"Onu Baba Yapacağız"

1.4K 110 437
                                    


MERHABALAR

  Öhm evet meraba naber? Ben çko iyiyim! Ve iki bölümdür yazacam dediğim ama yazamadığım şeyi yazmadığımı fark ettim. Ee bu cümleyi ben de anlamadım sıkıntı yko. Yine telden yazıyorum ve elim dondu çünkü disardayim. Ve İngiliz klavyesi kullaniyomus gibi yazmak cok hawli. Absbsndnsns İyi Okumalar muah :* 

Ha bir de şey var. Geçen bölümün sonuna yazacaktım ama unuttum. Profilimden yazmıştım ama takip etmeyenler bilmiyor. Kitaba fizik hocası olarak Otto Octavius'u eklemek istiyorum. Sizce nasıl olur?

-------

"MERHABALAR MİLLET!"

"Ne bu neşe Peter?"

  Peter nihayet okuldan dönmüştü. Ve daha önce bu kadar güzel bir ilk gün geçirdiğini hatırlamıyordu.

"Okul harika geçti."

"Eh, sevindim. Ama onca aceleye rağmen ilk dersi kaçırmışsın?"

  Tony'nin yönelttiği bu soru karşısında Peter affalladı. Aklına gelen ilh şeyi, yani gerçeği, ona anlattım -dürüst adam görün accık-

"Ehe şey şöyle oldu... Okula gitmiştim sonra bir çocuk bana çelme taktıveo andabir çocukdaha geldi benikorudu amabusefer ötekiçocukona saldıracakgibioldu vesonraben onlarıayırmayaçalıştım amaçocukyumrukattıveduvarı kırdı. Müdürgeldi onakızdıvebizsıvıştık. Sonramüdüronuazarlıyorduama bizeğerbengidersembirşey olurdiyedüşündük buyüzdensiniriyatışsın diye birazbekledik."

  Peter her şeyi öyle hızlı anlattı ki arada aldığı kesik kesik nefesler dışında bir şey anlaşılmadı. Yani aslında Tony hariç kimse anlamadı. O ise tek tek her kelimeyi anlamıştı.

"Kim o şerefsiz?"

"Ne?"

  Tony'nin bu sorusu herkesin olduğu yerde kalmasına neden oldu. Peter bile ne dediğini kendi anlamamıştı.

"Kim o çocuk dedim?"

"N-neden sordun?"

"Okuldan atacağım." -uiiii. FLASH!-

  Peter böyle bir soruya cevap veremezdi. Çünkü aklında bir cümle yankılanıyordu. "Ne yaparsın Osborn? Babacığına koşup beni ispitler misin?"

 "Boşver.  İlk gün şeysi. Bir daha yaparsa atarsın. Zaten duvarın masraflarını karşılayacak."

  Onlar bu konu hakkında tartışırlarken Wanda, Clint'e doğru,

"Ben duvar için bunları söylediğini sanmıyorum." diye fısıldadı.

"Ben de öyle." şeklinde Bucky'den cevap geldi. İkisi de garip garip Bucky'ye baksalar da çalan telefon sesi dikkatlerini çekti.

  Çalan telefon Peter'ındı. Telefonunu bulmak için çantasını kurcaladı. Bulup açmak için elini götürdüğünde durdu. Natasha omzunun üstünden kimin aradığına baktı ve ağzı açık kaldı.

"Kimmiş?"

"M-May halam."

  Hepsi şaşkınca ona baktılar. Peter, telefonu kapanmak üzereyken cevap verdi.

"A-alo?"

"Peter neredesin sen?"

"Neden soruyorsun?"

"Evde olmadığın için olabilir mi?"

"Size gideceğimi söylemiştim."

"Tamam ama daha önc-"

We'll Make Him A Father | IrondadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin