卍
"Geç oldu, gitsem iyi olur."
Chifuyu, Baji'nin evinde planladığından daha fazla zaman geçirmişti ve bunu ancak güneşin batışını görmek için pencereden dışarı baktığında fark etmişti.
"Zaman çok hızlı geçmiş."
Baji sesindeki hayal kırıklığını saklamaya çalıştı.
"Sana eşlik etmemi ister misin?"
"Fenasi ve Kerim'i yalnız bırakmak istediğine emin misin?"
"Nasılsa şu an uyuyorlar zaten..."
Chifuyu gülümsedi.
"Beni eve bırakmayı bu kadar çok mu istiyorsun?"
"Hayır!"
Baji kızardı ve ensesini ovuşturdu.
"O zaman binanın önüne kadar götüreyim seni."
"Tamam, olur."
Chifuyu, Noodle'ın kafesini açmadan önce Baji'ye gülümsedi, siyah kedi içeri girdiği gibi hemen gözlerini kapadı.
"Sanırım o da oldukça yorgun."
İkisi kapıdan çıkıp asansöre girerken Baji kıkırdadı, ikisi de Baji'nin beklediği kadar garip olmasa da zemin kata inerken sessiz kaldılar. Birbirleriyle yüzleşmek için durmadan önce binanın girişine yürüdüler.
"Pekala, sanırım şimdi gideceğim."
Chifuyu Baji'ye gülümsedi.
"Sanırım öyle."
Baji yanağını ovuşturdu. Chifuyu kafesin sapıyla oynuyordu.
"Misafir ettiğin için ve peyoung yakisoba için teşekkürler!"
"Tabii ki!"
Baji küçük çocuğa hafifçe gülümsedi.
"Sen ve Noodle'ın aramızda olması güzeldi, Fenasi ve Kerim de senden hoşlandı."
"Biliyorum." diye güldü Chifuyu.
"Eh, tabii ki biliyorsun. Ne de olsa en başta sana sarılarak saldırdılar ve seni ısırmaya çalışmadan onları evcilleştirmene izin verdiler."
Baji küçük bir nutuk attı, bu sadece Chifuyu'nun kahkahasını körükledi.
"Artı senden hoşlandıklarını söyleyebilirdin. Bariz olduğu için ve-”
"Baji."
"...Evet?"
"Eğlendim, bugün için tekrar teşekkürler."
Chifuyu Baji'ye sırıttı. Baji'nin, Chifuyu'nun meleğimsi ifadesini gördükten sonra ağzından çıkan tek şey "Ben de." oldu.
"Eve gidince bana mesaj at."
Sarışın bir kez daha gülümsedi.