''Sinem Halıcıoğlu''

20 1 3
                                    

''Anladım Nergis, sus artık!''

Arkadaşım Nergis, nefes bile almadan bana bir şeyler anlatıyordu. Ama ne yalan söyleyeyim, dediklerinin hiç birini anlamamıştım. En son konser diyordu galiba. Acaba kimin konseri? Bunu sorayım ben en iyisi.

''Nergis, kimin konseri varmış?''

''Of Sinem! Biraz önceden beri anlatıyorum! B-e-r-k S-e-r-t-k-a-y-a''

''Ne?! Öyle desene be!''

Nergis bana sanki alnımda 3. bir göz çıkmış gibi baktı. Ah, önce kendimi tanıtayım. Ben Sinem Halıcıoğlu. Üniversite 1'e giden 20 yaşında bir gencim. Üniversite konservatuar bölümü. Müziğe meraklı, azıcık kafası çatlak, Berk Sertkaya fanı, öylesine bir kız kurusuyum. Nergis en yakın arkadaşım ve aynı zamanda o da bir Berk Sertkaya fanı. Ona kim fan olmaz ki? Yakışıklı, harika müzik yapan, sarışın, 23 yaşında bir genç. Ah ne diyorum ben yine? Dalmışım.

''Biraz önceden beri onu anlatıyorum seni Halıcıoğlu!''

''Heee, pardon Nergis'im''

Nergis ofladı. Fakat sonra gülümsedi ve arkasından iki bilet çıkardı.

''Ve de senin bu muhteşem arkadaşın ön sıradan  iki bilet kaptı!''

''Kız ben seni pişirip yerim! Harikasın!''

''Tabi ki öyleyim, he he he''

''Konser ne zaman?''

''Bu hafta sonu''

''Şşt kız Nergis, gel kendimize hafta sonuna kıyafet alalım! Hem bir kafede çay da içeriz!''

Nergis bana ''sen ne garip bir insan oğlusun!'' der gibi baktı. yanıma geldi ve elini silah gibi yapıp alnıma dayadı. ''Hemen normal bir insanoğlu ol! Çay içmek için kafeye mi gidilir? Evde yap iç!'' Dedi. Sırıttım. 

''Biir, ben insanoğlu değil insankızıyım! İkii, evde çay yapmaya üşenirim ve üüç, evde çay yok.''

Başka bir kız kurusu olan arkadaşım ofladı. Ela renkli gözlerini bana çevirdi.

''Peki, sen kazandın.''

 Sırıttım. Zaten her zaman ben kazanırdım.

''Tabi ben kazanırım seni ela gözlü kız kurusu.'' 

Nergis sinirle bana döndü. 

''Asıl sensin kız kurusu, ben sadece evlenemedim!'' 

resmen kahkaha atasım geldi. koyu yeşil gözlerimi gökyüzüne çevirip kahkahamı içimde tutmak yerine dışarı saldım. 

''İkisi aynı şey kız zilli!'' 

Nergis yavru bir kedi misali baktı, sonra ''küstüm!'' diyerek arkasını döndü. Arkasından sarıldım.

''Küsme kız zilli''

''Zilli halıcılara denir bir kere Halıcıoğlu!''

''Sen benim soy adımla dalga mı geçtin, yoksa kulaklarım üşüttü de mi garip sesler duyuyor?!''

''K-kulakların üşütmüştür c-canım arkadaşım benim''

Sinirle Nergise baktım. O da korkudan küçülmeye çalışıyormuş gibi bir hale girdi. Soy ismimle dalga geçilmesinden nefret ederdim.

''Şimdi öldün Nergis! Sen ne hakla benim soy adımla dalga geçersin?!''

''Özür dilerim Sinem, elim kaydı!''

''Şimdi de ben o elini kıracağım!''

Nergis kaçmaya, ben kovalamaya başladım. En sonunda kapının önüne geldi ve ceplerini yokladı. Bir şey bulamayınca bana döndü.

Müzik Bizi TanıştırdıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin