üç

48 12 2
                                    

pyotr godunov - erik satie: gymnopédie no

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

pyotr godunov - erik satie: gymnopédie no. 1

seungmin o sabaha biraz gergin uyandı. kederi uyukluyordu omzunda, avucunda da kağıt parçası vardı. 

kabus dolu geçmişti gecesi. bir tane bile düzgün rüyası olmamıştı bölük pörçük uykusunda. rüyaları öyle abartmıştı ki çok sevdiği sevgilisinin öldüğünü bile görmüştü. 

ne komikti. 

sevgilisi üst katta mışıl mışıl uyuyordu. seungmin'in koltukta beli tutularak uyandığı günlerden birindelerdi yalnızca. birazdan üst kata çıkacak ve sevgilisini kahvaltı yapmak için uyandıracaktı.

seungmin koltuktan kalktı. ayaklarını soğuk zemine bastırdı, camlardan birisi açık kalmış olmalıydı, sonbahar geliyordu. üstündeki rahatsız edici gömleğin düğmelerini bir bir çözerken bir yandan da konuşuyordu sevgilisiyle.

"sevgilim,"

hep böyle uyandırırdı sevgilisini. birkaç seslenmenin ardından da tıkırtı seslerini duyardı.

seungmin o gün farklı bir şey yapmak istedi. kötü rüyalarını haksız çıkarmak için adımlarının yönünü değiştirdi ve mutfağa girdi. mutfak her zamanki gibi temizdi, sevgilisinin düzenli olmasına bayılıyordu.

mutfakta geçirdiği dakikaların ardından kahvaltı masasının hazır olduğuna emin olduktan sonra sevgilisinin odasına doğru adımladı.

"yemek yiyelim hadi," dedi gülerek. "rüyamda neler gördüm inanamayacaksın."

kim seungmin, o sabah kapıyı yüzünde bir gülümsemeyle araladı. "ölüyordun," dedi gülerek.

ölüyordun değil, seungmin.

ah, seungmin.

bomboş ve bozulmamış yatak karşıladı onu. suratındaki gülümsemesi bozulurken odaya adımladı. camları sımsıkı kapalı odada ilerlerken derin bir nefes çekti içine. sevgilisinin kokusuydu ama gidiyordu o da. kokusunu da götürüyordu artık.

seungmin adım attı. bir tane daha. bir tane daha attı ama ansızın gelen farkındalık göğsünde bir sızı oldu.

göğsündeki sızı büyüdü durdu. büyümesini istemezsin ama büyür. sızı büyüdü durdu. zavallı seungmin düştü birden.

rüya değildi ki.

hiç rüya olmadı.

genç kadın, hayatının aşkı, bir gece arkadaş grubuyla sahilde otururken ansızın öptüğü kadın, yüreğindeki ilk ateş, gençliği, güzelliği.

gidivermişti birden.

seungmin, sen rüya görmedin ki, bir rüyadan uyandın.

seungmin, sevgilin göçmen bir kuş gibi zamanı gelince uçup gitti ve sen de rüyandan uyandın.

seungmin kapadı kapıyı, sanki hiç açmamış gibi kapadı. birkaç adım attı merdivenden, uçup gitsem ben de şimdi, diye düşündü.

uçup gidiversem.

parlar bazen sıcacık gözü cennetin,
ve çoğu kez, solar altın rengi teninin.

sen şimdi bir bulutsun | kim seungminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin