1

191 12 0
                                    

Multimedia Arctic monkeys-Too much to ask
Iyi okumalar...

"Istanbul TK 0961 uçağı inmiştir." " Istanbul TK 0961 uçağı inmiştir."

Sonunda sağ salim istanbul'a varmanın mutluluğu ile pasaport kontrol sırasına girdim. Yaklaşık üç dakika içinde sıra bana gelmişti. Pasaportumu Gösterip geçtiğimde 5 yıl öncesini hatırlamadan edemedim.

5 yıl önce her istediğini elde edebilen Ayla Öz şimdi yanlız başına intikam almaya gelmiş. Ah, başarabileceğimi falan mı sanıyordum ki ? Doğru dürüst bir mesleğim bile olmadığı için intikam gereği istemediğim yarım yamalak bir meslek seçip istanbul'a geldim.

Bu düşünceleri bir dosyaya kaydedip tekrar düşünmek üzere zihnimin en uzak köşesine kaldırıp yoluma devam ettim. Daha zamanım var diye düşünüp kendimi DutyFree reyonuna attım.

Ağır parfüm kokusu sarmış rafların aralarından şişeleri güzel gözüken parfümlerin tester şişelerini teker teker alıp karton çubukların üzerine sıkmaya başladım. O kadar pahalı parfümleri alacağım yoktu, amacım dayım havaalanına varana kadar biraz vakit öldürmekti.

Parfüm kokusu başımı döndürmeye başlayınca dışarı çıktım ve istanbulun korkusunu içime çektim. Çok bir değişiklik yok sayılırdı, sadece aşırı derecede ses kirliliği vardı.

Dayıma benzer bir sima görebilmek için Etrafıma baktım fakat o kadar çok insan vardı ki ağzımdan istemsizce bir 'off' çıktı. Bir yerlerden "Ayla buradayım !" Diye bağırışlar duyuyordum fakat nerden geldiğini anlamam uzun sürdü.

Arkama baktığımda sonunda benzer bir sima görmenin mutluluğu ile büyük adımlarla yürüyüp ona sarıldım. "Nasılsın Ayla, Görmeyeli çok büyümüşsün." Dedi dayım. Her zaman yaptığı gibi sıcak Gülümsemesini esirgemeden  konuşmuştu. "Iyiyim dayı teşekkür ederim." Dediğimde elimden bavulumu aldığı gibi sürüklemeye başladı.

Nihayet otoparka geldiğimizde siyah kartal model arabayı bulup bagajını açtı dayım. O bavulumu yerleştirirken bana binebilirsin bakışı attı, bende onaylar şekilde arabaya bindim. Arabaya bindiğimde dayım ve benden başka 3. Sahısın ön koltukta oturduğunu kavramam uzun sürmemişti. Dayımın hiç görmediğim oğlu olabileceğini düşünüp selamlaşmaya karar verdim.

"Imm merhaba ben ayla ve sende ...?", "Mertcan," deyip hafifce gülümsedi. Tekrar cevap vermeye yeltenmiştim ki dayım arabaya bindiği için açılan ağzımı geri kapattım. "Ayla, oğlum Mertcan ile tanıştınız mı ?" Dediğinde Mertcan bana bakarak "evet tanıştık," dedi.

Aslında ilk tanıştığım insanlara karşı biraz utangaçtım. Ilk onların adım atması gerekirdi fakat artık öyle olmayacaktı. Eğer bu işi tam bitirmek istiyorsam kendimi ortaya koymayı bilmeliydim.

Yaklaşık 5 dakika sonra eski bir sokağa girdik. Dayımların durumu pek iyi sayılmazdı. Eskiden dayım babamla çalışıyordu fakat biz iflas edip, babam öldüğünden beri onu cenaze haricinde görmemiştim.

Eski bir apartmanın önünde durunca ilk inen Mertcan olmuştu. Bende onun arkasından dayım ile birlikte indim. Dayım bavulumu alırken bende kahverenginin hakim olduğu apartmanı inceliyordum. "Yapma...bizim apartman ilgini mi çekti yoksa ? Bizim bütün apartman kadar bir evin var sanıyordum," Dedi Mertcan.

Çok kötü veya güzel olduğundan değildi, ben herşeyi en ince ayrıntısına kadar incelerdim. Eğer burda kalacaksam kaldığım yerin görünüşünü eleştirmek, bilmek isterim. "Hayır sadece yakından incelemek istemiştim," diyerek kestirip attım ve içeri girdim.

Apartmanın içi çiçekler ile doluydu ve bu apartmana güzel bir hava katmıştı. Insanın moralini yükseltiyordu. Ben en önden Mertcan ise arkamdan geliyordu, dayımda arkamızdan bavulları çıkarıyordu. 3. Kata gelince Mertcan ikişer ikişer çıkıp önüme geçmiş ve anahtar ile kapıyı açıp direk eve girmişti. Öküz insan bir bekler diye içimden geçirip bende ayakkabılarımı çıkardım.

Eve girdiğimizde Mertcan'ı bulabilmek için bakındım ama yoktu, herhalde odasına girmişti. Bende  etrafı incelemeye başladım. Beyaz ve Kum renginin hakim olduğu salonda ilk dikkat çeken mumlardı. Siyah, pembe, beyaz, yeşil... her renkte mumlar salona değişik bir hava katıyordu.

başka bir kapı açıldı ve güler yüzlü bir kadın dışarı çıktı. Muhtemelen yengemdi. "Sen Ayla olmalısın. Ben Filiz, dayının eşiyim" dedi ve bana sarıldı. Ah, galiba burayı sevmiştim.

ÇerçevelenmişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin