hadi koçum, sen yaparsın!

1.1K 98 84
                                    

"Siz ikiniz, sakin olun ulan! Hemen döneceğim."

Dibinde gezen köpekleri savuşturmaya çalışırken bağırdı. İki köpeği vardı. Bulldog olan Fenasi ve husky olan Kerim. İkisinden kurtulmayı başardığında evden çıktı ve kapıyı kilitledi.

Yeni bir pet shop açıldığını duymuştu. Normalde alışverişini yaptığı pet shop evine uzak kalıyordu bu yüzden Fenasi ve Kerim'in yediği mamalardan var mı diye yenisine bakmaya gidiyordu. İkisini evde tek başlarına bırakmaktan nefret etse de onları en son tasmasız dışarı çıkardığında neredeyse bir çocuk Fenasi tarafından ısırılıyordu.

Evden çıkmadan önce son bir kez ona havlayan köpeklerine veda etmiş, hızlıca kafalarını okşamıştı. Asansörün gelmesinin uzun süreceğini anladığında merdivenlerden ikişerli inmeyi tercih etmişti. Bir an önce eve, bebeklerinin yanına dönmek istiyordu.

Hemen işini halledip pet shoptan çıkacaktı. İçeride sonra da oyalanabilirdi. Şu an tek ihtiyacı olan köpek mamasıydı.

İçeri girdi ve mama rafını aramaya koyuldu. Zaman kaybetmeyeceğini söylemişti ama koca mekanda aradığını bulamıyordu. Ah. Sanırım kayboldum.

"Yardıma ihtiyacınız var mı?"

Aniden gelen sesle irkildi ve arkasına döndü. Cevap vermek için dudaklarını araladığında kullanacağı kelimeleri unuttuğunu hissetti.

"Hassiktir, çok tatlı."

Baji daha önce hiç bu kadar panik olmamıştı. Elbette kendine uzun süre baktıran çekici erkeklerle karşılaşmıştı ama bu çocuk aşırı güzeldi. Nutku tutulmuştu.

"Efendim?" uzun bir sessizlikten sonra çalışan tekrar konuşmuştu.

Baji transtan çıktı ve cevap verdi.

"Ah şey, köpek maması alacağım da." Bunu söylerken sesi titrediği için kendine küfretti.

Çalışan gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. Eliyle Baji'nin arkasını işaret etti.

"Köpek mamaları tam arkanızda."

"Teşekkürler!" Sesi kuş ciyaklaması gibi çıkınca utançtan koşarak mağazayı terk etmek istedi. Çok iyi gidiyorsun Keisuke, gördüğün en çekici insanın önünde kendini rezil ettin.

İç çekti ve eğilip mama markalarına bakmaya başladı. Şansına hep aldığı markadan burda da vardı. Gerçi ünlü bir marka olduğu için çok da şaşırtıcı bir durum değildi. İki paket aldı ve kasaya doğru ilerledi. Geçen seferki tatlı çalışan şu an kasada duruyordu.

Az önceki gibi sıçıp sıvama. Hadi koçum, sen yaparsın!

Kendi kendine küçük bir motivasyon konuşması yaptıktan sonra olabildiğince rahat gözükmeye çalışarak elindeki paketlerle kasaya gitti. Zihninde temel diyalogların alıştırmasını yapıyordu.

"Yine siz!" çalışan Baji'ye gülümsedi. "Aradığınız şeyi buldunuz mu?"

Baji bir saniyeliğine dondu kaldı. İyi günler veya tekrar bekleriz gibi basit şeyler duyarım diyordu.

"Evet, yardımın için sağol." Tekrar sesi götüne kaçmıştı. Utançtan kendini öldürmemek için ensesini kaşımaya başladı.

Sarışın olan gülümsemeden önce kahkahasını bastırmaya çalışıyor gibiydi. Yine.

"Yardımcı olabildiğime sevindim."

Harikasın Keisuke, tam olarak yapmaman gereken şeyi yaptın.

"Baya fazla almışsınız, büyük bir köpek olmalı." paketlerin üstündeki barkodu okutuyordu.

"Aynen. İki tane aslında. Biri bulldog diğeri de husky. Çok iştahlılar."

Sonunda sakinliğini yeniden kazanmıştı. Normal konuşuyordu.

"Kulağa baya uğraştırıcı geliyor. Benim bir kedim var sadece."

Kedisi var, ha? Sevimli.

"Öyle ama hayatım onlarsız sıkıcı olurdu."

Baji gülümsedi, köpekleri hakkında konuşmak kolayca yapabileceği bir şeydi.

Çalışan poşetleri ve fişi uzatıp gülümsedi. Baji mekanı terk etmeden önce ona el salladı.

Dışarı çıktığı gibi sarışının göremeyeceği bir köşeye geçti ve yere çöktü. Etrafındaki insanlar ona garip garip bakıyordu ama bu dert edeceği son şeydi.

"Adını sormayı unuttum lan!"

Neyse, diye düşündü. Bu onu göreceği son sefer olmayacaktı. Sarışın burda çalışmayı sürdürdükçe onu görmek için bolca fırsatı olacaktı.

-

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝙤𝙣𝙚 𝙢𝙚𝙚𝙩𝙞𝙣𝙜 𝙡𝙚𝙖𝙙𝙨 𝙩𝙤 𝙖𝙣𝙤𝙩𝙝𝙚𝙧 - 𝙗𝙖𝙟𝙞𝙛𝙪𝙮𝙪 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin