Yeni gelmiştim bu şehre tam 10 yıl önce hayatın sillesini ilk yediğimde. Tam 10 yıl önce bugün yine tek başıma burada oturuyordum. O zaman da aynı böyle izliyordum koskoca şehri. Hep düşündüm insanlar neden bu kadar acımasız ve neden bencil diye. En son karar verdim kendini düşünmeden kimse seni düşünmez ve bu yüzden acımasız olman lazım. Ama hiç bir zaman tamamen acımasız olamazdım çünkü benim bir kalbim vardı, bir vicdanım vardı, nasıl onlar kadar acımasız olabilirdim ki...
O an karar verdim; ben acımasız insanlara kötü olacaktım. Ben adalet istiyordum bu dünyaya ve onu da sağlayacaktım. Hep kitaplarda okuduğum ve filmlerde gördüğüm o muhteşem kadınlardan biri olmak istediğime karar vermiştim ve yine tam burada otururken buna ilk adımı atmıştım.
Ve şimdi aslında tam da istediğim yerdeydim ve o kadınlar kadar mükemmeldim. Bana özel olan ve tüm kötülere karşı geldiğim bir kuruluşum vardı. Bir çok çalışanım ve sıçarmışçasına harcayabileceğim kadar da param vardı.
Bir CIA ajanı değildim, bir FBI ajanı değildim, bir seri katil değildim, bir istihbarat teşkilatına bağlı değildim, bir mafya değildim...
Ama onlardan bile daha çok güçlenmiştim yıllar içerisinde...Ben sadece çocuklara kötülük yapan herkesin zebanisiydim. Ben çocukların hayatını kurtarmak için hayatımı hiçe sayabilirdim ve ölüme bile gözümü kırpmadan giderdim çünkü çocuklar yaşamayı hak ediyordu. Ama çocuklar sadece yaşamayı değil, dünya üzerindeki tüm çocuklar güzel ve iyi bir hayat yaşamayı hak ediyordu.
10 sene önce burada ilk oturduğumda yanıma bir adam geldi ve dedi ki hayallerini çalanların hayallerini çalalım mı? Bütün çocukların hayatını kurtarmak ister misin?
Gözümü kırpmadan "Evet" dedim. Ve böylece büyük maceram başladı. Hayatımı onlara adayacak ve sadece onları korumak için uğraşacaktım ve onlara olan sevgim dışında kimseye karşı hiçbir duygu barındırmayacaktım.
Bundan sonra sadece dünya üstündeki melekler için yaşayacaktım ve ailemin intikamını alacaktım.
Ben Lotus'tum... Kainatın en güzel çiçeğiydim. Annemin en sevdiği çiçektim. Annem canımın içi, bu hayatta canımdan çok sevdiğim tek insandı; ölmeden önce...
Bilerek bana Lotus ismini vermişti. Çünkü Lotus bir bataklık çiçeğiydi. Bataklığın ortasında açan tertemiz bir çiçekti. Ben Lotus'tum ve o bataklığı temizleyecektim ve benim gibi olan bütün çocukların hayatlarını kurtaracaktım...Ben Lotus'tum ama benim çiçeklere alerjim vardı ve bu alerji doğuştan değildi zamanla oluşmuştu babam oluşturmuştu, acımasız insanlar oluşturmuştu. Bende alerjik etki yaratan bir insanın bana bıraktığı tek güzel şey ise mirası olmuştu...
Ben Lotus'tum...
Kâinatın en güzel çiçeği...🌺🖤
Herkese selam...
Bugüne kadar birçok kitap okudum ve bir sürü film izledim. Ve bunları düşünerek bir kurgu yapmak istedim. Tutar mı bilmiyorum ama tutmazsa da silmem ve bir anı olarak kalır.
Aslında ilk kurgum değil fakat ilk kurgumu çok küçükken yazmıştım tutmuştu fakat silmiştim. Keşke silmeseydim dursaydı bir köşede...Neyse bu kurgu bolca ... İşaretinden oluşacak çünkü ben bayılıyorum ...'ya
Hepinizi çok öpüyorum sevgili watty okurları bende sizden biriyim kurgu sadece keyif için ama okursanız çok mutlu olurum hepinizi öptüm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lotus
Teen FictionBen Lotus'tum... Kainatın en güzel çiçeğiydim. Annemin en sevdiği çiçektim. Ben Lotus'tum ama benim çiçeklere alerjim vardı...🌺