" Haklı olduğumu biliyorsun Suho. Geçen sefer ne olduğunu hatırlıyorsun. Onu gerçekten önemsiyorsan Seok 'tan uzak dur. " Suho 'nun elleri seğirdi. Ama kardeşine saldırmadı. Sadece ona baktı ve dışarı çıktı.
" Suho onu asla incitmez. " dedi Bella kaşlarını çatarak. " Ona adeta tapıyor. "
Yeol ona gergin bir bakış attı. " Sorun da bu. " dedi düz bir sesle.
/////****////
" Ne ilacı? " dedi Yeol, kaşlarını çatarak şişeye bakarak. " Neden bir markası yok? "
Baek omuz silkti. " Çünkü ilaç henüz onaylanmadı. Bana bunun oldukça deneysel olduğu söylendi. "
Yeol 'un kolu yine elinin altında sertleşti. " Neden? Hasta mısın? "
" Nadir görülen bir genetik bozukluğum var. Vücudumdaki bir şeye karşı oldukça kötü bir alerji. "
////****////
Eğilerek ağzını Baek 'in koku bezindeki işaretin üzerine yerleştirdi ve onu ısırdı.
Baek 'in odaklanamayan gözleriyle karşılaştı ve sonra doğruldu. Afallamış izleyicilerine dönerek, " Yeni sunumumun sorun olmadığına dair daha fazla kanıta ihtiyacınız var mı? " dedi.
*****************************
" Ne? " dedi Baek, telefonunu çıkarıp biriyle konuşmaya başlayan Yeol'a bakarak.
" Tanrı aşkına. " dedi Joon. " O olmadan beş dakika hayatta kalabilirsin. Gözler bende olsun Baek. "
Yüzü sıcaktı, Baek ona kaşlarını çattı ve kollarını göğsünde kavuşturdu. Birdenbire kendini korkunç bir şekilde bilinçli hissetmişti. Gerçekten yapışkan mıydı?
" Böyle iyi mi? " dedi, sesi normalde olduğundan daha keskindi. " Bu kadar acil olan ne? "
Joon ona düz bir bakış attı. " Tahmin edemez misin? Az önce tüm gezegenin önünde başka bir alfaya—Kadarian bir alfaya— gırtlağını açtın. Baban görmedi mi sanıyorsun? "
Baek 'in midesi düştü. " Seninle konuştu mu? "
Joon'un yüzünden sinirli bir ifade geçti. " Konuşmak? Daha çok bağırdı desek daha doğru. Bir daha ki sefere canlı basın toplantısında aptalca bir şey yapmaya karar verdiğinde, en azından beni uyarma nezaketini göster ki ben de telefonumu kapatabileyim. "
" Kahretsin. Üzgünüm dostum. "
Joon içini çekti. " Sorun değil. " dedi huysuzca. " Bak, ne düşündüğünü bilmiyorum ama..." Onunla göz göze geldi. " Bunu gerçekten düşündün mü? Baban sadakatinin nerede olduğunu merak etmeye başlıyor. "
Baek kaşlarını çattı. " Ülkelerimiz arasındaki barışı korumak için üzerime düşeni yapıyorum. Bu bile sadakatimin nihai kanıtı değil mi? "
" Öyle ama kime? "
Baek bir an konuşamadı, sadece kafa karışıklığı içinde gözlerini kırpıştırdı. Babası gerçekten de... Joon bile böyle mi düşünüyordu? Sadakatinin artık Pelugia'ya olmadığını mı düşünüyorlardı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlaşmalı Evlilik - Chanbaek ( Uzaylı Prensler Serisi 5 )
FanfictionPelugia Krallığı ve Kadar Cumhuriyeti on yıllardır savaş halinde. Galaktik Konsey sonunda gezegeni yöneten iki ülkeye resti çekiyor: Ya barış yapın, ya da konseyden atılacaksınız. Barış uğruna düşman bir prensle evlenmeye zorlanan Senatör Yeol Cleg...