~1~

12 3 3
                                    

Donuk bakışlarla etrafı izlediğim sınıfın sıkıcı havası beni boğmaya başlamıştı dersin bitmesini hiç bu kadar istememiştim nefes alamıyor gibiydim sanki neydi bu içimdeki bunaltıcı his? Her an adrenalin patlaması yaşayacak gibi damarlarımda ki kan akışı sanki normal hızının iki katıydı artık dayanamayacak noktaya geldiğim de hızla ayağa fırlayıp sınıftan çıkma peşindeydim sanki arkamdan söylenen öğretmeni bile zar zor duymuş gibiydim

"bayan rich!"

Çünkü garip bir şekilde bütün sınıfı bir uğultu şeklinde duyuyordum ve daha garibiyse hepsi sadece fısıldaşan ahmak insanlardı neden bana bu kadar gürültülü geliyorlardı? Soluğu lavabo da aldığım gibi yüzüme bir kaç kere sertçe su çarptım...

Sakinleştiğimde demon ve mişelin yanına dönme kararı aldım herşeyi sorguladıkları gibi bu durumu da sorgulayacaklarına eminim bir ailem bir arkadaşım da yoktu aslında taaki bir kaç ay öncesine kadar buraya taşındığım da onlarla tanışma fırsatı bulmuştum onları seviyordum ama herkese olduğu gibi onlarada biraz mesafeliydim fazla samimilik bana yapmacık geliyordu...

"hey sınıfta ne oldu öyle?"

Demonun sorusuyla ona baktım ve bilmiyorum dercesine omuz silktim

"iyisin değil mi elia"

Mişelin de sorduğu soruyla kısa da olsa bir açıklama yapma gereği duydum

"iyiyim mişel sadece bir an adrenalin patlaması yaşayacağımı sandım o kadar"

Diyerek kestirip attım zaten okul saati bitmek üzereydi daha fazla muhabbete gerek duymayarak sessizce sınıfa doğru yöneldim...

Son dersin bitmesine dakikalar vardı ve her zaman ki donuk ve alaycıl bakışlarımı sınıfta gezdiriyordum okul bana bir hapishaneyi anımsatıyordu bazı farkları olmasa aynı da diyebilirdim hatta zilin çalmasıyla beklemeden ayaklandım daha fazla tahammülüm kalmamıştı bir dakika bekleyecek...

Okulun bahçe kapısının önünde demon ve mişeli bekliyordum büyük ihtimalle yine saçma sapan bir tartışmaya tutuşup kalmışlardı her zaman ki gibi beni yine bekletiyorlardı...

"selam!"

"merhaba!"

İki tanıdık sesle arkama döndüm

"selam ve merhaba"

Diyerek kısa bir dialogdan sonra sesizce yürümeye başladık genelde fazla konuşmazdım bazen nadiren de çenemin düştüğü zamanlar oluyor tabi...

Evime geldiğim de kapıda fazla oyalanmadan içeri girdim da eşyalarımı gelişi güzel koltuğa fırlatıp mutfağa adımladım fazla yemek yiyip su içemezdim garip bir şekilde midemi fazlası bulandırıyordu ve dayanılmaz bir hal alıyordu...

Bir şeyler atıştırmanın ardından tam doymasam da yemeyi bıraktım yoksa yine mide bulantısı ve mükemmel derecede dayanılmaz bir ağrı hissedecektim tek yaşamak bazen sıkıcı da olsa her şeyim vardı bir ailem yoktu belki ama bana bıraktıkları para işe yarıyordu içimi yine öfke ve kin kaplarken sinirlendiğimi hissediyordum ama nedense bu duyguyu şuan normalinin iki katı yaşıyorum gibi geliyordu bana bu gün neler oluyordu böyle? Aileme her zaman beni acımasız hayata karşı savunmasız ve bir başıma bıraktıkları için öfke ve kin doluydum ama daha önce hiç böyle hissetmemiştim...

Hava almak için biraz dışarı çıkmak istemiştim akşam saatleriydi havanın aydınlıktan karanlığa karışacağı saate en çok geceyi yani karanlığı severdim aydınlık hiç bir zaman ilgimi çekmezdi nedensizce kendimi karanlık olarak görürdüm kendim oraya karanlığa aitmişim gibi hissederdim içimden bir ses sen zaten karanlıksın sen gündüz olamazsın sen aydınlık olamazsın diye haykırdı adeta...
Neydi şimdi bu nerden gelmişti bu ses? Kafayı mı yiyiyordum yoksa fazla düşünmekten?

Düşüncelere dalmış yürürken çarptığım şeyin etkisiyle yere savruldum adeta başım bir anlığına dönüp kulaklarım ani bir çınlamayla sarsılınca acı dolu bir inleme döküldü dudaklarımdan...
Bir kaç saniye içinde kendime geldiğimde karşımda kıvırcık saçlı renkli gözlü hafif yapılı ortalama benim yaşlarımda yada benden sadece bir kaç yaş büyük olan bir çocuk duruyordu...

Normal bir çarpmanın nasıl bu kadar büyük bir etki yarattığını anlamlandıramadan sessizce kalktım donuk ve sert bakışlarımı çocuğun yüzüne diktim

Ukala bir tavırla "önüne bakmayı öğrenmelisin"

Demişti neydi şimdi bu kabalık bu cesareti nereden geliyordu ya?  Sert ve sıcaklıktan uzak buz gibi sırıtışımı sundum ona

"ben bakmıyorum hadi ama sen körsün sanırım görmediğine göre"

"cürretkarsın sevdim"

Dedi oda bana karşılık gözleri karanlığa rağmen kararlılık ve alayla parlıyordu ve bu nedense beni iyice sinirlendirmeye başlamıştı bu ukala tavırlar saçma samimiyet nereden geliyordu!?

Aklımı okumuş gibi bir cümle kurdu

"aslında zaten amacım seni sinir etmek"

"tanımadığın birini neden sinir edesin?"

Sesim fısıldar gibi çıksada sakinliğin zerresi yoktu ses tonumda adeta bir yılanın tıslamasını andıracak cinstendi ve sesimin böyle çıkması içten içe beni hazla doldurmuştu ama sonrasında bir iki dakika afallamamı sallayacak o cümleyi kurdu

" aslında seni tanıyorum elia"

Ne saçmalıyordu bu ismimi nereden biliyordu öğrenme şansı bile yokken adeta insanın içini ürpertecek bir ses tonuyla öldürücü Bir sakinlik le konuştum

"ne saçmalıyorsun ismimi öğrenme şansın bile yokken"

"seni tanıyorum hemde uzun zamandır"

"beni mi gözetliyorsun şunu bilmeni isterim ki sadece gözetlemekle birini iyi tanıyamazsın"

diyip kutupları andıracak bir soğuklukla gülümsedim ama sonrasında yine dedikleri hem gözlerimden saniyelik panik geçmesini ve kasılmamı sağladı

"kendine bile itiraf edemediğin o sırlarını biliyorum mesela yetmezmi?"
  
Bu halimden keyif alırmış gibi yana kıvrılan dudakları sinirimi iyice alt üst etmeye başlamıştı neydi bu küstahlık blöf yapıyor olabilir miydi? Ama kendine bile itiraf edemediği sırlarım olduğunu nereden biliyordu o zaman ben ağzım mühürlenmiş gibi konuşamazken o beni düşünce seline sürükleyen kelimelerini döktü ağzından

"onlara öfke dolu olduğunu biliyorum ama annenin ve babanın sana bıraktığı mektubu okumalısın içinde tüm cevapları bulacaksın"

~SON~



ELİA RİCH 👇

ELİA'NIN EVİ 👇

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


ELİA'NIN EVİ 👇

ELİA'NIN EVİ 👇

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
{[TÜY&KAN]} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin