Boynumu saran kolyemi ve küpelerimide taktığımda tamamen hazırdım. Normalde daha abartı bir elbise giyerdim ama dediğim gibi ufak bir davetti. Jamse zorla sarı gömlek aldırtmıştım. uyumlu olsak fena olmazdı yani haksızmıyım?
lesterangelara ve blacklere davet mektubu yollamıştım.
" hadi clara!" bana seslenilmesi ile açık bıraktığım uzun ve kumral saçlarıma son kez bakıp çıktım.
"patlama jamie, gledim"
Aşağı indiğimde lily ve remusu görüdüm. Lily kalkıp hemen bana sarılırken ardından remusta sarıldı.
"James'e limon sarısı bir gömlek ve bildiğin beyaz bir pantalon giydirmeyi nasıl başardığını sormalımıyım?" Remus ciddi ciddi bunu sormultu.
"Hayatım ben Clara lilianne Potter ım." Diye doğum günüm şerefine biraz ego kastım.
Kapının ardı ardına çalaması ile James koşarak açmaya gitti. Bende kapının yanına gittiğimde kapıyı açtı ve içeri birden konfetiler doldu.
"İyiki doğdun çatalak! Oh, sende iyiki doğdun Clara" dedi Sirius.
Ufak bir teşekkür mırıldanıp jamesle dalga geçmesini duymazdan gelerek içerir geçtim.
Peter elini içeceklere uzattığında hemen konuştum.
"Bana bak fare suratlı, o içecek jamesin kıyafetine bir dökülsün bak seni bizzat MCgoncall dan öğrendiğim fareye çevirme büyüsü ile fareye çevirimiyormuyum"
Bir kaç dakikanın ardından neredeyse tüm misafirler gelmişti.
Neredeyse...
Bizimkiler hariç
Rabastan hariç.
Yeşil dumanların şöminede belirmesi ile heyecanla başımı oraya çevirdiğimde cissy ile andromedayı görüdm. Sevinçle dudaklarım yukarı kıvrılırken onlara sarıldım.
"Gelmeyeceksiniz sandım"
"Geldik tabiki" dedi Andromeda gözlerini etrafta gezdirirken. Büyük ihtimalle tedy tonks u arıyordu çünkü sırf onun için Parti'ye onu da çağırmıştım.
Cissy ise remusla bakışıyordu.
Ha?
Remus ve cissy?!
Oha
Shipledim gitti desem?
"Andromeda Bella gelmeyecek değilmi?"
"Hayır, ama sana hediye gönderdi" dedi üzgünce. Kafamı salladım ve o arada içeriye rod ile Mia girdi.
"Benim en yakın arkadaşım ve yengem yaşlanmışmı!? İyiki yaşlandım yengecim" diyerek bana sarıldı rod. James ise rodun bu cıvık hallerine homurdandı.
"Doğum günün kutlu olsun canım" diyerek bana sarıldı Mia. Ona teşekkür ettim.
"Rabastan nerede?"
"Ah onun başka bir işi varmış sanırım" dedi Mia.
"Benden başka işi vamrış? Pekala" diye mırıldanıp kendimi koltuğa attım. Ben ne olduğunu anlamadan kendimi bir anda jamesin odasında buldum?
"Ne oluyor be?!"
"Ay bağırma bir" diye kulaklarını kapattı sirius
"Sen sus köpek!" Diye tısladım ona
"Köpek? O zaman köpeklerin yılanlar ile konuşamayacağını bilmen gerekir yılancık. Aaa yada tısssssss mı demeliyim?" Diye bana alayla laf attı
Bana
Laf attı
"Sirius senin o saçlarını parmaklarıma dolar rabastanın kafasından çıkaramadığım kıvılcımı senin kafandan çıkarırım!"
Sirius gözlerini dehşetle açarak saçlarını tuttu ve benden uzaklaştı. Bu halleri hoşuma gidiyor idi.
"Neyse biz sana bir şey soracağız. Bize bir büyü lazım" dedi hızlı hızlı Peter.
"Ne büyüsü?"
Remus cebinden bir kağıt çıkarıp açtı.
"Biz hogwarts un haritasını çıkarıyoruz ancak hareketli olsun istiyoruz. Yani mesela sen ve biz gryffindor ortak salonundayız diye düşünelim. Ve sen kalkarak tuvalete gittin. Bunun hareketli bir şekilde göstermesini istiyoruz."
Hayranlıkla haritaya baktım.
"Bu harita ne zamandır sizde?"
"Aslında bu senenin başında yapmıştık çoktan. Sadece hareket etmesi için büyü araştırdık ama bulamadık. Sadece beş dakikada bir yenileniyor ve kişi neredeyse ismi orada gözüküyor. " dedi James.
"Bu hairtayı homonculaous büyüsü ile hareketlendirebilirsiniz. Ayrıca bu büyü bir düşmanınız kağıdı aldığında hakaret içeren bir cümlede kurar" son dediğimden sonra kıkırdadım.
"Ya sen dahisin!"
"Ayrıca bir şifre belirleyin ve bir büyü bulun ki bu harita ulu orta durmasın. Hadi James insanlar bizi bekler"
****
Rabastan hala gelmemişti.
Birazdan pastayı kesecektik. Mia, rod, cissy ve Andromeda daha fazla kötü bakışa maruz kalmamak adına hediyelerini verip gitmişlerdi.
Ama rabastan hala yoktu ve bana bir hediye bile göndermemişti.
"İyiki doğdunuz ikizler!"
Şarkıyı söylemeye başlamışlardı. Gülümseyen yüzümü herkese sunarken içimden geçen ağlama hissini itmeye çalışıyordum.
Pastayı jamesle ortamıza bıraktılar. Jamesle bakıştıktan sonra gelen komutla birlikte üfledik. Annemler ise pasta kesilmeden resim çekilelim dediler. Hani düğünlerde takı takıp resim çekilinir ya. Resmen onu yaşamıştım. Herkes resim çektirdikten sonra sıra çapulcular gelmişti. Peter ortamıza, Sirius benim yanıma, remus ise jamesin yanına geçmiştş. Komik bir kaç poz verdikten sonra pastayı götürdüler. Çapulcular yanımda bir şeyler konulsada pek anlayamadım. Başım dönüyor du.
"Clara?" Siriusun sesini buğlu duymuştum. Öyle ağrıyoruduki ruhum bacaklarım beni taşıyamadı. Vücudum işlevini kaybettikten sonra sıra bilincine gelmiş olmalıydı. Yere düşmemişti. Biri tahminimce toplanmıştı. Gözlerim açık olsada dönen başımdan ötürü kimseyi ne görüyor ne duyuyordum. Gözlerimi direnemden kapattım ve vücudumu ruhun gibi kara boşluğa bıraktım.
674 kelime
Vallahi ilham yoktu bu kadar yazdım kusura kalmayın.
Rabastanı yavaştan siz unutun arkadaşlar. Sonra bir dahaki bölüm şoka falan girersiniz benide bimden toplarsınız skkskdmxmlc
Çapulcu haritası için kullanılan büyğ gerçektir
Kıyafeti nasıl buldunuz? Benim çok hoşuma gitti.
Remus ve cissy?
OY👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapulcular Ve Clara {Sirius Black}
ChickLit2. Sınıfta hogwartsa başlayan Clara bir gryffindor olmasına rağmen arkadaşlarının çoğu slytherindir. Jamesin ikizini ne maceralar bekliyor acaba?