6.Bölüm

94 4 177
                                    

-Eğer onun kılına zarar gelirse seni öldürürüm!

-Aaa duydunuz mu kedicik beni öldürecekmiş Ha Ha Ha ne kadar komik ya. Aldatan biri için fazla iddialı konuşuyorsun.

-Şuradan bir kurtulayım sen o zaman göreceksin kediyi.

-Sana yıllar önce de dedim. O kız benim. Sadece benim. Bunu olmayan aklına sok kedicik. Ayrıca merak etme sevdiğim kadına zarar verecek kadar acımasız değilim. Ha sana zarar vermek bir zevk zaten.

Sinirle nefes verdi genç adam.

-Hayatımızı mahvettin. Bir anda karşısına çıktın onun. Biz mutluyduk anladın mı mutluyduk!

-Siz mi mutluydunuz? Ay sen bugün ne güzel espriler yapıyorsun ya. Ondan ayrılmak istediğini sonra hatırlatıcam sana.

Elleri ayakları bağlı olan genç adam, olduğu sandalyede tepinmeye başlamıştı bile. Yere sert sert tekmeler atıyordu.

-BURDAN ÇIKINCA SEN YAŞAMAYACAKSIN!

Elindeki silahı bırakıp elleri ayakları bağlı olan kurbanına döndü genç adam.

-Kesin. Yakın gerekirse. Acı çektirecek ne varsa yaşasın pezevenk.

Demişti acımasız bir ses tonuyla. Kurbanının olanları izlemek dışında yapabileceği bişey yoktu. Kaderine mahkum olacaktı sessizce.

-O kadar emin olma istersen

İddialı ve ince bir ses tüm depoyu doldurmuştu. Depodaki tüm gözler kapıdaki genç kadına dönmüştü. Arkasında fazlasıyla koruması vardı. Elindeki silahı korkusuzca genç mafyanın üzerine tutuyordu.

-İntikam için geldim ben buraya. Bam... bam... bam... Tam kafadan

Sinsice güldü kadın.

Tuttuğu silahı sonunda sıkmıştı. Korumaları depodaki insanların üzerine sıkıyordu. Ama genç kadın korkusuzca kurbanın yanına gidiyordu.

-Geldim prensim. Seni kurtarmaya. Her zaman prensler prensesi kurtarmaz...

Günümüz:
Genç kız elindeki bavullarla zor da olsa koşarak evden çıktı. Çünkü koşmasaydı uçağı kaçıracaktı.

-DORUK. HADİ HEMEN GÖTÜR BENİ GEÇ KALICAM.

-Tamam tamam sakin.

-UÇAK KAÇICAK DORUK. BORA NERDE?

-Bora Bey arabada Eylül Hanım.

Eylül kafasını hızla sallayarak bavullarını Doruk'a teslim etti. Doruk ağır bavullar karşısında afallasada zorlanarak arabaya yerleştirdi.

-Eylül Hanım işinize karışmak gibi olmasın da zaten biz peşinizden gelince geride kalan eşyaları giysileri getiricez. Neden bu kadar büyük ve ağır bir bavul hazırladınız?

-Önemli şeyler Doruk. Türkiye'de işime yarayacak emin ol. Ayrıca yarısını almadım daha. Neyse beni lafa tutma Doruk gitmem gerek. Hadi görüşürüz. Sizde fazla kalmayın eşyaları toplar toplamaz gelin.

Doruk kafasını anlayışla salladı. Genç kız hareketine gülümseyip hızla arabaya bindi.

-Bora en hızlı şekilde gitmezsen seni öldürürüm.

Bora en gözde adamı -ortağı da sayılabilir- olduğu için onunla şakalaşabiliyordu.

-Amaan öldürsen ne olacak sanki? Senin emrinde çalışan ve çalışmak isteyen binlerce adam var tanımasalar bile. Ben giderim biri gelir.

DÜŞMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin