2.BÖLÜM ~ Eski anı'lar (Sevdiğim & ben)

145 7 5
                                    

Selam, canlar ♥ :) nasılsınız? Umarım iyimişsinizdir.Dün bu ilk türkçe hikayemi az yazdım fakat bugün biraz daha fazla yazmaya çalışacağım, insAllah :-D Fakat hikayemi beğenip beğenmediğinizi bilmediğimden,devam yazayımmı diye kendime soruyorum.Eğer devam yazmamı istiyorsanız/beğendiyseniz, ozaman lütfen Voten yapmayı veya yorum yazmayı unutmayın. :) Teskkler :)♥♥♥ ve keyifli okumalar ♡

→Açıklama yapayım: şimdi bu 14 yaşındaki kız dediğim kişi, 'şimdiki zamanda' 17 yaşında aslında, ama hikayemin tanıtımında "eski anılarını" anlattığı için "Flashback" ile başladım :) Kusura bakmayın.. bunu ilk başda yazmam gerekdi aslında ...

- Peki neden 'acı', benim onun sevdiğimi bilmesi?? Bende hep kendi kendime sorup durmuşumdur bu soruyu... hemde kaç kare !! Insan kendisi  bile  bilmiyor, NEDEN ve NASIL birisine gönül koyduğunu... o yüzden başkası NERDEN bilsin,senin/benim onu veya bunu nasıl ve hangi şekilde sevdiğini/mi .!! Ben mesela Cüneyt'i o kadar çok sevdimki, her ne olursa olsun hep BEN onun yanındaydım. Tek farkı: onun bundan haberi olmamasıydı veya umursamamasıydı..!! İşte BU beni en çok yıkan şeydi.O bunu duyduğunda, o surat ifadesini birdaha görmek istemem herhalde -tepkisi asla târif edilmez! Ben tabii o zamanlar aşkımı itiraf etmeye hep utanmışımdır → NEDENSE← Her insan öyledir, çünkü onu KAYBETMEKDEN KORKDUĞU için! O zaten duyduğu an, yani benim onu sevdiğimi, o andan itibaren ben onu kaybetmişdim! Ne yazıkki! Bana o andan itibaren o kadar kötü davrandıki, her akşam yatmadan önce yüzümdeki 'maske'yi çıkarıp duygu'larımı ve bütün içimdekilerini dökmeye başlıyordum! SADECE onu sevdiğim için bana yapdığı şeyler için. Ya arkadaş, ben NE yapabilirim??? Sanki ben dedim , gel kalb'ime kon! Gönül işte bu!! Hiç anlamaz! Beraber sınıf'da gülüp eğlenirdik arkadaşlarla birlikte. Yani normal bir arkadaşdık, ama işte her insan değişiyor,ömrün boyunca aynı kalamaz ya! Beni resmen "ezik" durumuna düşürüyordu, hatta ve hatta bana "bitch" demekden başka laf bilmiyordu! Ne kadar üzücü birşey ! Ya sadece onu sevdiğimden bana yapdığı acımasızlık kalmamışdı. Ben ama usanmadım, hep devam savaşdım onun için. "Onun neresini seviyorsun?? " dediklerinde "onun mavi, deniz gözlerini seviyorum" dedim ve hâla da söylüyorum.Gözlerine bakdığımda resmen kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyor, dalıyor ve herşeyi positiv görmeye başlıyor insan! "İNSAN" işte ne yapsın! Savaşan ya kazanır veya kazanır.Çünkü savaşırken arasında "SABIR" olduğu için.Ama eğer sevipde sevdiğin için savaşmazsan, zaten o andan itibaren kaybettin,eyyy İNSAN!!

Umarım beğendiniz bu 2.Bölümü :) Hikayemi,eğer voten veya yorum yazarsanız, devam yazacağım.. lütfen unutmayın! :) çok memnun olurum, canlar ♥♥♥  iyi akşamlar!

Acımasız bir hayat içindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin