5. Bölüm

12 1 2
                                    


"Arkana bak..." Dolunay cümlesini bitirmeden arkamdan bir ses geldi.

"Bende seni seviyorum Asena. Çok seviyorum"

....

Sesi duymamla birlikte kaskatı kesilmiştim. Bu onun sesiydi. Ellerim titremeye başladı, arkamı döndüğüm de gözleri dolu bir şekilde bana bakıyordu. Sanki ikimizde bu anı beklemişiz ikimizde bu anı yaşamak için var olmuşuz gibiydi.

"B-ben. Yavuz sen?" Allahım ne saçmalıyorum ben. Konuşamıyorum resmen.

"Evet Asena seni seviyorum bir de sen mi söylesen şöyle açık açık bana karşı" bu çocuk gerçekten bu anı bekliyormuş sanki ezberlemiş gibi. Her gün aynanın karşısında bugüne çalışmış gibi.

"Yavuz ben... çok garip bilmiyorum" öylece cevap vermemi bekledi hiç bir şey demedi aynı olduğu yerde kaldı ve benden cevap bekledi.

Ne oturdu ne bir soru sordu hiçbir şey yapmadı sadece gözlerimin içine bakıp gözleriyle 'hadi evet söyle' dedi gibi gerçekten içimi okuyor biliyor gibi.

"Bende seni seviyorum Yavuz Şahin çok seviyorum hemde" bu cümleyi nasıl kurdum hiç bir fikrim yok cidden. Ayağa kalktım ve o an sarılmak istedim o da istiyormuş gibi kollarını hemen açıp belime sardı.
Bugüne kadar eksikmişim de bir parçamı bulmuşum gibi hissediyorum şuan.

"Sonunda kavuşabildik he" bir yandan sırıtıyor bir yandan gözleri dolu çok garip bir haldeydi. Şahsen bende çok normal sayılmazdım şuan.

"Demek ki ikimizde birbirimizi beklemişiz" o an öyle beni duymasaydı şuan bu halde olmayacaktık iyi ki duymuş iyi ki o an Dolunay bana öyle bir soru sormuş.

Bir dakika ya Dolunay vardı. Ben unuttum onu.

"Dolunay sen ne yapıyorsun orada" diyip sırıttım.

"İki aşığı izliyorum ne yapacağım başka" böyle söyleyince biraz utanmış olabiliriz.

"Öhöm öhöm Dolunay hanım sizi de biliyoruz" Yavuz haklıydı o da Mert'e yanıktı ve basbayağı belliydi. Herkes farkında, bence Mertte farkında ama anlamaya çalışıyor gibi neyse inşallah hallederiz onu da.

İkimiz de sırıtarak masaya oturduğumuz sırada Mertte lavabodan gelmişti.

Bir yandan sandalyesini çekip bir yandan da konuşuyordu. "Ne bu herkesin ağzı kulaklarına varıyor?" hem normal hem de bana bakıp imalı sormuştu bu soruyu. Sanırım konuşmanın vakti gelmişti. Ne kadar saklayabilirdim ki bu konuyu ondan. Zaten er ya da geç anlardı tavırlarımızdan. Aynı evde yaşamamız ayrı Yavuzla yakın arkadaş olmaları ayrı her gün birlikte olmamız apayrı bir konu. Yakalandığımız için de şüpheli gözle bakıyor en iyisi açıklamak.

Yavuz'a göz ucuyla izin ister gibi baktım anlamış gibi kafa salladı.

"Mert lafı hiç uzatmadan konuyu giriş yapıyorum."

Şaşkın şaşkın suratıma bakıyordu sanki söylemek istediklerimi duymak istemiyormuşcasına hazır değilim diye bağırıyor adeta gözleri.

"Ben anlamadım gevelemeden anlat deliriyorum bak!" sanırım yandık şimdiden köpürüyor bu çocuk eve gidince Allah bilir kaç saat sorguya çekecek beni?

"Yavuzdan uzun zamandır hoşlanıyorum. Ve duygularımı ona hafiften belli etmemin zararı yoktur diye düşündüm. Birkaç zamandır flört halinde konuşuyoruz fakat asla net olmadık. Dolunayla konuşurken Yavuz'u sevdiğimi söyledim. O da duymuş ve artık net olmanın vakti geldiğini anladık ve açık açık söyledik ve öyle yani özet bu" nasıl bu kadar rahat olabiliyorum bilmiyorum ama rahatım işte. İçten içe çok gergindim ama asla belli etmiyordu bunu. Gayet normal bir şey anlatmışcasına  ellerimi iki yana açtım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 04, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sessiz HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin