4. Bölüm

12 0 0
                                    

Elindeki şapkayı evirip çevirip duruyordu genç kız. Yatağına oturmuş başına gelen olayları düşünüyordu.

Bundan 2 hafta önce ailesinin saçma baskılarından bıktığı için parkta oturuyordu. Abisi Alp yüzünden kendisi hep geri planda kalmıştı. Bıkkınlıkla iç çekti ve kendi kendi konuştu.

" Keşke yaptıklarımı yapmacıkda olsa beğenselerdi. "

Kübra somurtmuş dudaklarını ıslattı ve salıncaklara doğru gidip birisine oturdu. Uzun süre ailesinin dikkatini nasıl çekebileceğini düşündü. Ama bu imkansızdı.

Şimdiye kadar başarısız olmuştu , bundan sonra yapmaya çalışsa eline ne geçecekti?

Salıncakta isteksizce ayağını ileri geri oynattı. Üzerinde şapkalı bir hırka vardı. Sert esen rüzgar üşümesene sebep olmuştu ve hızla soğuyan kulaklarına şapkasını örttü.

Ellerini soğuk ve paslı zincirlere yerleştirdi. Salıncağın zeminine bastı ve ağır ağır sallanmaya başladı. Zincirler geri gidildiğinde gıcırdıyordu. Sessiz park sanki canlanmış gibiydi.

Çok eski bir parktı. Uzun zamandır çocuklar buraya oynamaya gelmiyordu. Kübra bundan bir kaç yıl önce geldiği zamanı hatırladı. Annesi onları dışarı çıkarmıştı. Evlerine yakın bir park olduğu için burası onların sık sık geldiği bir yerdi.

Onların dışında buraya gelen çok çocuk oluyordu. Alp diğer erkeklerle oyun oynarken Kübra kendi halinde takılmayı seviyordu.

Zaten kızlarla anlaşamıyordu. Nedenini bilmiyordu ama okuldaki kızların kendisi hakkında dedikodu yaptığına kulak misafiri olmuştu.

" Kübra çok karamsar. Okula başladığımız günden beri hiç gülümsediğini görmedim! "

" Kendini bizden üstün mü görüyor? "

" Hımp! Abisiyle hiç benzer yanları yok. Abisi çok yakışıklı ve soğuk tavırları çok havalı! "

" Değil mi?.."

Kübra dudağını ısırdı. Yine aynı şeyler oluyordu! Hepsi abisinin suçuydu! Hiç çaba sarf etmemiş olmasına rağmen neden hep dikkat çekiyordu? Bunu nasıl yapıyordu?

" Hepinizden nefret ediyorum. "

Bundan sonra dahada içine kapanmıştı. Ve yeteneklerini geliştirmek için çok çalışmıştı.

Okulda birinciliği yakaladığında çok mutlu olmuştu. Sporda da aynı başarıyı göstermişti ve okul notları abisininkilerden daha yüksekti.

Bununla biraz olsun ilgiyi kendi üzerine çekmeyi düşündü ama kendi sınıfındaki insanlar onunla hiç konuşmadı. Sanki aralarındaki mesafe artmış gibiydi.

Bu yüzden ailesinden bir şeyler ummuştu.

Akşam yemeğinde elinde notlarıyla oturuyordu. Annesi ve babasına bundan bahsetmemişti. Onlara süpriz yapmayı planlamıştı.

Belki merak edip sorarlar diye bekledi. Ama Abisi hakkında dırdır etmekten başka bir şey konuşulmamıştı.

Kübra sinirle masadan kalktı. Tam yukarı çıkacağı zaman annesi ona seslendi.

" Kübra , markete gidip listedeki şeyleri al. Abinin sınavlarına çalışması gerek."

Kübra yüzünü buruşturdu. Alp'in ders çalışmayacağını biliyordu. Yinede neden böyle davranıyorlardı?

Alp , Kübra'ya baktı. Yüzünde gayet net bir iğrenme vardı. Alp yerinden kalktı.

" Bende gideceğim. Biraz temiz hava almak iyi gelir. "

Annesi yüzünde bir gülümseme ile Alp'e baktı. Cebinden biraz daha para çıkaran babası parayı uzattı.

" İstediğin bir şey varsa al. "

Kübra sessizce odadan çıktı ve ayakkabılığa ilerledi. Sinirli sinirli homurdanıyordu.

" Beni görmezden gelmeye kalkıştınız. Ne kadar iğrenç. Eğer ikinci çocuğa böyle davranacaksanız hiç doğurmasaydınız daha iyi olurdu."

Kübra ayakkabılarını giyip kapıyı açacağı sırada babasının soğuk sesi koridordan duyuldu.

" Abini bekle-"

Kübra sinirle kapıyı çarpıp çıktı. İçeriden hala yükselen sesleri umursamadı.

" Abin böyle , abin şöyle...sen neden onun gibi değilsin! O aptal gibi olmak isteyen kim ki?! Bir dönem sınıfta kalmış biri gibi mi olma mı istiyorsunuz?! Hiçbir şey yapmayan o olmasına rağmen neden hep geri planda kalan benim?

"Hah! Ne yani? Sırf erkek olduğu için mi? "

Kübra bunları kendi kendine söylerken elindeki kağıdı buruşturdu. Notlarının yazılı olduğu bu buruşmuş kağıda baktıkça sinirleniyordu.

İlerideki bir çöp tenekesine doğru kağıdı fırlattı. Kâğıt çöp tenekesinin içine girdi ve Kübra azda olsa rahatlamış hissetti.

Tabi bu rahatlama kısa sürdü. Arkasından ayak sesleri işitiyordu. Bunun kime ait olduğunu bilmemesi imkansızdı. Bu yüzden arkasına bakmadı veya onu durup beklemedi.

Alp , Kübra'ya yetişmek için hızlı hızlı yürüyordu. Onu en sonunda gördüğünde içi rahatlamıştı.

Kübra'nın kendi kendine mırıldandığı şeyleri duymamıştı ama elinde tuttuğu şeyi buruşturup çöp tenekesine attığını görmüştü.

Alp sesizce tenekenin içine giren kağıda baktı.

" Bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum..." ( Alp'in iç sesi )

Kübra'nın tekrar yürümeye başladığını gördü. O uzaklaşmaya başladığında çöpe attığı kağıdı alıp açtı.

Bu okul notlarıydı. Koridora asılmış tabloda kız kardeşini en tepede görmüştü ve sevinmişti. Onu tebrik etmek istemişti ama okulda onu bir türlü bulamamıştı ve eve tek başına gittiği için evde tebrik etmesi gerekmişti.

Yinede bir türlü fırsat bulamamıştı. Onunla bu sebeple markete gitmek istemişti ama Kübra'nın onu beklemek gibi bir niyeti yoktu.

" Neden bunu çöpe attı ki? Annemlere göstermemişti bile..."

Kağıdı olabildiğince düzeltip cebine koydu.

PandoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin