Düşündüm sadece... Onunda bir ailesi yoktu, yani benim ailem gibiydi. Vardı ama parçalanmış bir aile. Ortak yönümuz çok iyi bir neden olmasada, bir ortak yönümüzün olması bile beni şaşırtmaya yeterdi.
Dylan'a bakıyormuşum sürekli, daha yeni fark ettim.
"Niye bakıyorsun, saydım, on beş dakikadır bana bakıyorsun. Bir sorunmu var?"
Demese farkına varmazdım herhalde ona baktığımı.
"Yok, sana bakmıyordum. Dalmış olmalıyım."
Kalas'ın ceketinden bir fotoğraf düştü, Kalas onu yırtacak iken, elinden çektim.
Bir kız resmi, siyah saçlı bir kızın resmi. Banada benziyordu biraz.
"Sevgilin mi?"
"Evet, adı Clarisse."
Cevap vermedim ve yürümeye devam ettim. Tamam, anladım o kız senin sevgilin. Peki neden sevgilinin fotoğrafını yırtıyordun az önce?
Sonra ona doğru baktım. Ağlıyordu.
Dylan ağlıyordu.
"Dylan, n'oldu?"
"Yo-yok birşey, ben sadece," bana baktı. "onu hatırladım. Ona çok benziyorsun da. O, öldü."
Sanki o son cümlesinden sonra kalbimden bir parça koptu, göz yaşlarım boşaldı gözlerimden.
"Öldü mü? İnsanmıydı? Ah, ya ama ben çok üzüld-"
Konuşmamı bile tamamlayamadan, durdum. Gözyaşlarım daha da çok şiddetlenmişti.
"Bana hep 'ben varım, yanında.' Derdi.
Kendimden nefret ediyorum, kıskandığım kız ölmüştü. Ve ben onu Dylan'dan kıskanmıştım.
Nedenini bile bilmediğim bir şey, bir duygu olsa gerek, ona sarıldım.
'Bana onu hatırlatıyorsun, bu katlanılamaz bir şey."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmiş Ruh™ 1⭐
Fantasy'Ya senin hikayen ne? Sonunu bildiğin... Ucunda ölüm olan...' Seçilmiş Ruh™ "Dram, fantastik ve bilim kurgunun bütünleştiği bir hikaye. Seçilmiş Ruh™ sizi büyüleyecek. Kalbinizin en hassas bölgesine bir ağrı sızacak. Göz yaşlarınıza engel olamayaca...