extraño quien solías ser

813 82 47
                                    

Önceki Bölümde;

Todoroki kaçıp kaçmamak hakkında kendiyle çelişirken duyduğu ses onu yerine çiviler.
"Shoto?''...
__________________________________________________

Yazarın Ağzından

Arkasına bakmak istemiyordu titreyen gözleriyle. Ne olacağını biliyordu çünkü. Korkusu vücudunu kavrarken duyduğu sözcükler, 'neden' sorusunu sormasını sebep oldu.

"Korkmana gerek yok Shoto. Katsuki'ye bundan bahsetmeyeceğim."

Arkasına döndüğünde genç kızın ağzını bir fermuarı örter gibi eliyle çekerek gülümsediğini gördü. Ōshiwa, şefkatle tebessüm ediyordu, gözlerini kapatarak.

"N-neden?"

"Her ne kadar Katsu- yani Bay Bakugou ile beraber çalışsam ve onun tarafında olsam da..."

İşaret parmağını çenesine hafifçe vururken 'a' harfini uzatarak imalandırmıştı.

"Onun sinirli hali pek tekin değildir. Sakinliğini koruyabilen biri olarak gözüküyor fakat buna karşıt sinirlendiğin de gözü hiçbirşeyi görmüyor."

Gülerek Todoroki'ye yaklaştı. Kolunu omzuna attığında irkilmişti melez.

"Eheheh... Sana bir sır vermek istiyorum. Eğer onun gerçekten sinirlendiğini anlamak istiyorsan gözlerine bakmalısın. Keskin bir nişancı edasıyla bakıyor ve odak lazeri gibi gözleri parıldamaya başlıyorsa kaçmalısın. Siniri bir nebze hafifleyene kadar ondan uzak durursan daha mantıklı düşünecektir."

Gözlerini tavana dikerken tek kaşı havalanmıştı, işte bu düşünen ifadeydi.

"-Aslında senin kaçman gerektiğini sanmıyorum. Onu sakinleştirebilecek farklı yöntemler de vardır bence."

Göz kırptığında Todoroki şaşkınlıkla baktı karşısında onun yapmayacağı şeyler düşünen mavi gözlü kıza. Sevmediği, istemediği -hele ki kendisine zorla alıkoyan- bir villaine bunları yapabileceğini nasıl düşünürdü?

"Hey, Ōshi-chan-  Pizzalar gelmiş!"

Koşarak pizza kutularını kucaklayan Toga, hepsini kavrayamamıştı.

"Diğerlerini de sen getirir misin, Ōshi-chan?"
"Ah- Tabiki Toga, Shoto ile beraber içeri götürebiliriz."

Melez ile beraber kalan kutuları da içeri götürdüklerinde, endişesi gözlerinde -her ne kadar saklasa da- canlanıyordu.

Titreyen göz bebekleri kırmızılar ile temas ettiğinde daha bir sarsıldı. Bakugou onları duymuş olabilir miydi?

Kutuları önlerindeki yere yakın/engin masanın üzerine bıraktıktan sonra yavaşça Bakugou'nun yanına oturdu.

"Buraya gelen misafire hizmet ettirmeye utanmıyor musunuz?" dedi Todoroki'yi süzerken.

"Hiç de bile. Kendisi yardım etmeyi istedi, değil mi Shoto?"
Başını salladı. Toga kutuları açtığında etrafı mis pizza kokuları sarmıştı. Şayet aç bir insana kafayı yedirebilecek türdendi.

Bakugou ise yanında oturan gençte ki kaygıyı -çok dikkatli biri olarak- farketmişti. Nedenini öğrenmek için kulağına eğildi ve fısıldadı başka birinin duymaması için.

"Neden her an av olabilecek bir tavşanın korkak ve titrek gözleri gibi bakıyor gözlerin Todoroki?"

Ağzındaki lokmayı yutmak için kendini zorladı melez. Farketmişti... Çiğnemeyi bitirmeden Bakugou'ya baktı.

Hâlâ lokmayı ağzında çevirirken göz bebekleri büyümüştü. 'Ne kadar da şirin..." diye düşünüyordu sarışının zihni.
Sonunda ağzındaki pizzayı yutunca konuşabildi.
"B-ben mi? Yok öyle birş-"

Bakugou'nun dudakları ile susturuldu kelimeler. Küçük ama sert bir şekilde öptükten sonra yeniden doğruldu kızıl gözlü oğlan. Pizzasının keyfini çıkarmaya devam etti.

Hafif dudakları aralanmış şaşkın bir biçimde bekleyen melez, kendine geldiğinde dalmış bakışlarını hafifçe yanında içeceğinden yudumlayana  çevirdi.

Herkesin içinde öpmesinin, onu ne kadar utandırdığının farkında mıydı? Birde hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu!

Beyni içinde mantıklı fikirlere yumruk atarken gözleri yine olmaması gereken yerlere kayıyordu. Adem elması...

İçtiği her yudumda hareket eden keskin yumru, hayran olunasıydı. Kafasını iki tarafa salladı melez genç. Beyninin yokluğunda meydan sapık gözlerine kalmıştı.

Yeniden pizzasına döndü. Pizzanın üzerinde ki haşlanmış mısırlar ayrı bir güzellik katıyordu, popüler yemeğin renkli dünyasına. Todoroki bunu çok severdi, yurttayken bile...
                                       ...𑁍...
❝ Beraber gülüşürlerken Kirishima, Midoriya ve Kaminari somurtuyorlardı, kolları birleşmiş bir şekilde.
Kaybettikleri Nanopoly oyunu, pizza ücretlerini kendilerine kilitlemelerine sebep olmuştu. Şikayet yoktu, söz vermişlerdi bir kere.
         
                             (🚫NO ADS🚫)

Cüzdanındaki 30 yen ile bakışan sarı gözler, veda etmek istemiyordu.

"Sizin yüzünüzden bu ay ki harçlığıma mangamın son cildini ekleyerek koleksiyonumu tamamlayamayacağım. Lanet olsun sana Nanopoly, lanet olsun sana Nanopoly'i kazanmamı engelleyen banka borcu ve elektrik faturası!"

Daha birçok şeye lanet okuyan Denki, çaresiz uzatmıştı parasını. Bir daha değil iddia'ya girmek, oyun kutusunun yanından bile geçmeyecekti...

Herkes kendi payını yemeye başladığında kenarda elindeki dilimin üzerinde bulunan mısırları seçen Bakugou, bağırmaya başladı.

"Hangi lanet olası mal, benim pizzamı mısırlı seçti?!"❞

                                       ...𑁍...
Pizzasından küçük bir ısırık daha aldığında içindeki mozzarella peynirinin ne kadar uzadığını görmek, pizzanın ayrı bir keyfiydi.

"Artık geç oluyor..."
━─━─━─━─━─━─ ꙳. 𓈒°•゚.*・。゚
Yeni bölümde hepinize merhaba!

Bir süredir yeni bölüm gelmiyor, özür dilerim. Kendimi birazcık olsun derslere adamam gerekiyordu. Tabii ne kadar yararı oldu, tartışılır.

Oy vermeyi unutmayın.
Sizleri seviyorum.

|Sayonara|









Hard Love (ʙᴋᴛᴅ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin