Öldürme Rehberi

Eddie Gein'in cinayetleri Bölüm-3

Umarım severek okuyorsunuzdur..

Ardı ardına geçirdiği felçlerin sonucunda Augusta 29 Aralık 1945 günü öldü. Eddie tek arkadaşı ve aşkını yitirmiş, dünya üzerinde tek başına kalmıştı. Çiftlikte yaşamaya devam ediyor, ufak tefek işlerle kıt kanaat geçiniyordu. Artan vaktini ise geliştirdiği tuhaf hobilerine ayırıyordu. Örneğin gece karanlığında kasaba mezarlığını ziyaret etmek gibi...
Annesinin ölümünden sonra yalnızlığı giderek artmıştı. Okuduğu tuhaf dergilerin yanında artık anatomi kitaplarına da ilgi duymaya başlamıştı. Okuduklarından, kesilmiş kafatasının nasıl kurutulduğunu, ölülerin mezardan nasıl çıkarıldıklarını ve insan vücudunun anatomisini öğreniyordu. Eddie ayrıca mahalli gazetenin ölüm ilanlarını okumaya da bayılıyordu. İşte bu ilanlar sayesinde Eddie kasabada ölen kadınlardan haberdar olmaya başladı. Hayatında hiçbir kadınla ilişkisi olmamıştı; annesinin  yıllarca kafasına soktukları yüzünden onların yanında olmaktan bile hoşlanmıyordu. Ancak geceleri mezarlığa daha sık ziyaretler yapmaya koyuldu. Duyduğu, içten gelen şehvete benzer bir tutkuydu. Bunu da yeni gömülmüş kadınların mezarları başında giderebiliyordu. Sonra onları mezarlarından çıkarmaya başladı. Cesetlerin serilerini yüzüyor sonra üstüne giyiyordu! Göğüslere ve vajinaya sahip olmanın nasıl bir duygu olduğunu merak ediyor, sık sık kendini bir kadın olarak düşlüyordu. Mezar ziyaretleri giderek arttı ve bu sayede vücut parçalarından oluşan geniş bir koleksiyona sahip oldu. Aralarında büyük kavanozlar içinde sakladığı kafalarda vardı.

Cinayetler.
1940'ların sonundan 1950'lerin ortalarına dek geçen dönemde Wisconsin eyaletindeki kayıp kişilerin sayısındaki artışın çok olması polise zor günler yaşatıyordu. Polisi çok zorlayan ve şaşırtan dört olay vardı. 
Bunların ilki 1 Mayıs 1947 tarihinde okuldan evine dönerken kaybolan sekiz yaşındaki Georgia Weckler olayıydı. Polis ve halktan yüzlerce kişi küçük kızı yaşadığı kasaba civarında titizlikle aramasına karşın asla bulamadılar. Malesef kızdan bir daha hiç ses çıkmadı ve polisin tek ipucu kızın kaybolduğu yer yakınlarındaki lastik izleriydi. Bu da tam bir delil sayılmadı. Olayın dosyası Eddie cinayet suçuyla itham edilene kadar yıllarca beklemede kaldı. 1952 Kasımında geyik avına giden iki adam bir varsa bir kaç saat geçirip ayrıldılar. Daha sonra ne kendileri ne de arabaları bir daha hiç görülmedi. Geniş bir arama yapıldı ancak hiç iz bulunamadı. Diğer kayıp olayı La Crosse'da 1953 yılında oldu. Bebek bakıcılığı yapan Evelyn evine dönmeyince   babası merak etti. Bakıcılık yaptığı eve telefon etti ama kimse açmadı. Adam dayanamayarak eve gitti. Baba Hartley kapıyı ısrarla çalmasına rağmen açan olmadı. İçeriye bodrum penceresinden girdi. Kan izlerini görünce dehşete kapıldı. Hemen polisi aradı. Kız hiç bir yerde bulunamadı. Bir kaç gün sonra bir karayolu kenarında kızın kanlı giysi parçaları bulundu.
1954 kışında bir meyhanenenin sahibi Mart Hogan işyerinden esrarengiz bir biçimde kayboldu. Polis meyhanenin içinden başlayan ve arkadaki park yerine kadar devam eden kan izlerini görünce cinayetten şüphelendi. Ayrıca boş bir mermi kovanı bulunmuştu. Bu olayda diğerleri gibi sadece varsayımlara açıktı çünkü ortada ceset yoktu.

Eddie Gein 17 Kasım 1957'de yakalandı. Detektiflerin karşısındaki adam bir cani mi yoksa kaçığın teki miydi? Gein bir gün sessiz kaldıktan sonra Bayan Worden'i nasıl parçaladığı anlattı. Bütün detayları hatırlamakta zorluk çekiyordu. Diğer vücut paralarını çevredeki mezarlardan topladığını söyledi. Asla pişmanlık belirtisi göstermedi. Bir kaç test uygulandı ve testlerin sonunda şizofren ve seksüel psikopat tanısı konuldu. Çiftlikte bulunan kalıntılar 10 ayrı kadına aitti ve ikisinin kimliği belliydi. 29 Kasım günü polis kazılarında yeni bir iskelet bulundu. Ancak incelemeden sonra bununda mezardan çıkarılan bir ceset olduğu anlaşıldı. Bernice Worden ve Mary Hogan cinayetlerinden sorumlu tutuldu. Sonunda akıl hastanesine kapatıldı. 26 Temmuz 1984 günü uzun zamandır çektiği kanser hastalığı ölümüne sebep oldu.  -SON-