3.

69 9 2
                                    

Ne içmek istersin? Ellerin üşüyor olmalı, sıcak bir şeyler yapıp geleceğim."  dediğinde ayağa kalkmış arkasına dönemden durdurulmuştu.

"Biraz konuşalım."

Bileğini tutan soğuk ellerin yardımıyla yanına oturmuş, yorgun görünen yüze bakmıştı. Koyu göz altları uykusuz gibi görünse de parlak gözleri bu düşünceye zıttı. Sarışın oğlan gülümseyerek başıyla onayladı. Hep böyleydi ona karşı.

Kısa süre sessizlikte, uzun genç karşısında ki oğlanı izlemişti. Elleri sarı saç tutanlarını parmakları arasına aldı. Ona dokunmak garip hissettiriyordu. Bir çok kez başkalarının tenine dokunan bu parmaklar onun tenin de  yanıyor gibiydi. Gözleri saç tutamını izlerken gülümseyen oğlan ile kendi dudakları da kıvrıldı. Alışmıştı onun yanında böyle gülümsemeye. Gözleri yüzüne doğru kaydı. Saçları arasında ki parmakları da hafifçe okşayarak yanağında durdu.

Yanağına yerleşen soğuk eller ile başını yana doğru yatırdı. Yüzünde ki gülümseme kaybolurken tembel kediler gibi yanağını hareket ettirdi. Sanki bu yeterli değilmiş gibi yanağında ki eli tuttu. Diğer elini te tuttuğunda küçük elleri arasına hapsetti. Gözleri yapacağı şey ile parladı. Kısa bir bakış atıp dudaklarını avcuna yaklaştırdı. Sıcak nefesini soğuk ellere doğru üflerken. Hafif çatılmış kaşlarıyla işine odaklanmış görünüyordu.

Bu halinden keyif alan hyunjin bir süre soğuk ellerini ısıtmasını izledi. Sağ elini küçük ellerin arasından çektiğinde, karşısında ki oğlanın kaşları daha derin çatıldı. Birbirlerine o kadar yakındı ki, daha fazla beklemedi. Elini uzatıp, kaşları düzeltmek için hafifçe baskı uyguladı. Sarışın oğlanın kaşları da kendisi gibi kolayca boyun eğdi.

"Çatma kaşlarını... -"

"Çirkin mi görünüyorum?"

"Hayır. Sanki bir sorun varmış gibi kalbim hızlanıyor."

"Bakayım."

Eli sol göğsünün üzerine yerleştiği de kalbi daha da hızlı attı. Sarışın oğlan gülümseyerek yaklaştı. Bu kez kulağını yaslandığın da hızlıca uzaklaştı. Yüzünde tatlı bir ifade ile duyduğu sesi tarif etti.

"Küt küt... Aşık mısın?"

Elini kendi kalbinin üzerine koyarken hyunjin gülümseyerek yanıtladı.

"Açım."

"Hey! Benim ki de aynı atıyor. Biz açız o zaman."

Başını iki yana salladı. Sarışın oğlan oturduğu yerden uzanarak onu koltuğa yasladı. Elleri siyah saçlar arasında girdiğinde belini tutan el yardımıyla sabit kalıyordu.

"Aç olduğumuza göre, seni yiyebilirim."  konuşurken elleri siyah saçların arasından çıkmış uzanan gencin boynunda duruyordu.

Başını altında ki bedenin göğsüne yaslayıp bir süre hızlı atan kalbini dinledi. Tanrım bu duyduğu en harika ikinci ses olmalı. Bu iki güzel sesin de ona ait olması normal miydi? Başını kaldırıp kendini izleyen gözlere baktı. Elleri göğsüne inerken, biri farklı bir rota da ilerleyerek, koyu dudakların üzerinde durdu.

Parmakları ile hiç öpmediği dudakların üzerinde ilerledi. Gözleri bile parlakları ile ilerlerken, parmağı hızla kapıldı. Kaşları ani hareket ile havalandı önce dudakları arasında ki parmağına daha sonra kendisini izleyen gözler ile buluştu.

Yüzünde yayılan gülümseme ile parmağını çekti. Uzanıp dudaklarını soğuk dudaklara bastırdı.

Kapının tekrar açılmasıyla bu kez içeriye laboratuvar da görevli birisi girdi. Jisung yana doğru çekilip, gelen görevlinin uzattığı dosyayı eline aldı. Zaten Minho bir dosyayı incelerken kadın konuşmaya başladı.

lover's death - hyunlix -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin