Üniversite Heyecanı

154 7 0
                                    

     Üniversitenin ilk günüydü. Çok heyecanlıydım. İnsanın hayallerindeki şeyi gerçekleştirmesi, tartışmasız en güzel şeydi.

          Üç saat önce uyandım.Hemen gittim ve aynaya baktım. Aynada gözleri mutluluktan parlayan, heyecandan eli ayağına dolaşan bir kız duruyordu. Hemen saçımı topladım ve kendime

" Pınar bugün senin en mutlu günün olacak, bugün hayallerini gerçekleştirdiğin ve gerçekleştireceğin bir gün sakin ol ve kahvaltıya in"

dedim. Hiç zaman kaybetmeden elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıya indim. Annem omlet yapıyor, babam gazete okuyor, kardeşlerim laf dalaşında ablam ise

"Ben çıkıyorum."

diye eve sesleniyordu. Öyle bir giriş yaptım ki annem elindeki çatalı yere düşürdü. Hemen yanına koşup yere düşen çatalı aldım ve yanağına bir buse kondururken annem

"Heyecanlı mısın?" 

dedi. Ben babamın yanına koşarken durdum , arkamı döndüm ve anneme 

"Senceee?" 

dedim. Güldü ve işine devam etti. Bende gittim ve babamın yanına oturdum. 

"Baba"

dedim.Boynuna sarılırken.

"Pınar?" 

dedi.

"Bugün üniversiteye gidecem biliyorsun değil mi?" 

dedim.Babam sakin bir şekilde 

"Evet"

dedi. Ben ayağa kalkarak

"Hadi o zaman kıpırda geç kalacağız." 

dedim ve Muhammed'i -kardeşimi,aşkımı- öptükten sonra yukarı çıktım. Hemen dolabı açtım. Kendi kendime

"Acabaaaa?"

dedim ve sonra 

"Bulduummm" 

diye çığlık attım. Siyah boğazlı kazak, siyah mini etek ve siyah opak çorap giyecektim. Ayakkabı olarak siyah bağcıklı cizmelerimi ve saçımı ise düzleştirecektim zaten kahküllerim hava katıyordu saçıma. Üzerimi giyinip saçımı yaptıktan sonra Adidas'ın mükemmel kokan parfümünü sıktım. Parfüm sanki böyle bir sonsuz çiçek bahçesindeymişsin gibi veya patates kızartması -bayılırım-,mcdonalds menüleri gibi kokuyordu. Tam hızla odadan çıkarken kızardığımı hissettim kapıdan geri döndüm. Aynaya baktım ve kendime

"Sakin sakin bugünü hiçbir şeyin mahvetmesine izin verme" 

dedim. Ve aşağı uçaarak indim.Bilmem çok mu mutluyum ama sonuçtan ortaokuldan beri hayallerimi süsleyen şeyi gerçekleştirecektim.  Kahvaltı hazır beni bekliyorlardı. Hızlıca kahvaltı yapıp evden çıkmayı planlıyorum ama babam her zaman olduğu gibi çok yavaş davranıyor. Babama

"Baba hadi come on come on." 

dedim ve sofradan kalkıp odama çıktım. Telefonumu, çantamı topladım odadan çıkarken aynada son kez kendimi kontrol edip çıktım. Aşağı indiğimde babam beni bekliyordu. Benim indiğimi görünce dışarı çıktı. Bende zaman kaybetmeden eve 

"Sizi çok seviyorum." 

dedim. Yolda babam 

"Pnar, sakin ol böyle olursan her şey mahvolur" 

dedi.Bende

"I know"

dedim. Arada bir ingilizce konuşmayı seviyorum. Doğamda var ve babamın bundan hoşlanmadığını bildiğim için bilerek yaptım. Babam ise ağzımı mezeleyerek cevap verdi bana. Okula geldiğimizde arabadan 

" See you" 

diyerek indim. Ve üniversiteye bakarak

" Her şey çok güzel olacak" 

deyip yürümeye başladım. Üniversiteden içeri girdiğimde heyecandan susadığımı fark ettim.Ve bunuda karşıda aşırı derecede yakışıklı olan çocuğa bakarken farkettim. Saçları kumrala yatkın, gözleri bal rengi, uzun boylu bir çocuktu. Benim ona baktığımı fark edince odana bana baktı ve bende hemen ordan uzaklaştım. Kantine indim bir su aldım, suyun kapağını açarken önüme bakmıyordum. Ve aniden bir çarpıntı hissettim. Ardından ıslaklık. Su üstüme dökülmüş sırılsıklam olmuştum. Bana çarpan çocuk ise bırak mendil uzatmayı özür bile dilemeden gitti. Ve bende sinirden arkama dönüp

"Salak" 

diye bağırdım.Önüme dödüğümde o yakışıklı çocuk bana mendil uzattı, ve 

" Ben Doruk"

dedi.Teşekkür edip mendili aldım "

"Bende Pınar" dedim. Ve  ardından istemsiz bir gülümsemeyle oradan uzaklaştım. 

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

ARKADAŞLAR BU İKİ BÖLÜM SADECE BÖYLE OLDU 3. BÖLÜMDE GİZEM VE GERİLİM BAŞLAYACAK :)

Kanlı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin