3: Which Of Us Will Survive The Other

588 80 41
                                    

25 Ekim 2005

"Baji-san, nereye gidiyoruz acaba?" Chifuyu, kendisinin bileğini yakalamış boş sokakta ilerleyen bedene bakarken konuştu. Karşı taraftan bir cevap alamayınca iç çekmişti.

Hep böyle yapardı zaten, Chifuyu'yu her seferinde çekiştirirdi ve sarışın olan asla nereye gittiklerini varana kadar anlamazdı. Ama bu sefer beklenmeyen bir şey oldu.

Chifuyu burnuna dolan kokuyla bir an duraksayacak gibi olduysa da Baji onu çekiştirmeye devam etti. "Az kaldı, hadi ama Chifuyu, mızmızlık etme."

Chifuyu'nun resmen kanı çekilmişti, Baji'nin hemen ardından bir hayalet gibi boş bakışlarla ilerliyordu. İlerlediği söylenemezdi, Baji'nin çabası olmasa yüzüstü sürünür bir biçimde devam edecekti yolun kalanına.

Yaya geçidinden geçtiklerinde sabrının tükendiğini hissetmiş ve sarışını sırtına alıp yolun devamını hızlıca yürümeye başlamıştı. Chifuyu az kalsın kollarını çocuğun boynuna dolamayı unutuyordu gerçi, düşmek üzereyken bacaklarını beline sarmış ve boynuna sarılmıştı.

"Baji-san?" Baji başını hafifçe çevirerek omzunun üzerinden ona bir bakış attı soran gözlerle.

Bu yakınlık...

Bir an Baji'nin nefesini boynunda hissettiğine bile yemin edebilirdi.

"Chifuyu, söylemeyi düşünüyor musun?" Chifuyu daldığını fark ederek hızlıca kendini toplamayı başarmıştı.

Baji sayesinde bu durumu çok sık yaşıyordu ve gittikçe pratikleşiyordu kendine gelme çabaları.

"Denize mi gidiyoruz acaba?" Sesinin titrediğini fark eden Baji iç çekti.

"Evet."

"Neden ki?"

"Biri bana derin su fobin olduğunu söyledi."

Eğer Baji'nin vereceği tepkinin korkusu deniz korkusundan ağır basmasaydı Chifuyu onun sırtından inip koşa koşa oradan uzaklaşırdı.

Ama Baji de peşinden gelir ve bu sefer onu en sığ bir bölgede boğardı.

Düşününce bir an bu hayaline gülümserken buldu kendini. "Ne gülüyorsun, korkmuyor musun?"

"Korkuyorum." Diye karşılık verdi Chifuyu ama yüzündeki o tebessümü silmeyi becerememişti. Gerçi uğraşmamıştı bile.

Baji sayesinde gülmeyi seviyordu. Öyle olunca gülmeyi daha çok sevdiğini fark etmişti.

"Peke sizi özledi." Baji'nin kıkırdadığını duyunca bir an için denize gittiklerini bile unutmuş ve kendi de kıkırdamıştı.

"En sonunda kediyi senden çalmak zorunda kalacağım." Chifuyu cevap vermek yerine o an içinde olduğu durumdan faydalanmayı seçti.

Baji'nin parfümüne her zaman bayılırdı, yakından duyunca cennette gibi hissediyordu. En sonunda parfümü senden çalmak zorunda kalacağım.

Kumsala geldiklerinde Chifuyu başını Baji'nin boynuna gömmüştü ama bu tamamen refleksti çünkü duyduğu yosun kokusu şimdiden gerilmesine sebep olmuştu.

Sıcak hava, yosun kokusu, kıyıyı yalayıp geçen dalgaların sesi. Ve Baji.

Cennetle cehennemin karışma noktasıydı tamamen.

Baji'nin onu neden buraya getirdiğini biliyordu. Chifuyu'nun hiçbir şeyden korkmasına gerek olmadığını göstermek istiyordu.

Çünkü o her zaman yanında olacaktı. Beraber üstesinden geleceğine inanıyordu.

Chifuyu da bunu iyi biliyordu, bu yüzden Baji'nin onu suya bırakmasını beklerken elinden geldiğince sakinleşmeye çalıştı.

Ama umduğu olmadı çünkü Baji onu denize atmamıştı. Aksine ayakkabılarını çıkarma gereği bile duymadan denize girmişti su seviyesi bileklerini geçene kadar.

Chifuyu birazdan dalgalara yem olacağını düşündüğü için titremeye başlamıştı. Çok derin nefesler alıyordu ama düzenli değildi. Kalp atışları birbirine karışmıştı, göğsünün yarılacağından korkuyordu.

Umduğu olmadı, Baji bir elini onun elinin üzerine atıp sıkmıştı. Buradayım deme şekliydi.

Ve Chifuyu onun sürekli yanı başında olacağını düşündü. Küçük bir çocuk gibi. Baji için hissettikleri bir çocuğun aşkından bir şey değildi. Tamamen saf bir sevgiydi, kirlenmemişti. Ve hiçbir şeyin değiştiremeyeceğini sandı.

"Ne zaman ortaya çıktı bu?" Baji'nin sesiyle kollarını sıklaştırdı Chifuyu, Baji'yi boğmayacak şekilde.

"Küçükken boğuluyordum." Chifuyu'nun boğuk sesini duyunca gülümsedi Baji.

Chifuyu hala küçük bir çocuktu.

Belki de onu bu işlere karıştırmamam gerekirdi, hala saf.

"Çok fazla açılmıştım, o kadar uzaktan kimse beni kurtarmaya yetişemezdi." Baji onun sözünü kesmeden dinledi. "Kafamın içine bile su girmişti sanki. Her tarafım yoksunlar tarafından sarılmış gibi hissettim, başım çatlıyordu. Öleceğimi sanmıştım. Çok fazla su yuttuktan sonra bilincim kapanmış, sonradan..."

Baji anladığını göstermek için başını salladı ama Chifuyu bunu göremedi. Sadece hissetti ve sustu çünkü Baji nasıl olduysa onu iyi anlıyordu.

Baji-san yanımda olsaydı ölmekten korkar mıydım?

Bir süre Baji ve Chifuyu öylede durdular. Chifuyu ona yapışmış bir şekilde, diken üstünde, o saniyeleri aklından çıkarmaya çalışarak bekliyordu.

Baji neyi bekliyordu peki?

Bir süre sonra denizden çıktıklarını hissettiklerinde rahat bir nefes aldı Chifuyu ama uzaklaştıklarından emin olana kadar da başını kaldırmadı.

Baji yanında olunca o kadar korkmadığını düşündü. Birazdan erişte yemeye gideceklerini bildiğinden telafi edeceğini de biliyordu.

Ona ne zaman kızgın ya da kırgın kalabilmişti ki zaten?

En sonunda onun sırtından indirildiğinde korkarak gözlerini açtı Chifuyu. Bir banka oturtmuştu Baji onu, hemen yanı başına da kendisi oturmuştu.

Bir şey demeden gökyüzüne baktılar. Ne diyeceklerdi zaten?

Baji'nin ayakkabısına su girmişti, dizinin hemen aşağısına kadar siyah pantolonu ıslanmıştı ama Baji bunu önemsemiyor gibiydi. Chifuyu bunu fark edince panikleyerek konuştu.

O an korkudan bunu düşünememişti.

"Baji-san, hasta olacaksınız! Eve gidip pantolon alalım, rüzgar esiyor. Üşüteceksiniz." Chifuyu panikleyerek ayaklandığında Baji onun bileğinden yakalamış ve çekerek yeniden yanına oturmasını sağlamıştı. "İnsanlar yer yerde diğer yarısını arıyor."

Chifuyu anlamayarak ona baktı ama ne alaka diye sormaya da cesaret edemedi. Sadece aynı endişe dolu gözlerle bakmayı sürdürdü.

"Ben aramıyorum." Chifuyu içinde bir yerlerin kırıldığını hissetti ve eli havaya kalktı.

Kalbini tutacağını fark edince Baji'nin fark etmediğini umarak indirdi elini ve yumruğunu sıktı.

Neden canının yandığını merak etti.

"Çünkü ben yarım değilim."

****

Beklettiğim için özür dilerimm, işlerim vardı ancak zamanım oldu

Gidişattan umarım memnunsunuzdur deniyorum bir şeyler

Bu arada anlamadıysanız normalde hikaye 2009'da geçiyor. Yani Chifuyu 18, Baji 19 yaşında

Yorum okuyunca mutlu oluyorum görüşlerinizi duyarsam daha da mutlu olurum, iyi okumalar <3

late spring | bajifuyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin