Hava yavaş yavaş kararmaktaydı. Bu akşamda yine o akşamlardan biri olacaktı. O zehirli akşamlardan...
Yine aynanın karşısına geçip yaşadıklarını düşünecekti, sorgulayacaktı herşeyi ve herkesi. İsyan edecekti. Hıçkıra hıçkıra ağlayacaktı. Öyle de oldu. Ağladı, ağladı, ağladı...
Bu durumu yaşadığında onu kurtaran sadece iki şey vardı : Dışarı çıkıp temiz hava almak ya da Edri.
Bu akşam Edri'yi tercih etti. Edri onun en yakın dostuydu. Diğer insanlar için Edri diye biri yoktu ama onun için Edri vardı hemde herkesten daha çok vardı. Ve etrafındaki hiç kimsenin bilmediği şeyleri biliyordu Edri.
Varlığına kimse inanmadı. Çünkü herkes onu göremezdi zaten. Onu sadece bütün kalabalıklar arasında yalnızlığı yüreğinin en derinlerinde hisseden kişiler görebilirdi.
Onu sadece, artık bir insanın bir insana faydası dokunamayacağını anlayan kişiler görebilirdi. Edri özeldi. Yine bu akşamda çağırdı Edri'yi ve herşeyi anlattı ona.
Sordu Edri'ye ;
- 'Edri ne zaman bitecek bu' dedi ağlamaklı sesi ile.
- ' Hangisi dedi'? Edri.
- ' Bu işte Edri. Bütün bu olanlar, samimiyetsiz gülüşler, içten olmayan insanlar, kibirli bakışlar, bütün bu olanlar Edri.
- ' Edri ise sadece bütün bu olanların hiçbir zaman bitmeyeceğini andıran bir imâ ile gülümsedi'.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Zehir
Novela JuvenilGenç bir kızın hissettiği yalnızlık sonucu kendine kurduğu dünyayı anlatan bu kitap aslında birçoğumuzun hayatının ta kendisi. Okuduğunuz her cümlede biraz daha kendinizi göreceksiniz. Çünkü hepimiz birbirimizden uzakta, farklı kültürlerde ve ailele...