6- Dear

346 26 4
                                    

5- Sevgili

***


Yoongi yüzünde hissettiği öpücüklerle gözlerini araladı. Çok uykusu vardı ama şu an bebeğinin, kendisini öperek uyandırmasıyla bunu zor da olsa görmezden geldi. Uyandığını haber vermek için kalın ve çatallaşmış sesiyle "günaydın." dedi. Jungkook son olarak uyanan sevgilisinin dudaklarına bir buse kondurup geri çekildi. "Günaydın~ bugün boş günümüz. Ne yapalım?" küçük olan neşeyle şakıdıktan sonra geri Yoongi'ye döndü. Döndü dönmesine de gördüğü manzara hiç hoşuna gitmemişti. "Sevgilim sen hiç uyumadın mı? Çok yorgun görünüyorsun." Jungkook yarı endişe yarı mutsuzlukla sormuştu. Bugün beraber vakit geçirirler ve oldukça eğlenirler diye düşünmüştü ama Yoongi resmen hasta gibiydi.

Büyük olan kendini zorlayarak ayaklanmaya çalıştığında Jungkook hızlıca onu durdurup geri uzandırdı. "Bugün yataktan çıkmıyorsun. Sana iyi gelecek bir şeyler hazırlatıp geliyorum hemen. Biliyorsun, ben beceremem çünkü." Yoongi aklına gelen fikirle öksürüyormuş gibi yaptı. Jungkook'un endişesi artarken sevgilisinin yanağından öpüp odadan çıktı. Yoongi'nin planına göre eğer Jungkook sevgilisini hasta sanarsa tüm gün internetten uzak dururdu. Bu yüzden hasta numarası yapmaya karar vermişti. Ki zaten toplasan yarım saat süren bir uykuyla duruyordu şu an. Her an yorgunluktan bayılabilirdi. Gözlerini zor açık tutarken komodindeki telefonunu alıp açtı. Jungkook gelmeden diğerlerine hâlâ Jungkook'un bir şey öğrenmediğini haber vermek ve bir gelişme olup olmadığını sormak istiyordu. Açılması bir hayli uzun süren telefondan sonra direkt olarak Hoseok'u aradı. Yanına gelmesini söyleyip yüzüne kapatarak telefonu sessize aldı ve geri çekmeceye koydu.

Hoseok kapıyı çalıp içeri girdikten sonra Yoongi'nin yanına oturdu. "Hyung iyi misin, hasta mı oldun?" Yoongi sırtını yatak başlığına yaslayıp derin bir nefes aldı. Gözleri uykusuzluktan çok fena yanıyordu. "İyiyim sadece gece boyunca uyku tutmadı. Jungkook'un hâlâ haberi yok magazine yayılan fotoğraflardan. Telefonunu kapatıp sakladım. Beni hasta sanıyor ve bu sayede tüm gün benimle ilgilenip telefonunu aramaya kalkışmaz diye düşünüyorum. Sizde durumlar ne?" Hoseok gergince saçlarını karıştırıp umutsuzca omuzlarını düşürdü. "Çok kötü hyung. Çoğu reklam ve TV şovu programlarından gelen teklifler geri çekildi. Ama birçok eşcinsel film ve dizi replikleri geldi. Sonra sosyal medyalarda tartışmalar çıkmaya başladı. Homofobikler ilişkinize karşı çıkarken yoonkook değil de grup içerisinde sizi başka üyelerle shipleyenler de sorun çıkartıyor. Daha şirket tarafından hiçbir yere hiçbir açıklama yapılmadı. Her şeyiyle tartıp biçiyorlar ve ona göre bir açıklama yapmayı planlıyorlar." Hoseok tüm gelişmeleri bir bir anlattıktan sonra tekrar derin bir iç çekti. "Jungkook'un öğrenmemesi gerekiyor hyung."

"Neyi öğrenmemem gerekiyormuş?" yatakta oturan ikili, kapıda elinde tepsiyle kendilerini izleyen Jungkook'a baktı. Jungkook ağır adımlarla Yoongi'nin yanına varıp elindeki tepsiyi kucağına koyduktan sonra sorarca Hoseok hyunguna baktı. "Hyung? Benden sakladığın şey ne?" Hoseok panikleyip yataktan kalktığında Jungkook'un kaşları çatılmıştı. O sırada Yoongi aklına gelen en iyi yalanı uydurdu. "Kookie, kızmayacaksan açıklıyorum." Hoseok daha da paniğe kapılık Yoongi'ye baktığında Yoongi omuz silkip tekrar sevgilisine döndü. "Dün gece-"

"Hyung yapma!" Jungkook kollarını göğsünde birleştirmiş Yoongi'yi dinlemeye devam ediyordu. "Dün gece kapıya gelen Hoseok'muş." hâlâ açıklama bekleyen Jungkook bakışlarını saniyelik hyunguna çıkartıp geri Yoongi'ye döndü. Sevişmelerinin ortasında basıldıkları için tekrar utanmıştı. "Ve bana, senin telefonunu parçaladığını söyledi." Hoseok duyduklarıyla rahatlarken Jungkook şoke olmuş bir suratla hyunguna döndü. Stem dolu bir sesle "hyung!" dediğinde Hoseok geri paniğe kapıldı. Şu odadan bir an önce çıkmak istiyordu!

Berceste - YoonKook {minific}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin