Uyandıktan sonra her zamanki gibi komidine olmayan, göğsüne bastırdığı resmi öptü, öptü, öptü.
Kalktı ve cam parçalarının arasından Seok-jin kokan dolabı açtı. İçinden siyah bir gömlek, ceket, pantolon ve kemer çıkardı.
Haberlerden gördüğü üzere cenaze saat 3 de Seoul Mezarlığında olacaktı.
Ceketinin üst cebine bir papatya yerleştirdi.
Jin papatyaları çok severdi.
Kendini hazırladıktan sonra Jin'in parfümünü sıktı ve dışarı çıktı.
Bir taksi ile mezarlığa gitti. İnsanların çoğu gelmediği için orada sadece cenaze arabası ve birkaç insan vardı. Çömeldi.
"Sen öldün mü Seok-jin?
Ben niye yaşıyorum o zaman? Ne anlamı var?"Orada yarım saat kadar oturduktan sonra cenaze alanına gitti.
Diğerlerine oldukça normal gelen şey Taehyung'a garip gelmişti.
Orada bir tabut, ve üzerinde Kim Seok-jin yazıyordu. Tabut alındı, tam topraklar üzerine atılacakken Taehyung koştu.
" Klastrofobisi var onun, açın şu kapıyı!"
Dedi tabutun kapaklarını zorlarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐾𝐿𝐴𝑆𝑇𝑅𝑂𝐹𝑂𝐵𝐼𝐴 | 𝑇𝑎𝑒𝑗𝑖𝑛
Fanfiction𝘚𝘦𝘯𝘪𝘯 𝘬𝘭𝘢𝘴𝘵𝘳𝘰𝘧𝘰𝘣𝘪𝘯 𝘷𝘢𝘳𝘥𝚤, 𝘴𝘦𝘯𝘪 𝘰𝘳𝘢𝘥𝘢𝘯 𝘤̧𝚤𝘬𝘢𝘳𝘮𝘢𝘮 𝘭𝘢𝘻𝚤𝘮𝘥𝚤,𝘺𝘢𝘱𝘢𝘮𝘢𝘥𝚤𝘮. 𝘈𝘧𝘧𝘦𝘵 𝘣𝘦𝘯𝘪 𝘩𝘦𝘳𝘴̧𝘦𝘺𝘪𝘮.