Kübra market sepetiyle etrafta dolaşırken arkasında duran Alp sessizce onu izliyordu. Alışverişi bitirmeye yakın, Kübra kitapların satıldığı yerde durdu.
Yeni gelen kitapları incelemek için biraz yaklaştı. Bu sırada Alp Kübra'nın elinde tuttuğu sepeti aldı ve önden ilerledi. Kübra bunu umursamadı ve kitapları incelemeye devam etti.
Rafların arasında sıkışmış siyaha yakın kapaklı kitabı çekip çıkardı.
" Ah, siyah sanmıştım ama lacivert tonlarındaymış..."
Kübra sessizce kitabın kapağını incelerken ilgisinin arttığını hissetmişti. Kapakta bir sirk , sirkin önünde arkası dönük bir adam ve sirkin biraz üzerinde patlayan havai fişekler vardı.
Kitabı biraz garip bulmuştu. Eli havai fişeklerin arasında kalan isme dokundu.
" Pandora?.."
Kübra kitabı ters çevirip fiyatına bakmak istemişti ama kitapta herhangi bir fiyatlandırma yoktu.
" Bu biraz tuhaf. Neden fiyatı yazmıyor? Unutmuş olabilirler mi? "
Kitabı hızla kasiyere götürdü ve dışarıda onu bekleyen abisini fark etmedi.
Kasiyere elindeki kitabı gösterdi.
" Ah, bu kitabın yazarı, kitabını satmak istemediği için bir fiyat koymamış. İlk bulan alır mantığı sanırım. Başka aldığınız bir şey yoksa sırayı bekletmeyelim."
Kübra hızla kenara çekildi ve çıkışa doğru yöneldi. Bu sırada ise abisinin elinde duran buruşmuş kağıt parçasını gördü.
" Onu neden çöpten aldın?! "
Yüzünde bariz bir şaşkınlıkla abisine bakan Kübra birden hızlandı ve elindeki kağıt parçasını kaptı. Abisi onun neden böyle davrandığını anlamıyordu. Kübra önden önden ilerlerken Abisi konuştu.
'' Nereye gidiyorsun? Elindeki kağıt parçasını annemlere göstermeyecek misin? ''
Kübra başını iki yana salladı. Onlara göstermeye çalışmıştı ama nafile. Abisinin olmayan yeteneklerini övmekle ve onun hakkında dedikodu yapmakla çok meşgullerdi. Kübra kağıdı yırttı ve yine çöp kutusuna attı.
'' Bu sonuç beklediğim kadar iyi değildi. Bu yüzden annemlere göstermedim. Bir dahakine daha iyisini yapacağım. ''
Abisinin cevabını duymak istemediği için hızlı hızlı adımlar atıyordu. Bu gidişle ailesine asla başarılarını gösteremeyecekti.
Elindeki kitabı sıktı ve eve doğru ilerledi.
****
Kübra yorgun bir iç çekişle yatağına uzandı ve tavanı seyrederken düşünmeye başladı. Anne ve babasının ilgisini nasıl kendi üzerine çekebilirdi?Kübra'nın zihni tozlu anılarına daldı ve kendisi daha 5 yaşındayken okulla yaptıkları gösteri aklına geldi. O zaman kendisine prenses rolü verilmişti. Anne ve babası onu en son o zaman övüp alkışlamışlardı. Hemde abisi orada yokken.
Kübra küçüklüğünden beri kıyafetlere ve aksesuarlara takıntılı bir kızdı. Bu yüzden sürekli bir şeyler satın alırdı. Ailesi buna karşı çıkmıyordu bu yüzden odasında 3 tane gardırop vardı.
Kübra sıkkın bir şekilde ayaklarını havaya kaldırdı ve sertçe yatağa geri koydu.Bir türlü anlam veremiyordu, o zamandan bu zamana kadar ne değişmişti?
Büyük bir hata mı yapmıştı?
Kübra yataktan hızla kalktı. Bu soruları yıllardır kendisine soruyordu fakat bir çözüm bulamamıştı.
Morali her bozulduğunda gardırobuna gider ve morali düzelene kadar kıyafet değiştirirdi.
Makyaj yapıp tekrar ve tekrar denerdi ve son zamanlarda bundan zevk aldığını da fark etmişti. Yüzünde bir gülümseme ile gardırobuna gideceği sırada aklına birdenbire marketten aldığı kitap geldi.
Kitap masanın üzerinde duruyordu. Kenarından çıkmış olan üçgen prizmalı ayracı gözüküyordu. Kübra uzun süre kitaba baktı ve sonra adımlarını masaya doğru attı. Kitabın içeriğine pek göz atmamıştı. Fiyatı olmadığı için unutmuştu bakmayı.
Kitabı ters çevirdi ve açıklamayı okudu.
" Pandora: yeni hayat, yeni bir başlangıçtır. Bu yüzden kendimi ait olduğum yerde hissediyordum. Sonuçta her insanın farklı bir amacı yok mu? Bakın aklıma çok enteresan bir anım geldi..."
Kübra kitabın açıklamasını sevmişti ve yatağına uzanıp kitabın diğer sayfalarını çevirmeye başladı. Ne zamandan beri okuyordu bilmiyordu ama sabah ışığının parlaklığı perdeden girmeye çalıştığında gözleri büyüdü ve hızla kaldığı yeri işaretleyip çantasını hazırlamaya koyuldu.
••••••••
Abisi ile beraber okula giderken zihni çok meşguldü. Kitabı bitirememişti ve sürekli esniyordu. Üzerindeki yorgunluk yetmezmiş gibi birde abisi sürekli kendisine iyi olup olmadığını soruyordu.Kübra bıkkın bir sesle iç çekti ve okulun girişinde durdu.
" Ben iyiyim. Sürekli bunu sormana gerek yok. Ayrıca geç kalacağız hızlan biraz."
Alp sessizce başının arkasını kaşıdı ve şüpheyle Kübra'nın suratına baktı. Koyulaşan göz altı torbaları güneşin altında çok belli oluyordu. Görünüşüne dikkat eden kardeşi normalde bu halde asla okula gelmezdi.
Kübra'nın uzaklaşan silüetine baktı ve kısık sesle konuştu.
" Sorun yok diyorsan iyi ama..."
Çok geçmeden ikiside sınıfın yolunu tutmuştu ama Kübra koridorda durdu ve tereddütle kızların giyinme odasına baktı. Bugün derse girecek havası yoktu. Ayrıca aklı aldığı kitaptaydı.
Etrafına bakındı ve hızlı bir şekilde giyinme odasına girdi. İçerisi boştu ve köşedeki küçük boşluğa girdi. O yer kör noktaydı. Hiç kimsenin ilgisini çekmeyecek bir yerdi. Yüzünde bir gülümseme oluştu ve sırt çantasından hızlıca kitabı çıkardı.
Kaldığı yerden okumaya devam ederken yüzünde gülümseyen bir ifade vardı. Kitap adamın farklı bir yerde geçirdiği maceralarını anlatıyordu. Eğlenceli, yer yer maceralı ve heyecan vericiydi.
Kübra farkında olmadan mırıldandı.
" Ben Pandora'da olmak istiyorum."
Yüzünde hüzünlü bir ifadeyle okumaya devam etti. Geçen zamanın farkında olmadan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pandora
Adventure- Bizi neden buraya topladın Bahar? Karavan küçüktü biz çoktuk, herkes boş bulduğu bir yere çöktü. Bahar hepimize tek tek baktı. Gözleriyle kapı ve pencereleri kontrol etti. Davranışları önemli bir konu hakkında konuşacağımızı gösteriyordu. Huzursuz...