𝘝𝘦𝘭𝘷𝘦𝘵 𝘤𝘢𝘧𝘦 | Childe x Reader

+ 3 : Oyun Alanı +

(Y/N) uzun çalışmadan sonra kaeya'ya ver Barbara'ya masaları ve oturma yerlerini silmede yardım ediyordu.

" Selam Tatlım Ben ve zhongli oyun alanına gidiyoruz gelmek ister misin?" Diye sordu davetle.

"Evet!" Dedi (Y/N) düşünmeye zaman ayrımadan. Childe'a yemek yarışmasında kaybettikten sonra ona oyunda ne kadar iyi olduğunu gösterecekti.

"Oho?!! Şiimdi gidiyorsunuz galiba çıkabilirsiniz ben kaeya ile hemen bitiririm burayı!" Dedi barbara

"Aww gerçekten mi? Çok teşekkürler!" Hızlıca kızlar giyinme odasına gidip üstünü değiştirdi (Y/N).

---

-Arcade'i oyun alanı olarak çevireceğiz tam anlamı yok sadece oyun gibi bir anlamı var!-

Oyun alanına geldiklerinde orası okuldan sonra buraya gelen genç çocuklarla doluydu. (Y/N) sırıtarak girdi içeri. "Buraya uzun zamandır gelmemiştim!"

"Seni mutlu görmek güzel." Dedi zhongli gülümseyerek.

"Childe sana zombi öldürme oyununda meydan okuyorum!" Yüzündeki gururla baktı Childe'a. "Ben kazanacağım sonuçta!"

"Pfft. Gerçekten mi? Ben kazanağım."

"Silah oyunlarında iyi değilim. Ben sadece izleyeceğim." Doğrusu, Zhongli aranıza girmek istemiyordu. Ama gerçekten silahlı oyunlarda iyi değildi.

Üçüde oyun makinesi için bilet almaya gittiler aldıklarında ikiside silahların olduğunu bölgeye gitti. Basitçe en çok kim fazla kill yaparsa o kazanıyordu. Ve zombi konuluydu.

-kill kelimesini bir çok kişi biliyordur derler ya killimi çalmayın diye onlar kısacası öldürmelerimi almayın.-

"Görünüşe göre hala bazı kişiler kullanıyor bekleyelim biraz. " Dedi (Y/N) , şuan Childe'ın kaybetmiş haldeki yüzünü düşünebiliyordu.

" (Y/N) oyun oynamayı beğeniyor musun?" Sordu Zhongli.

"Beğenmek mi? Pfft. Ben aşığım oyunlara ! Gerçi şu noktaya kadar... Yani ebeveynlerim beni dışarıya atmadan önce.."  kıkırdadı gergince.

"Dışarı mı atıldın?!" İki erkekte şaşkın bir şekilde sordu.

" O zaman nerede kalıyorsun?" Sordu Childe  yüzündeki üzgün ifadeyle.

" Ehh tek başıma yaşıyorum. Ama sorun değil sadece küçük bir apartman PS4'üm yanımda ve ailemin bağırışlarını duymak zorunda kalmıyorum. Rahatım yani."

" Rahatsan çok fazla problemin yok değil mi?" Cevap verdi Zhongli.

"Mhm!"

Konuştuğu konudan sonra ikiside silahlarını aldılar ve biletlerini koydular. Sahte silahları vardı tutmak için ve yapmaları gereken sadece ekrandaki zombilere vurmaktı.

Geri sayım başladığında ikiside silahları ellerine aldılar ve pozisyonlarını aldırlar.

"Oh! Childe söyleyeyim ben bir yıl önce burada yüksek skor yapmıştım."

"Yalan söylemek iyi değil (Y/N) !"  Mırıldandı Childe.

(Y/N) bu cevaba gözlerini devirdi ve geri sayım bittiğinde oynamaya başladılar.  Vurmaya gelince (Y/N)' in hızlı refleksleri vardı ve mükemmele yakın vuruşları vardı. Ne zaman zombi çizgiye gelse hemen kafasının tam ortasına vuruyordu. Neredeyse vuruşları hep aynı yerdeydi.

Diğer yandan Childe senin başladığın ilk zamanlardan daha iyisi 1 dakikada 70 kill yapabilmişti ama (Y/N)'e yetişemezdi.

Zhongli bu ikisinin oynayış şekline hayran kalmıştı ama yüzü hala aynıydı.

3. Dakikada oyun alanındaki bir çok kişi onları izliyordu, sonuna geldiklerinde herkes alkışlamıştı.

Childe (Y/N)'in skorunu bilmiyordu daha açıklanmamıştı zaten. Herkes onun için alkışlıyordu ve oda onlara teşekkür ediyordu.  Zhongli bu duruma gerçekten çok cringe bir şekilde bakıyordu.

"Şey Childe-"

" Ne oldu (Y/N)? Yine mi mızmızlanacaksın? Bak kim bu kadar kalabalığın için kaybetti?!"  Ciddi bir yüz ifadesi olan kıza gülmeye başladı ve skor tablosunu parmağı ile işaret etti.

Skor tablosunu görünce kahkahasını hemen durdurdu.

Oyuncu Childe.               Oyuncu (Y/N)
470 kill.                               608 kill.

"Yinede kötü yapmamışsın arkadaşım."  Sırıttı yüzü şuan şaşkın bir şekilde bakan childe'a.

"608? Nasıl olur imkansız!"

"Sana bunda yıllar önce skor yaptığımı söylemiştim ve kazanacağımıda söylemiştim." Oyuncak silahı koyarak Childe'ın durduğu yerde durdu ve ona yemek yarışmasında kaybettiği gün gibi saçlarını karıştırdı. "Hadi gidelim oynayacaklar var!"

Üçü'de silahlı oyunu bırakıp oyun alanında oynamak için oyunlara bakmaya başladılar.  Childe hala traumatik bir şekilde olayı düşünüyordu. Ona bakann hala bir kaç gözler vardı.

Peluş yakalamaca oyunun yanından geçtiler ve içinde bir sürü güzel ve (Y/N)' in sevdiği tatlı Pokemon peluşlarından vardı.  Gördüğü peluştan mucizelendiği için iki erkeğe bir iki dakika beklemelerini  söyleyip  makinenin yanına koştu.

İlk denemesinde yakalayan şey peluşu tutmuştu ama tam bırakacağı yere götürecekken düşmüştü.

İkinci ve üçüncü denemesinde artık alamıyordu bile. Bunu gören iki orada zamanını çok fazla harcadığını anlamıştı.

"Dur ben alayım.."  Childe teklif etti ve (Y/N) kenara çekildi.  Neden alamadığını şimdi anlamıştı kendisi oyun makinesindeki tutacak şey biraz yamulmuştu bu oynama  becerileri ile ilgili değildi. O alamadıysa Childe nasıl alıcaktı ki?

"Hangisini istiyorsun?"  Sordu ona

"Bu" eliyle gösterdi.

"Tamamdır."  Parayı attı ve sakince peluşu aldı. Düşürmeden ve panik etmeden almıştı. Düşmemişti birde - oyuncak satıcımız çünkü o bizim.-  peluşu eline aldı ve (Y/N)'e verdi.

"Teşekürler..."  Dedi ona ve elindeki peluşu aldı.  Erkek çocuk hala kaybettiği oyunun etkisinden çıkamıyordu ama bunu ona vermesi sanki onu ödüllendirmiş gibiydi.

(Y/N) children aldığı peluştan sonra çok yorgun hissetmişti. Onun bakışlarını görmezden gelip peluşa sıkıca sarıldı.

"İkiniz hala oynayacak mısınız?"  Sordu Zhongli.

"Hayır.." ikiside aynı anda ve aynı tonda söyledi. Zhonglli şuan buradaki third week olarak ağlıyordu.

"Birşeyler yemeye gidelim o zaman?"

"Olur." İkisi yine aynı anda ve aynı tonda söyledi.

+ Oyun Alanı +