verdugo compasivo

702 75 42
                                    

Todoroki'nin Ağzından

Bakugou hareketlendiğinde bende yavaşça ayağa kalkmıştım.

"Hadi aptallar, bize müsaade."

"Görüşürüz, iyi geceler!"

Toga'nın koca sırıtması Ōshiwa'nın sözleriyle somurtmaya dönüşmüştü.

"Bende birazdan çıkacağım."

"Ōshi-chan sen gitmesen olmaz mı? Bu gece küçük bir parti verebilirdik."

"Üzgünüm Toga, bu gece yapacak bazı görevlerim var. Ama söz veriyorum yarın birlikteyiz."

Pudra mavisi mat ojeli serçe parmağını Toga'ya uzattığında Toga hâlâ hüzünlü olsa da uzatmıştı aynı şekilde.

Küçük parmakları birbirlerine kilitliyken aşağı yukarı salladılar.

"Tam aynı kafadansınız, tch."

Bakugou kapıya doğru adımlarken bende arkasında ilerliyordum. Ayağındaki siyah ayakkabılarla büyük adımlar atıyordu ve ben yetişmek için ekstra çaba sarf etmeliydim.

███████████████████████████████﹞

"Nasıl geçti?"

Sessiz süren yolculuk Bakugou'nun sorusuyla bozulmuştu.

Geldiğimiz yolun gece versiyonu, daha bir korkunçtu. Gökyüzüne baktığımda her ne kadar hayranlık duysamda, sadece ayın ışığında gölge olarak gözüken yıkık evlerin varlıkları ürkütücü...

"Güzeldi."

"O yüzden mi, sürekli kaygılıydın?'

"Bir sürü villainle birlikte aynı ortamda bulunduğum gerçeği kaygılı olmamı açıklamıyor mu? İsteselerdi, anında bana çeşitli şeyler yapabilirlerdi..."

Dilimden dökülen kelimeler, tüylerimi diken diken etmişti.

"Orada ki sana zarar verebilecek tek villainin ben olduğumu biliyorsun. Onlarda söylemişlerdir, sana istemediğim zaman dokunamazlar bile.''

Gecenin dünya üzerindeki etkisini camdan izlerken, ona çevirdim başımı. Bunu biliyordum.

Bana en çok zarar, her zaman ondan gelecekti.

Aracın otomatik ritmik sesini, küçük ortamda duyduğumda yakıt göstergesi yanıp sönüyordu.

"Lanet olsun. Şu yakıtı neden hep unutuyorum."

Kapıyı açıp arabadan indi. Merakla başımı dönderdim. Ayın parlaklığında silüeti gözükürken, camlar filmli olduğu için pek net değildi. Üzerine gece olması da tuzu biberiydi.

Bir süre sonra kendini yanımdaki şoför koltuğuna attığında başımı yeniden sadece araba farının aydınlattığı düz, sonu görünmeyen yola çevirmiştim.

"Bagajda bir miktar yakıt vardı fakat bizi eve kadar götüremeyeceğine eminim. Yakınlarda bir yerde benzin istasyonu olmalı."

Aracı çalıştırdı ve farklı bir yola saptı. Eve gidip, odama çekilmek, sadece uyumak istiyordum. Yorgundum. Ama Tanrı'nın benim için planları farklıydı.

Geceleri ihtiyacı olan ve yolda kalanlar için benzin nakliyatı yapan petrol ofisine gelmiştik bir kaç dakika sonra. Gece vardiyasına geçmiş olduğu, yanan kırmızı ledlerden belliydi.

Pompanın yanına park ettiğinde inmeden önce bana marketten bir şey isteyip istemediğimi sordu. Aslında birazcık tuvalet ihtiyacım vardı. Bu yüzden onunla gitmeye karar verdim.

Hard Love (ʙᴋᴛᴅ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin