What is "Perfection"?

1. Bölüm

Yazar: Fallenenigma

Çeviri: xsweetluhan

"Anne, dur!"

"Hayır! Sana Luhan ile buluşmama yasağını söylemiştim, ama sen inatçı bir çocuk olmaya devam ediyorsun!"

"O benim erkek arkadaşım!"

"Hayır, değil! Sen Kai ile evleniyorsun, tatlım! Luhan'ın etrafında dolaşmayı bırak ve hemen onu terk et!"

"Hayır, Kai'yi istemiyorum!"

"Neden bana nedenini söylemiyorsun?"

"Çünkü o şişman! Ve esmer! O bu dünyada gördüğüm en çirkin insan!"

Sehun Bayan Oh'un iç çekişini duydu. "Böyle söyleyemezsin, Sehun. O senin müstakbel eşin!"

"Onunla evlenmeyeceğim, anne." Sehun hayal kırıklığıyla inledi. "Eğer bu konuda beni dinlemeyeceksen, o zaman konuşmayı bitirelim."

Sehun kabaca telefonu kapattı ve kendini yatağa attı. Bir iç çekti ve Luhan'ın okunmaz gözlerle ona baktığını gördü. Sehun annesini aradığı zaman Luhan'la olan ilişkisini ona ilan etti. Ama annesi ilişkilerini reddetti ve Sehun'u zorlayarak Luhan'dan ayrılmasını istedi. Tüm bunlar Sehun'u delirtiyordu.

Luhan hiçbir şey söylemedi. Sadece tatlı bir şekilde yatağa oturdu ve tavana baktı. Yavaş yavaş bir gözyaşı gözlerinden aşağı yuvarlandı. Zaten kim bilir kaç defa Sehun'un annesinin protestolarını duymuştu. Erkek arkadaşının annesinin açıkça ona onu sevmediğini göstermesi çok acıtıyordu.

Onda doğru olmayan neydi? Neredeyse Sehun'un ki kadar varlıklı bir aileden geliyordu, güzeldi, küçük ve ince bir vücuda sahipti. Herkes onun yaşayan bir bebek olduğunu söylerdi. Yemek yapabiliyordu, akıllıydı. Luhan nereydese mükemmeldi, neden Sehun'un annesi onu bu kadar beğenmiyordu?

Sehun kafasını Luhan'a doğru çevirdi ve suçluluk hissi kalbini yıkadı. O ağladığında bile mükemmel olan Lulu'ydu. Ve ağlamasının sebebi de annesiydi.

"Ben, duydukların için özür dilerim." Sehun Luhan'ın ıslak yüzüne fısıldadı ve eğilerek yüzünü okşadı. "Annem yakında fikrini değiştirir. Bunu garanti edebilirim."

Luhan parıldayan kahverengi gözleri ile Sehun'a baktı. Bir köpek yavrusuna benziyordu. Çok güzel, çok tatlı. Duvara asılan tablolar gibi. Mükemmel.

"Bilmiyorum, annenin beni kabul edeceğini hiç sanmıyorum, Sehun-ah." Luhan titreyen bir sesle mırıldandı. "Annenin beni seveceğine hiç inanmıyorum."

"Birlikte olmamız için annemin güvencesine ihtiyacımız yok." Sehun Luhan'un o minik vucüdünün etrafına kollarını çember gibi sardı. "Seni çok seviyorum. Sen benim dünyamsın, ve seni bu dünyadaki hiçbir şeye değişmem."

Luhan gülümsedi ve Sehun'un sıcak kollarına yüzünü gömdü. Onu çok seviyordu. Sehun'un başka birinin eline düşmesine izin veremezdi. Sehun onu sevmek için doğdu,ve Luhan da Sehun için. Luhan sadece kimsenin Sehun'u ondan almamasını umuyor.

Bu Kai olsa bile...

***

"Darn!" Sehun zavallı telefonunu yatağa fırlattı ve öfkeyle bağırdı. "Bu kadın, ciddi olamaz!"

Sehun telefonu yeniden aldı ve numarayı tekrar aradı. Birkaç saniye bekledi ve sonra diğer hattaki kadının cevaplamasına izin verdi, sonra birden patladı. "Banka hesabımı kapattın mı?"

"Evet kapattım." Bayan Oh'un sesi sakin geliyordu. "Çünkü son zamanlarda çok asi oldun, bana yapmam için başka şans bırakmadın."

"Anne, cidden!" Sehun sızlandı. "Ne kadar kalpsiz biri olduğunu biliyor musun? Sen Seul'da sadece tek başına yaşayan bir çocuğun banka hesabını kestin! Neden benim Kai ile evlenmem için bu kadar ısrar ediyorsun? Neden Luhan'ı beğenmiyorsun? O mükemmel. Kai'den çok çok çok daha iyi!"

"Ben o çocuğu sevmiyorum! Sahte gözüküyor!" Bayan Oh diğer hat üzerinden konuştu. Sonra derin derin iç çekti. "Luhan senin için doğru insan değil. O seninle birlikte mutlu olmayacaktır. Sadece gitmesine izin vermeli ve onun yerine Kai ile evlenmelisin."

"Ben o esmer çocukla evlenecek kişi değilim!" Sehun alay ederek konuştu. "Hayır anne. Beni duydun mu? HAYIR!"

"Seni duydum, ve tatlım yarın apartmana taşınıyorsun."

"N-ne? Taşınmak mı?"

"Lütfen Kai'ye bir şans ver." Bayan Oh konuştu. "3 ay. Eğer 3 ay içerisinde hala Kai'ye aşık olmazsan, o zaman istediğin kişiyle evlenmene izin vereceğim."

"Ne? Bunu yapmak istemiyorum! Bekle, anne. Neden ben taşınıyorum? Ve nereye? Oğlunun bir... s-sokakta yaşamasına izin verecek misin?"

"Kai'nin evine taşınıyorsun." Bayan Oh söyledi. "Ve bu yarın sabah olacak."

"Anne!!"

"Sadece 3 ay. 3 aydan sonra, artık seni zorlamayacağım. Kendi hayatını seçmek için şans vereceğim. Daha fazla meraklanmanı istemiyorum. Anlaştık mı?"

Sehun içini çekti ve bir süre düşündü. 3 ay.

Kahretsin, bu uzun bir zaman!

Kim Jongin ile aynı çatı altında kalma düşüncesi bile onu hasta yapmıştı. Ama 3 aydan sonra...istediğini yapabilirdi ve eşini seçebilirdi.

Bu o kadar da kötü değil...

"Tamam." Sehun iç çekti. "Sadece 3 ay, değil mi?"

"Evet, sadece 3 ay."

"Tamam. Bu planı Kai ile de konuştun mu?"

"Şey, evet. Ve o kabul etti."

Sehun alayla göz devirdi. O çocuk kabul etmişti. O Sehun'un ona neler yapabileceğini bilmiyordu değil mi? Sehun sadece çocukluklarında yaptığı gibi Kai'nin hayatını nasıl BERBAT edebileceğini zihnine not aldı. Hadi 3 ay boyunca yanık tenli çocuğa cehennemi yaşatalım.

"Ve eğer Kai bana senden rahatsız olduğunu söylerse, senin dilini keserim! Ve artık oğlum olamazsın!"

Eh sonuç olarak bu iyi bir fikir değilmiş gibi görünüyor.

"Pekala, pekala. Anladım." Sehun iç çekti. "Yarın taşınıyorum. Söz veriyorum onu rahatsız etmeyeceğim. Ama 3 ay sonra, geri döneceğim ve Luhan ile evleneceğim."

"Göreceğiz."

Sehun dişlerini gıcırdattı. Annesi çok can sıkıcıydı! Daha sonra aramayı kesti ve içini çekti.

Bazen annesinin Kai'yi bu kadar sevdiğini merak ediyordu. Onlar küçükken annesi o çirkin kalın dudaklı çocuğa sevgi göstermişti. Sehun annesinin sevgisini paylaşmayı sevmezdi.

Özellikle Kai gibi çirkin birine.

Beep beep

Sehun telefonuna baktı. Yeni bir mesaj gelmişt. Tabi ki de Luhan'dandı. Yemek yiyip yemediğini soruyordu.

Bir sorun daha... bu çılgın planı Luhan'a nasıl söylerdi?