Doğum günün 9 Ağustos'taydı fakat aptal ben şu yoğunluk içinde bir türlü vakit bulamadı :')
Yine de kutlamak istiyorum. Çünkü onu çok seviyorum!
Onun için ellerimle bir hediye vermeyi çok istiyorum fakat mümkün değil. Sadece birazcık etkileyebilmek adına anılarımızı ve duygularımızı içeren metin yazmak aklıma gelen tek şey oldu.
Onun benim doğum günümde mükemmel bir resim çizdiği ve benim onu kopyalayıp duvarıma astığım gerçeği...
Tanrım, benim yazacağım paragraf çok küçük bir hediye! Umarım beğenirsin şarj aleti'm!
Yeniden özür dilerim, tam gününde yanında olamadığım için. Eğer elimde olsaydı; tüm doğum günlerini seninle geçirmek isterdim. Hatta tüm vaktimi sana adar, senin için harcardım.
Şöyle başlamak istiyorum;
Geceme güneş gibi doğan kalbine teşekkür ederim.
Her gece ağlamam şiddetlerken senin sayende tüm gözyaşlarım artık çıkmayı reddediyor. Şimdi turuncu sokak lambaları, isyanımı duymak zorunda kalmıyor.
İlk tanıştığımız gün, kitabıma yeni bölüm attıktan sonra yine bağırışlar tüm odamda yankılanıyordu.
Alışmıştım, değil mi? Artık hakaretler beni delip geçen birer hançer değildi. Vücudum bağışıklık kazanmıştı kötü ruhlu insanlara.Her ne kadar üzülmüyor gibi dursamda her yeni hakaret, kendi mi öyle hissetmemi sağlıyordu.
Ben işe yaramaz, iğrenç ve kimsesiz lanet biri miyim şarj aleti?
Yorumları kontrol ederken senin yorumun direk dikkatimi çekmişti. Tanrının tesadüfü müdür, bilinmez ilk karşıma çıkan senin yorumundu.
'Haftalardır ilk defa gülümsüyorum.'
Bu yorumunu okuduğum da aklıma ilk gelen seni de Tanrının kötü kader ve umutsuzluk vesvesesiyle lanetlediğiydi, tıpkı benim gibi.
Sana neden ilk defa gülümsediğini sormak için hesabına tıkladığım saniye o kadar yavaş ama hoştu ki...
Daha sonra sen hayatını anlattın bana. Yaşadıklarını, yaşayacaklarını ve yaşamak istediklerini. Özellikle, kardeşin beni derinden etkiledi çünkü benim hiç öz kardeşim yoktu, olmayacaktı...
Seni dinlerken yanağım gıdıklanıyordu çünkü ağlıyordum. Ah hayır, sana acıdığım için değil kendime acıdığım için.
Hayatın parçası olan sorunlara karşı senin kadar kuvvetli duramadığım için. Herşeye rağmen gülümseyip, insanları mutlu ettiğin halde benim bunu beceremediğim için. SENİN KADAR GÜÇLÜ OLAMADIĞIM İÇİN!
Sen bir anda 'ağlama' diye yazınca ne kadar korktuğumu fırlattığım telefonum ve etrafta seni arayan bakışlarımdan kolaylıkla anlayabilirdin.
Şuan bunları yazarken ne kadar gülümsediğimi tahmin edebiliyorsundur.O gün gerçekten beni izlediğini sanmış ve adımımı attığım her yerde göz gezdirmiştim.
27 Şubat. 27 Şubat'ı hatırlıyor musun? Bana bu tarihi bir yere not et, seni kahkaharla güldürdüğüm ilk gün demiştin. Ben hiç unutmadım ki...
Evet, o gün gözümden yaş gelene kadar gülmüştüm. Teşekkür ederim, kalbimi hızlandırdığın için.
Bir keresinde sen uyuyakaldığında kuzenin (ismini vermek istemiyorum, rahatsız olabilir) bana yazmıştı.
İlk sen sandım ama kendini tanıtınca anlamıştım.
Bana yıllardır ilk defa gülümseyerek uyuduğunu ve sebebinin ben olup olmadığımı söyledi.
Çok utanmıştım...
Şöyle söylemeliyim ki; kuzenin çok açık sözlüydü.
O gün bizim sevgili olmamız gerektiğini söyledikten sonra benim halim yamandı. Bizi yakıştırdığını söyledikten hemen sonra iyi geceler, diyip gitmiş ve arkasında dili tutulmuş bir ben bırakmıştı.. Evet, tam bir shipperdı.
Sabaha kadar uyumadığım gibi üstüne üstlük aklıma her bu anlar geldiğinde kızarıp, bozarıp en sonunda battaniyenin altına giriyor ve yastığımı ısırıp çığlık atıyordum. Umarım, yandaki Ayla teyze beni duymamıştır.
Seninle o kadar çok anımız var ki... İlk dilek tuttuğumuz gece, ay çok parlaktı. Bir birimize söz vermiştik hani, her güneş kaybolup yerini aya bıraktığında saat tam 00:00'da aya bakarak dilek tutacağız, bu şekilde gözlerimiz aynı yerde, aynı anda birbirlerine temas edecek diye.
Belki de en anlamlı şeylerden bir tanesiydi, benim için.
Seninle konuşmak için can atıyordum, her salise.
Biliyor musun, seninle her konuşmaya başladığımda sanki başka bir evrene gidiyordum.
Burası mutlu bir evren. Üzüntü, hüzün, kırgınlığın olmadığı bir dünya. Göz yaşlarının yasaklandığı, gülümsemenin dua sayıldığı bir gezegen.
O kadar güzeldi ki, o yer. Seninle sohbet ederken hep o diyardaydım. Senin tek kelimen bile beni büyülerken, o diyara yolculuğa çıkmak mükemmeldi.
Yol arkadaşım da sen olunca daha bir güzel oldu. Benimle oldun, yanımda. Sımsıkı elimi tutarken, yolcuğun ne kadar güzelleştiğini sıkışan kalbimden anlayabiliyorum.
Tüm zorluklara karşın, biz hep birlikteydik. Ve hep öyle olacağız. Seni sevmemi bu aciz satırlara dökemem. Ama biliyordur herkes.
SENİ ÇOK SEVİYORUM SEVGİLİM!
SENİ O KADAR ÇOK SEVİYORUM Kİ; BAZEN EN UFAK YOKLUĞUNDA YIKILIYORUM!
Her zaman benimle ol♥️
-Opücüklerle sevgilim
Seni seven Mutlu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hard Love (ʙᴋᴛᴅ)
Fanfiction"Bakugou Katsuki hayallerinden vazgeçmişti. Artık onun için '1 Numaralı Kahraman' hiçbir şey ifade etmiyordu. Oysa ki; daha birkaç seneye kadar hep en iyisi olmak için çalışırdı..." Şimdi okuyacağınız hikaye gözlerindeki kırmızı kadar elleri de kanl...