Suat:Günaydın
Suat:Hazır olduğun zaman konum at gelip alayım seni
Mila: Hazırlanıyodum bende
Mila:Yarım saat sonra gelebilirsin
Mila: *konum*
Şuan Suat'ın attığım konuma gelmesini bekliyordum. Sahile gideceğimiz için rahat birşeyler giyinip rimel ve lip balm dışında birşey sürmemiştim. E o şerefsiz Suat da ilk buluşmaya gelseydi de en müthüşmükemmel halimi görseydi. Neyse kendi kaybetti.Şuan karşımda bana doğru gelen Passat ile titremeyen bir yerim yoktu. Ulan bunun birde Passatı mı vardı? Oh vallahi iyi yere kapak atmıştım.
Euzubillahimineşeytanirracimbismillahirahmanirrahim. Suat görmeyeli daha da yakışıklı olmuştu be. Arabadan inip yanıma geldi. Salak gibi bana bakmaya başladı. O bana bakarken bende ona uydum hafif sırıtıp ona bakmaya devam ettim.
"Suat"artık dayanamayıp ismini seslenmem ile irkilip belimden tutup çekmesi bir oldu. Bir dakika o bana mı sarılıyordu?
"Suat istersen artık arabaya geçelim"
Bana hala avel avel bakmaya devam ediyordu. "Mila sen bana bunca zaman neden yüzünü göstermedin"
"E atsan da aşık olmam dedin" Of şerefsiz öyle demişti gerçektende de, "Ya sen atsaydın olurdum aşık"
Ay dur bi ikinci şok geliyo okey.
"Im Suat arabaya geçelim istersen,konuşuruz daha" ulan bende dakika başı arabaya geçelim diyorum Passat hastası olduğumu çok mu belli ediyodum acaba?Artık sonunda canım arabaya binmiştik. Suat arada bana bakıp gülümsüyordu. Ya biz Sahile gidicektik de ben libido tavan bir insan olduğum için şuan Suat'a sıvışmaya daha cazip bakıyordum.
Dayanamayıp Suat'ın elini alıp bacağıma koydum."Suat,Sahile gitmesek de araba da mı kalsak, hem dışarı çok sıcak zaten" demem ile kafasını saniyede 120 hızında aşşağı yukarı salladı. Anladı tabi şerefsiz rahat durmayacağımı.
Şuan Suat arabadan inmiş marketten yiyecek ve içecek şeyler alıyordu. Bende bir an önce gelse de Suat'a sulansam diye bekliyordum. Aslında Suat'ın bir derse ihtiyacı vardı. O gün beni ekme sebebini hala anlatmamıştı. Neyse gelsin de ben ona nasıl bir ders vereceğimi biliyordum.
Şuan Suat'ın aldığı lavivayı yiyordum o da bi kendine aldığı kahveyi içiyor arada da yanlışlıka(!) açılan göğüs arama bakıyordu. "Mila ben diyorum ki bence biz deneyelim" sanırsam gaipten ses duymuştum. Takmayıp lavivamı yemeğe devam ettim. "Mila sana diyorum yavrum,duymuyor musun" Yarabbim, bir de soruyor aptal adam. "Biz bu yola baş koyduk kardeş" ulan, ne dedim ben az önce. Suat bana anlamayan gözlerle bakarken "Yani tabii ki amacım buydu zaten. Sen kendinden eminsen neden olmasın" gülümsedi "Kendimden emin olmasam sormazdım zaten, deneyelim daha yakından tanırız birbirimizi" evet evet evet.
Bir an dayanamayıp kucağına atladım. Hm artık ufak bir dersin zamanı gelmişti.
"Suat" kucağında olduğum için güçlü bir yutkunuş sergiledi. Of o adem elması bana mı bakıyor? "Efend-" cümlesini bitiremeden adem elmasını ıssırmıştım. Suat kısık bir şekilde inledi. Bende yavaş yavaş boynunu öpmeye başladım. "Suat ben diyorum ki yer fark etmez" Bana boş gözlerle baktı. "Anlamadım". "Yani diyorum ki burda başbaşayken acaba birazcık daha mı yakından tanısak birbirimizi" bi an gözleri parladı. "Aynı fikirdeyim güzelim daha yakından tanımalıyız" dedi ve giydiğim cropu üstümden çekip fırlattı. Bende ona yavaş yavaş sürtünmeye başlamıştım. Altımda gittikçe büyüyen sertlik ile seslice inledim.İnlemem ile Suat elini eşofmanım üstünden bacağımın iç tarafını okşamaya başladı. Bende durmayıp hala ona sürtünmeye devam ettim. Bir anlık cesaretle elini alıp iç çamaşırıma bastırdım. "Bak Suat nasıl da ıslandım" Suat hızlıca iç çamaşırımdan içeri bir yılan edasıyla parmağını soktu. Çığlık atarak inledim desem yeridir. Ama bir dakika ben anlık şehvete kanıp Suat'a vereceğim dersi unutmuştum.
İpleri geri elime almam lazımdı. Ama siktir, parmakları kadınlığımla dans ederken nasıl kendime hakim olacaktım. O an sadece işime odaklanıp elimi sertçe pantolondan kendini belli eden erkekliğine bastırdım. Bastırmam ile seslice inledi ve parmakları bi müddet durdu. Bende fırsattan istifade hemen kucağından kalkıp önünde eğildim ve kemerini açmaya başladım. Yukarıdan bana kısık gözlerle bakıyordu.
İşimi yavaş yavaş yapacaktım. Kemerini açıp düğmesine yöneldim. Bana gözleriyle devam etmemi söylüyordu pantolonu indirmek için hareketlendim oda bana hafifçe kalçasını kaldırarak yardım etti. Şuan karşımda boxer ile duran bir adet Suat vardı. Of siktir görüntü ile boşalabilirdim bile. Boxerını indirmem ile erkekliği suratıma çarptı. "Ah Mila, okşa onu güzelim" ben iyi okşayacaktım bekle sen "Sen rahat ol komutanım"
Erkekliğini elime alıp yavaşça okşamam ile kısık kısık inlemeye başlamıştı. Hassiktir bu gerçekten de çok büyüktü, içime nasıl alacaktım acaba. Tükürüğüm ile ıslatıp elim ile okşamaya devam ettim. "Ağzıma almamı ister misin komutanım" hızlıca başını olumlu anlamda salladı."Al güzelim,öp onu" demesiyle başını yalayıp ağzıma aldım. Ağzıma aldığım an öyle bir kükredi ki. Bende işime devam ettim ağzıma yarısını anca alabiliyordum. Ağzıma alamadığım kısımlarını elimle okşayıp sıkıyordum. Suat çoktan kendinden geçmiş edepsiz cümleler ediyordu. Bende gitgide hızlanarak ona daha da zevk vermeye başladım. Ağzımda git gide büyüyen erkekliği seğirmeye başladığını hissetiğim an ağzımı çekip yan koltuğa atladım. Suat bana çok kötü birşey yapmışım gibi bakıyordu.
"Güzelim devam etsene, neden yarıda bıraktın" arkadan üstümden fırlatarak çıkardığı cropu alıp giyerken cevap verdim. "Zamanın da sende beni yarı yolda bırakmıştın,ödeştik komutan"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutan Aşkım(+18) ~YARI TEXTİNG
Aktuelle LiteraturHikaye de bolca +18 öge bulunacaktır (!)