8. Bölüm - FİNAL!

1.8K 116 89
                                    

Yeol elini sıktı. " Sen tuvaletteyken Anika aradı. Lord Şansölye pozisyonu için iki ülkenin de mutabık kalacağı tek olası adayın sen olduğu konuşuluyor. Sen bir Pelugos prensisin ama aynı zamanda milliyetinin kararlarını etkilemesine izin vermeyeceğini de bugün kanıtladın."


/////*****/////


" Evet. Haklısınız, böyle olmalıydınız ama... Genetik kodunuzun yapay olduğunu bulduk."


" Baek annesinin rahmindeyken genetiğinin değiştirildiğini mi kastediyorsun?"


DR. Jordan başını salladı.


Baek'in midesi bir kurşun küresine dönüşmüş gibiydi. Birinin güldüğünü duydu. Kulağa biraz saçma geldiğini düşündü ve gülenin kendisi olduğunu anlaması biraz zaman aldı. " Gerçekten bir alfa değilim, değil mi? " Aklına gelen tek açıklama buydu. Babasının "düzeltmek" isteyeceği tek şey: Gelecekteki varisinin bir omega olduğunu keşfetmek..


Doktorun kaşları çatıldı. " İnsan asla emin olamaz. Kerosvarinin etkileri stabilize olmuş gibi görünüyor, ancak prens Baek'in tanımı artık ne alfa ne de omega, ama her ikisinden de biraz. Muhtemelen omega olanlardan daha fazla alfa özelliğine sahip olacak, ama..." Baek'e sempatiyle baktı. " Vücudunuzda bazı değişikliklere hazırlıklı olmalısınız. Büyük olma ihtimalleri düşük ama garip hissetmeye başlarsanız telaşlanmayın."



**************************



Baek, kalçalarına sürtünen sertliğin hissiyle uyandı. " Üzgünüm," dedi Yeol kulağına. " Bu kadar şey olurken muhtemelen havanda değilsin biliyorum ama yapama..." Titreyerek nefes aldı, bir kolunu beline doladı. " Birlikte olalı sadece bir gün oldu ama içine giremezsem patlayacakmışım gibi hissediyorum. " Dişleri ensesini kıstırdı ve içini çekti, hayal kırıklığı kokusu yayıldı. " Sorunum ne bilmiyorum. "


Baek uykulu uykulu gözlerini kırptı ve kendini zar zor, " Seninim, bana istediğini yapabilirsin, hatta uykumda beni becerebilirsin. " gibi aptalca bir şey söylemekten alıkoydu. Hala yarı uykulu halde karnının üzerine yuvarlandı, dizlerinin üzerine kalktı ve yüzünü kavuşturduğu kollarına gömdü. Yeol 'un nefesinin aksadığını duydu. 


Gözlerini kapadı ve bekledi, bu boyun eğen pozisyon içine tuhaf şeyler yapıyordu. Aynı anda hem yanlış hem de doğru geliyordu, zihni bulanıklaşıyordu. Neredeyse bir rüya gibiydi. Ellerin boxerını bacaklarından aşağı çektiğini ve onu çıplak bıraktığını hissetti. Sonra, omurgasından aşağı doğru öpücükler bırakan sıcak bir ağız onu titretti ve nefesini tuttu. Güçlü eller popusunun yanaklarını ayırdı ve sonra...


Yeol 'un dili girişinde dans etmeye başladığında, " Siktir..." diye soludu. Bu iyi hissettirmişti. Gerçekten iyi. O kadar iyi ki kendini ona doğru bastırmadan edemedi ve bacaklarını daha da açarak kendini sundu. Yeol homurdandı ve dilini içeri itti. Ve Baek adeta çıldırdı, inledi ve sızlandı, kendini o güzel dile adeta geçirmeye çalıştı. Aman Tanrım, Aman Tanrım, Aman Tanrım...


Yeol sonsuzluk gibi gelen bir süre boyunca devam etti ama yine de yeterli değildi. Sonra, içinde hareket eden, onu geren kaygan parmaklar vardı. Hala yeterli değildi. Baek yarı inleyip, yarı homurdanarak yastığa gömülürken, kendini diğer alfaya yalvarırken buldu. Lütfen, lütfen—ihtiyacım var—

Anlaşmalı Evlilik - Chanbaek ( Uzaylı Prensler Serisi 5 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin