bu aralik ayinda bitecek bu kurgu size yaziyorum gercekten bitiricem bu hikayeyi
cv imza kase muhur
umarim gelip aglamam sonra burda bitiremedim diye..
neyse devam edelim ISTE GELDI JISUNG ve digerleri 👯♀️👯♀️
cp.5 "çift kabini"
•
Felix, yanında yürüyen bedene bakarken oldukça heyecanlıydı. Okullar başlamadan garaj satışıyla edindikleri para onları tatile göndermese bile eğlenceli vakit geçirmeleri için oldukça büyük katkı sağlamıştı.
Özellikle Jeongin, bahsettiği gibi eşyasını komşusuna satarken keyiflenmişti.
Chan sevgilisi olmadan onlarla lunaparka gelmişti. Jisung günlerdir aralarının bozuk olduğu konusunda konuşup duruyordu. Felix her ne kadar inanmak istiyor olsa bile boşa umutlanmak istemiyordu.
Planları aynı konuştukları gibi ilerliyordu.
Jisung, yavaşça arkadaşının yanına yaklaşıp omzuna kolunu atmış, "Bir tanıdığım yakında mutlu olacağını söyledi." demişti.
Felix kaşlarını çatmış, söylediğine anlam vermeye çalışırken "Hangi tanıdığın?" diye sormaktan kendisini alamadı.
Jisung'un bütün arkadaşlarını tanımazdı fakat şüpheli görünmüştü gözüne. "Orasını karıştırma." dedi ikiz kardeşinin arkadaşlarına bakarken. "Odaklanman gereken yer; mutlu olacağın."
"Jisung ben zaten mutluyum."
"O yüzden mi karalar bağlamış gibi görünüyorsun?"
"Ne demek istediğin hakkında hiçbir fikrim yok."
"Neyse ki bütün planı Jeongin ve ben yapıyoruz."
Chan, yanında fısırdaşıp duran ikiliye bakmış, "Ne karıştırıyorsunuz?" diye sormuştu. Jisung her zaman fikirlerine Felix'i alet ederdi ve Chan bunu çok iyi biliyordu. Onu korumak istemişti.
"Sana ne birader? Özel bir şey konuşuyoruz."
Minho, "Aramızda özel mi var?" diye sorarken Jisung "Evet var." demiş, Felix omzundaki kolu itekleyip "Her neyse." diyerek konupu kapamıştı. "İlk neye bineceğimizi düşündünüz mü?"
Hyunjin "Bana fark etmez." dedi. Seungmin'in koluna girmiş, ağırlığını hafifçe ona iteklemişti. Diğer tarafında duran Fresha ise telefonuyla ilgileniyordu. Umrunda değildi.
"Sana zaten ne fark ediyor ki?"
"Jisung sakinleşsen mi acaba?" Jeongin, arkadaşının arkasına geçip omuzlarını sıktığında Jisung göz devirmiş, "Niye geldik ki bunlarla." diye homurdanmaktan kendini alamamıştı.
Aslında yaptığı tek şey oyunculuk performansını göstermekti. Sinirli olduğu yoktu. Sadece Jeongin'le yazdıkları senaryoyu uyguluyordu. Bunu bilen Felix ise Chan'a yaklaşmış, "Bugün asabi." demişti. "Yanına yaklaşmasam iyi olacak."
"Ben seni korurum." dedi Chan gülümseyerek. "Yanımda durman yeterli."
Felix gülümsemesinin önüne geçemeyip Chan'ın koluna girmiş. "Bu teklifini zevkle kabul ediyorum." demişti. Minho, gülüşen ikiliye kaşları çatık bir şekilde bakarken Jisung ile göz göze gelmiş Jisung el hareketi çekerek sırıttığında Minho göz devirmişti.
"Neye bineceğinize karar verdiniz mi?" Hyunjin, sıkılmış bir şekilde sorduğunda Jisung "Sana." dedi.
Fresha "Seviyesiz." dediğinde Jisung, Jeongin'i kolunun altına almış "Neyse." demişti. "Hadi hız trenine binelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
war of hearts
Fanfiction[chanlix] sonuç ne olursa olsun onun için savaşmaya hazırdı. s | 21'