'

34 11 18
                                    

Yanımdaydın, kalbimdeydin. Şimdi yalnızca acımdasın. Söylesene değer miydi onca kalp kırıklarına, değer miydi onca kavga, gürültüye? Belki de en iyisiydi gitmek, belki de en doğrusuydu kapamak gözlerimi. Acıtıyorsa doğrudur, dedim içimden milyon kez. Avutmaya çalıştım kendimi böyle söyleyerek ama senin kadar iyi ben de biliyordum kendimi kandırdığımı.

Şimdi iyiyim ama biliyor musun, şimdi mutluyum. Ben bile tahmin etmezdim büründüğüm rolün bir gün gerçek beni yansıtacağını. Ben bile tahmin edemezdim bir gün toparlanacağımı. Dile kolay bu anlattıklarım, bir de yaşaması vardı tüm o çileyi. Sahi sen de mahvoldun mu benim gibi, senin de kalbin ayrıldı mı binbir parçaya? Söylesene, sen de perişan hale geldin mi benim geldiğim gibi. Alamıyorum senden bunun cevabını.. En çok da bu yakıyor canımı, benim verdiğim kadar değer vermemiş olman ihtimali.. Çok kavga ederdik hatırlıyorum. Hep ben bitirmeye çalışırdım kavgaları, bitmekten çok uzak olmasına rağmen. Fazla uzadı derdim, fazla abartıldı. Öyle mi cidden? demeni bekledim hep biliyor musun. İçimi açabilmek, bir nebze olsun hislerimi anlatabilmek için bekledim bunu söylemeni. Ama sen sormadın, cevabım da hazırdı oysa ama sen hiç sormadın. İşine geliyordu benim boyun eğmem, egonu tatmin ediyordum belki de.

Şimdi bakıyorum da geçmişe, ne çok ödün vermişim kendimden. Şimdi bakıyorum da geçmişe, ne çok sevmişim seni hak etmesen de.

Elimdeki kağıdı katlayıp kutunun içine, diğer hatıraların yanına bıraktım. Kafamı kaldırıp aynadaki benle göz göze geldiğimde fark ettim gözlerimin dolduğunu. Acizdim işte, bunca seneden, bunca farkındalıktan sonra bile ağlayabiliyordum duygulara yenik düşüp. Acizdim ve buna yapacak bir şey yoktu. Yüzümü inceledim bir süre, öyle olacak ki fazla gittim düşüncelerimde geriye. Düşen bir damla yaşı avucuma alıp kalktım oturduğum sandalyeden. Kaçıyordum ağlayan görüntümden, en iyi yaptığım şeydi zaten kaçmak.

Yatağıma oturup ağzı açık kutuya baktım. İçinden görünen birkaç yaprak kağıda takıldı gözüm. Saymaya çalıştım, 4 etti ve gidemedim daha da. Yüreğimin yorgunluğu gözlerime ulaştığında örtünün altına girdim. Kafamda dönüp dolaşan düşüncelerin zihnimi yormasına izin verdim. Yanaklarımdaki ıslaklıkları hissedebiliyordum. Buna da izin verdim. Kimse görmediği, ben görmediğim sürece önemi yoktu ne denli aciz olduğumun. Yaşlar sessiz, usulca akarken alıp götürmesini istedim içimdeki karmaşayı da. İstedim istemesine ama yalnızca ıslaklık veriyordu bana bu yaşlar. Ne içimdeki acı feryatlar diniyordu ağladıkça ne fani bedenim sarsılıyordu. Yalnızca ıslaklık vardı, alışıldık ıslaklık.

Uyku bedenimi ağırlaştırıyordu ama zihnim fazla dinçti. Eski anılarım arka planda oynadıkça daha çok ağlıyordum. Sevgilim sandığım, sevdiğim sandığım canavarın sesi yankılandıkça zihnimde daha sıkı kapatıyordum gözlerimi kısabilirmişim gibi sesini. Hareketsizce, sessizce uzandım bir süre daha. Sesler hrp değişti kulaklarıma dolan, aynı olan tek şey hissettirdikleriydi. Şöyle bir bakan der miydi boğuluyor diye, huzurlu bir uykuda derdi en fazla. Boğulduğumu bilmek için içimi görmesi lazımdı, ne yazık ki kimse bunu yapmaya yeltenmedi senelerce.

"Yalnızsın Meyra." dedim fısıldayarak. Sesim kulaklarımı doldururken hem sinirleniyor hem de üzülüyordum sarf ettiğim sözcüklere. Düşmanım da kendim olmuştum, dostum da bunca zaman. Yalnız bir insandan ne beklersiniz ki? Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda çenemin altındaki avucumla daha çok sıktım örtüyü. Uyumak istiyordum artık, kaçmak...

Ardımda bıraktığım yazılara son bir kez baktım ve kapadım gözlerimi. Biliyordum bu uykudan uyanmak yoktu, biliyordum bu kaçış son kaçıştı. Beceremedim, dayanamadım, yapamadım. Hayatta kalmaya devam edecek kadar gücüm yoktu. Suçlamayın beni, n'olursunuz.

Tam 7 kağıt, dedim düşüncelerimin arasında. Bilincimi kaybederken 'Tam 7 kağıt' diye geçirdim içimden. 7 kağıt, 7 insan, 7 hayal kırıklığı... Dışardan bakıldığında önemsiz, içimden okunduğunda 7 felaket hikaye... Ve bir de aciz bir insan. Kaçışı hep çözüm sanan, gözlerini yummadan önce gördüğü son şey boş bir ilaç kutusu olan aciz bir insan. Şimdi gelin üstüme istediğiniz kadar ama unutmayın, herkes her şeye dayanamaz.

Son.

7 KağıtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin