Bölüm 15 ''Enişte''

359 27 8
                                    

Merebee. Been geeldim. Ama ölüyom. Yine hasta oldum. Bu yüzden doktorcuğum bana üç günlük rapor verdi. Bende yeni bölüm yazdım. Bundan önceki bölümü yazarken çok mutluydum ama gelen vote ve yorum sayısı beni çok üzdü. Umarım bu sayılar artar. İyi okumalar.

Multimedya da Çikolata Savaşları kızları B|

:Dd

Arya'nın Ağzından;

Sıkıntılı bir on üç yaş dönemi geçirmiştim. Zaten benim gibi  birisinin normal bir geçmişinin olması tuhaf olurdu. 

Hayata bir daha mı geleceğiz kafasındaydım ve elime ne gelirse yiyordum. Dur durak bilmiyordum, durmamı isteyenleri ise yediğim abur cuburun paketi ile birlikte çöpe atıyordum. Dünya umrumda değildi açıkçası. 

Ben nasıl olduğunu anlayamadan kıyafetlerime sığamaz olmuştum. (Nazlı burada size kendi hayatını anlatıyo şhh) Umrumda olmayan dünya tam tersine dönmüş, herkes bana bakıyor gibi hissetmeye başlamıştım. 

Sokakta yürürken, otobüse bindiğimde, sınıfta. Tüm gözler üzerimde gibi hissediyordum. Arkadaşlarım bana sürekli güzel olduğumu söylüyorlardı ama hey! Kimi kandırıyorsunuz?

Kilolu olmayan kızlar çevrede ''kili ildim, diiti bişlimiliyim.'' diye gezerken ben daha fazla sinir olmaya başlamıştım.

Sekizinci sınıfa geldiğimde iyice artan seyirci kitlem sayesinde artık bu gidişe bir son vermem gerektiğini anladım ve diete başladım. Yıllardır kanepe ile birleşmiş olan popom ilk başlarda buna alışamasa da birkaç ay sonra o da kilo vermenin güzelliğini tattı.

Her ne kadar üzerimde ki baskı sayesinde bu işe başlamış olsam bile bunu sadece kendim için yapıyordum. Yani kilo verdiğimde insanlara ne diyecektim ki? ''Bugüne kadar göz zevkinizi bozduğum için özür dilerim.'' falan mı?  

İşte böylelikle bugünkü Arya oldum. Ne bana karşı yapılan acımasız eleştirileri , ne de bir elimde süt, diğer elimde elma ile gezerken yarım ağız gülen gerzekleri unuttum. Sadece artık görmezden gelmeyi öğrendim.

Ama çikolatayı asla bırakamadım. Çikolata her zaman yanımda oldu. Mutluyken, üzgünken, öfkeliyken. Çikolatanın insanı mutlu ettiği söylenir. Sanırım gerçekten doğruydu.

Burnuma dolan çikolata kokusu ile kafamı bana elindeki çikolatanın yarısını uzatan Uzay'a döndüm. Böylelikle gerçek hayata da geçiş yapmış olduk. 

''Arya, biraz konuşmak ister misin? Günlerdir kötü gözüküyorsun.''

''Peki bu konuşmamız doğum günümde ki gibi saçma bir şeyle son bulacak mı?''

Hafiften güldü.

''Kesinlikle böyle olacak, emin olabilirsin.''

Bu sefer bende güldüm ve elimde ki çikolatadan bir ısırık aldım. O anda mutfağa Demur çifti daldı ve ben ilk defa çikolatadan soğudumu hissettim. Demek ki çikolata bu sefer görevini yerine getirip beni mutlu edemeyecekti.

''Gençler nasılız bakalım?''

''Sen gelmeden önce daha iyiydik Deniz.''

''Ya, öyle demesene kuzencim. Üzülüyoruz.''

''Hı-hı. Tamam. Neyse Deniz benimle gel. Odayı iyice ahıra çevirdin. İnsan yaşıyor lan içeride. Anlıyorum sen hayvansın ama bari bana acı.''

''Neresi dağınık be? Ben gelmeden önce daha pisti oralar. Kör mü oldun Uzay?''

Deniz Uzay'ın arkasından mutfaktan çıktı ve Yağmur ve beni yanlız bıraktı. Biri nedensiz yere neden kasıldığımı anlatabilir mi lütfen? 

Çikolata SavaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin