Her göz yaşın serum gibi damlar kanıma.
Bağımlı bir adama, dar gelir bu dünya.
Aşkımdan Feragat ettiğimden beri zordayım sorma..
Ten kalmadı suratımda! Sarımsı ahımda,
Ben bir gelecek kurdum, birbirimize uymasakta..
Kırk yılda bir döktüm, bir kızı kâğıtlara..
Yüzündeki her ayrıntıyı çevirdim mecaza..
Gözlerin döndü kuyuya, yanlız olanından..
Dudakların oldu bulut, pembe olanından..
Son şafakta, en uzaktaki bulutlardan biri.
Ben seni resimlere değil, şiirlerime baktıkça hissediyorum...
Beynimin ortasına nakış gibi yavaşça işliyorum..
Sonra bir film gibi sürekli başa sarıyorum..
Aradan baya zaman geçmiş, açılsın alçılar.
Üstünde onlarca imza olan o kirli alçılar..
Eğer geçmişse kalbimdeki kırıklar..
O zaman vazgeçerim bu var oluştan..
Kırk yılda bir düştüm kara sevdaya..
Peşinden koşsamda, yine hüsran bu sevda.
Ben maskara olmuşsam şu duygularıma!.
Dönüp baktım arkama, ecel volta atmakta.
Kırk yılda bir düzelir sanmıştım bu hayatım..
Yinede herşey için sağ ol hayatım..
Senin varlığın..
Benim umut ışığım..
Sen unutma beni asla..
O kargaşaya kapılırsam ben..
Düşer suretimden, vicdan ve masum maskem...
Beni bıraksanda, belki çıkarım karşına..
Bir rüyada..
Veya bir kabusta....