Ayrılık || CemCel

-11-

-GEÇMİŞ ZAMAN-

/İKİ YIL SONRA/

"Hadi amaaaaa.. Mızıkçılık yapma" berfinin sesi ile ofladım.

"Berfin bak sadece yemek yiyeceğiz.. Bu kadar" dedim ona doğru.

"Birinci yıl yemeğiniz" diye düzeltmesi ile göz devirdim. Ne vardı sanki..

Üstümdeki beyaz boy elbisesinin tüllerini kaldırarak makyaj masamın önüne oturdum. Elbisenin ince ipleri omzumu keserken ben soluk pembe rujumu sürüyordum. Elbisem çok basitti. Belime kadar gelen vücudumu saran üst kısmını belimden devam eden beyaz tülleri tamamlıyordu. Kahverengi belime gelen saçlarım hafif bukle bukle olmuş ve uçlarındaki sarılar ortaya çıkmıştı. Yüzümde varla yok olası olan makyajı tamamladığımda başıma beyaz küçük çiçeği taktım.

"Abla deniz abi gelmiş seni bekliyormuş" berfinin sesi ile topuklu ayakkabılarımı ayağıma geçirip çantamı aldım.

Aşağıya hızla indiğimde denizi görmüştüm.

"Oooo peri kızı gibi olmuşsun güzelim" demesi ile hafifçe gülümsedim.

"Teşekkür ederim" diyip denizi süzmeye başladım. Beyaz gömlek ve siyah pantalon giymişti. Gömleğin ilk birkaç düğmesi açıktı ve bu onu daha da yakışıklı göstermişti.

"Sende bayağı hot olmuşsun" demem ile güldü ve arabayı çalıştırdı.

"Nereye gidiyoruzz" demem ile gülümsedi ve bir eli ile elimi tutarken diğer eli ilede arabayı sürüyordu. Ben ise hayran hayran onu izliyordum.. İki yılda nasılda tutulmuştum bu adama.. Önümüze engeller çıksa da yine direnmiştik..

Araba yaklaşık 2-3 saatlik yolculuk sonunda bir sahil kenarında durduğunda gülümsedim. Sahil bomboş bir sahildi ve burada insanlar yoktu. Dalga sesleri kulağımı doldururken yanımda duran sevgilime baktım. Beni eli ile çekiştiriyordu, biraz ilerdeki çardak gibi bir yeri görmem ile gülümsedim.

Çardağa yaklaştığımızda kare şeklinde dört tane direğin etrafı beyaz tüller ile çevriliydi. Beyaz tüller rüzgarın etkisi ile uçuşurken içerideki kumların üzerindeki zeminde bol bol minder vardı. Minderler farklı renklerdeydi ve hemen yanında birkaç tane battaniye vardı. Minderlerin diğer yanında ise iki kişilik küçük bir masa ve çeşit çeşit yemekler vardı.

Denize döndüğümde bana baktığını ve gülümsediğini gördüm. Ona yaklaşarak dudaklarına minik bir öpücük bıraktığımde belimden tutarak kendine çekmiş ve aynı şekilde o da küçük bir öpücük bırakmıştı.

Deniz telefonunu çıkarıp bir şeyler yaptıktan sonra onu çardağın tahta zeminine koymuş ve hemen ardından yabancı bir soft müzik gelmişti kulaklarıma. Deniz beni belimden tutarak kendine çektiğinde ellerimi ensesine götürüp oradaki saçları ile küçük küçük oynamaya başladım.

"Aklımı başımdan alıyorsun.." dedi bana yaklaşarak. Bende aynı şekilde ona yaklaştım.

"Sanki sen bende akıl bırakıyorsun.." dedim gözlerine bakarak. Gözlerindeki parıltı ile bana baktığında tekrardan dudağına minik bir öpücük kondurmuştum.

"Seni çok seviyorum.." dedim kulağına yaklaşarak.

"Bende seni çok seviyorum.." dedi boynuma öpücük bırakarak.

Bir süre daha orada dans ettikten sonra yemeklerimizi yemiş ve minderlere oturmuştuk.

"Üşüdün mü" denizin bana sorduğu soruya başım ile onay verdikten sonra deniz yandaki battaniyenin birini almış ve kendisi ile benim üstüme örtmüştü. Ne yaptığını anlamaya çalışırken belimden tutarak tek bir hamlede kafamı mindere koymamı sağlamıştı. Hala ona anlamaz bakışlar atarken o tavanı işaret ettiğinde oraya baktım.

Tavan.. Camdandı ve gökyüzünde hiç bulut olmadığı için yıldızlar çok güzel gözüküyordu.. Yaklaşık 7 saattir buradaydık ve ben hiç fark etmemiştim.. Ah benim dikkatsiz kafam ahh..

"Çok güzeller" kelimeleri döküldü dudaklarımdan içimden kendime kızarken. Denizin gülme sesi kulaklarıma geldiğinde hafifçe gülüp ona döndüm.

"Niye güldün ki.." demem ile hemen söze atladı..

"Çünkü.. Sen daha güzelsin" dedi ve dudaklarıma doğru yaklaşıp öpüşmeyi başlattı..

|•|

HARRRAAAAAM HARRAAAMM kfksjsdkfks

Yanlız bölümün uzunluğuna baksanıza.. 520 kelime.. Maşallah allah nazalardan korusun pü pü pü kdlszxjsk

Hadi hamladım sizi ve kaçtm babaaay

<3