Berceste - YoonKook {minific}

3- Jealousy

3- Kıskançlık

***

"Günaydın, Jungkook yok mu?" Hoseok Yoongi'yi ilk fark eden olup maknealarını sordu. "Günaydın, hâlâ uyuyor o. Uyandırmak istemedim biraz daha dinlensin." herkes Yoongi'yi onaylayan birkaç şey söylerken Tae rahatsız olduğunu belirten bir ses tonuyla yemeğine bakarak konuştu. "Neden senin odanda kalıyor? Jungkook normalde benimle kalıyordu ve sen tek yatıyordun. Şimdi ne değişti? Sen sevgilisi oldun diye herkesten daha iyi mi bakacaksın ona? Ben de en iyi şekilde göz kulak olabilirdim Kook'a." Taehyung tırssa da düşüncelerini dile getirdiği için rahatlamıştı. Tamam, hâlâ hyungu ile kardeşinin beraber olmalarını kabullenememişti ama yine de Jungkook'un Yoongi'nin odasına kalmasına da gücenmişti.

Yoongi, Taehyung'a kızmamış aksine ona hak vermişti. "Doğru söylüyorsun Tae. Jungkook seninle kalıyordu. Endişelendiğim için benimle kalmasını istemiştim ama kendi odasında daha rahat edecektir. Bu konuyu Jungkook'la konuş bi' istersen." masadakiler şaşırsa da belli etmeyip sessizce yemeklerini yemeye devam ettiler. Yoongi elbette sevgilisinin kendisiyle kalmasını istiyordu ama onu zorlayamazdı değil mi? Yine de içinden, Jungkook'un kendisiyle kalması için dua ediyordu. Yoongi ağzındaki salatalığı çiğnerken Namjoon aklındaki kötü düşüncelerin gerçekleşmediğine sevinmişti. "Jungkook'la beraber sevgili olduğunuzda aramızda gerginlik olur diye endişeleniyordum ama korkum boşunaymış. Bu kadar anlayışlı olman şaşırttı hyung." Yoongi gülüp kahvesinden yudumladı.

"Abartmayın. Kaç yıldır birbirimizi tanıyoruz. Sizden kıskanacak değilim ya Jungkook'u. İlk defa böyle bir şey yaşıyoruz. Sizi rahatsız eden ya da aklınıza takılan bir şey olduğunda söyleyin. Kardeşiz biz." Jin ve Taehyung duydukları ile rahatlarken göz göze geldiler. İkisinin de tek endişesi uçup gitmişti. Çünkü Jin, Yoongi ile yaptığı sohbetlerden vazgeçmek istemezken Taehyung da sabahlara kadar Jungkook'la oyun oynamayı bırakmak istemiyordu. Eğer sevgililer, tatillerde ve molalarda sadece birbirleri ile ilgilenecek olsalardı şakasız ikisi de karşı çıkarlardı bu ilişkiye.

"Hyungie, bugün ilk senin ve benim seslerimiz kayda alınacak. Kahvaltıdan sonra beraber geçelim kayıt odasına." Yoongi Jimin'i başıyla onaylayıp kahvaltısını etmeye devam etti. Fakat kahvaltısını bitirmiş bir Jimin, kahvaltısına devam eden bir Yoongi'yi asla rahat bırakmazdı. Sarı saçlarını geriye atarak hyungunun yanına kurulup, ağzında yemek olmasına rağmen kendiside bir şeyler tıkıştırmaya başladı. Masadakiler Yoongi'nin şişmiş yanaklarına gülerken Jimin boğulan hyunguna gülerek su içirmeye çalışıyordu. Jungkook yemekhanenin girişinden bu görüntüye şahit olmasıyla istemsiz içinde oluşan kıskançlık tohumlarını görmezden gelmeye çalıştı ve burnunu çekerek masada Hoseok'un yanına oturdu. "Günaydın herkese." Yoongi karşısına oturan sevgilisiyle kaçlarını çattı.

"Jungkook sen niye yatakta değilsin? Hadi gel odaya çıkartayım seni." Jungkook omuz silkip gözlerini ovuşturdu. "İstemiyorum."

"Bu arada ilaçlarını içmesi gerekmiyor mu Jungkook'un?" Jin'in sorduğu soruyla NamJoon da katıldı ona. "Ben sabah onu uyandırıp bir şeyler yedirdikten sonra ilacını içirdim." herkes hayretler içinde Yoongi'ye bakarken Jungkook gülmeden edemedi. Yoongi normalde biri için böyle şeyler yapacak biri değildi ama kendisine özel olarak gösterdiği ilgi ve alaka çok hoşuna gidiyordu. "Hyung yazıklar olsun ya, bana su alır mısın şuradan desem para uzatırsın sadece. Jungkook için sabah kalkıp bir de yemek mi hazırladın gerçekten?" Jimin'in kıskanması üzerine masadakiler tekrar gülünce ofladı.

Sonra Yoongi'nin koluna girip ayağa kalktı ve Yoongi'nin de kalkmasını sağladı. Büyük olan kahve fincanının dibinde kalanı da içip gidecekken Jungkook bileğinden tuttu. "Nereye gidiyorsunuz Yoongi?" masadakiler ikinci bir şok yaşarken Hoseok kendini tutamadı. "Hadi canım... sen az önce Yoongi hyunga... direkt Yoongi mi dedin?" Jungkook şu an diğer hyunglarının şaşkınlığını umursayacak durumda değildi. Jimin'in neden sevgilisinin koluna girmiş olduğunu ve beraber bu şekilde nereye gittiklerini öğrenmek istiyordu. Yoongi yemekhaneye bir göz atıp sonra sevgilisinin yanağına küçük bir öpücük kondurdu hızlıca. "Kayıt odasına gidiyoruz. İlk bizim kaydımız alınacakmış. Sen de çok yüklenme kendine ve odaya geç. Tae'yle oyun oynarsınız belki." sözlerine Taehyung'a bakarak devam etti. "Tabii aşırıya kaçmamak kaidesiyle."