Bölüm 6

57 5 0
                                    

Utançla başımı öne eğdim.

"Abi biraz abartmadin mi ?" Dedi Alp.
Ayağı kalkıp onu alkışlamamak için zor tuttum kendimi.
Doruk omuz silkip yine telefonuna döndü.
"O zaman biz gidelim" Dedi Ceyda Doruk'u aldırmadan. Sinirim bozulmuştu.

"Tamam. Ben hesabı ödeyip geliyorum." Dedi Aras.
Tam o ayağı kalkarken bileğine yapışıp
"Bende geliyorum." Dedim ve ayağı kalktım. Ceyda bana 'Kusura bakma.' bakışı atmıştı ama görmemezlikten geldim. Aras'ın kolunu bırakıp arkasından ilerledim.
Asansörün kapısına geldiğimizde Aras bana dönüp
"Sen ona bakma. Bir kızı seviyor ve sanırım kızın sevgilisi var. Bize o kadar detay anlatmadı. Ama biz öyle düşünüyoruz." Cevap vermeden bir iki saniye durdum. O sıra asansör de gelmişti. Aras kapıyı açıp geçmem için bana yol verdi.
"Bana neden öyle davranıyor peki ?" Diye sordum merakla.
"Kızlar yüzünden çok üzüldü belki de ondan yeni bir kızı hayatında istemiyordur."
"Ben de menopoza girdiğini sanmıştım."
Aras sesli bir şekilde güldü.
Dişleri ve gülüşü çok güzeldi.
O sırada asansör durdu ve Aras kapıyı açtı.

Ceyda, Alp ve gereksiz insanla kapının önünde buluştuk.

Olanlar adı lazım değil insanla vedalaşırken ben uzaktan onları izliyordum. Aras'ın 'Kızlar yüzünden çok üzüldü belki de ondan yeni bir kızı hayatında istemiyordur.' lafını düşünmeden edemiyordum. Acaba kızlardan bu kadar nefret edecek ne gelmişti başına ?

O herkesle sarıldık sonra bana bir bakış attı ve sırtını bize dönüp yürümeye başladı.
ÖKÜZ !

Ne bekliyordum ki ? Bana da sarılıp 'Görüşürüz' demesini falan mı ?

Beni düşüncelerimden uyandıran Ceyda'nın sesi olmuştu.
"Alp'in arabasiyla gidicez yürü."

Araba mı ? Alp ve Aras'ın -ve o gereksizin- bizden büyük olduğunu fark etmiştim ama yaşlarını sormak hiç aklıma gelmemişti. Arabaya ilerlerken Ceyda'ya sessizce
"Kaç yaşında bunlar ?" Diye sordum.

"Alp 18 diğerleri 17." diye yanıtladı beni.

2 yaş diye düşündüm. Ama Aras için mi Doruk için mi öyle düşündüm bilmiyordum.

Arabaya vardığımizda şaşkınlıkla arabayı inceledim. Itiraf etmek gerekirse Al'pten bu kadar lüks bir sey beklemiyordum. Ceyda ön koltuğa oturdu. Ben de mecburen arkaya geçtim. Yanımda Aras oturuyordu. Bana gülümsedi.

Bütün yol boyunca lak lak edip gülüşmüştük. Çok kısa zamanda aralarına karışmıştım. Bizi dışarıdan görenler bugün tanıştığımıza inanmazladı yani.

Sinema izleyeceğimız alışveriş merkezine geldiğimizde Alp bizi kapıda bıraktı ve arabayı park etmek için otoparka sürdü. Bizde içeri geçip sinemaya doğru ilerledik.

15 dakika sonraki filme bilet aldık. Sinema salonuna geçmeden önce lavaboya gitmek üzere yanlarında ayrıldım.

Kızlar tuvaletinin önünde vardığında yan kapının -erkekler tuvaleti- açılmasıyla tanıdık bir yüzle karşılamam bir oldu.
"Ege ?"
"Asya ?"
"Ne işin var burda ?"
"Duruyla sinemaya gideceğimizi söylemiştim. Senin sinemaya geleceğini bilmiyordum ama."
"Şahsen ben de bilmiyordum." Dedim.
"Neyse bizim film başlamak üzere. Ben gidiyim." Dedi.
"Tamam görüşürüz dedim ve kızlar tuvaletinin kapısı ittim.
"Bu arada akşam yokum Baranlarda kalıcam. Anahtarın var mi ?" Dedi Ege.
Kafami çevirip ona baktım.
"Yok galiba."
"Yandık o zaman annemlerde akşam Hasan amcalara gidecekler. Başının çaresine bak artık." Dedi ve gitti.

Bu aksam da Ceyda'lardayım desene.

Sinemada Ceyda ve Aras'ın ortasında oturmuştüm. Film çok korkunçtu ve bu gece uyuyacağıma emindim.

Aras la birlikte mısır yetiştik ve bir kaç kez eli elime değmişti. Neyse ki etraf karanlıktı. Kızardığımı görmemişti. Bir kaç korkunç sahnede yüzümü onun omzunun arkasına saklamıştım. O ise gülüp saçını okşamıştı. Çok güven verici bir hareketli doğrusu.

Sinema çıkışında Ceyda
"Berke'yle buluşacağım. Siz Asya'yı eve bırakırsınız dimi ?" Dedi.

Başımı öne eğdim.

"Tabi ." Dedi Alp. Sonra ben Ceyda'ya sarıldım onlar da vedalaştıktan sonra arabaya gitmek üzere çıkışa ilerledik.

Bu sefer one Aras geçti.
"Çok güzel bir gündü. Değil mi ?" Dedi Alp. "Evet." Diye yanıtladım.

Bizim siteye geldiğimizde "Güvenliğin önünde inebilirim."dedim.
"Olur mu öyle şey güzellik. " Dedi Alp biraz utanmıştım.

Güvenliğe geldiğimizde arka camı açıp "Benim arkadaşlarım Mehmet amca." dedim.

Başını salladı ve geçmenize izin verdi.

Gökdelenin önünde durduğumuzda "Teşekkür ederim ama hiç gerek yoktu." Dedim ve gülümsedim.

"Benim için büyük bir onurdu majesteleri." dedi Alp ve şapka çıkarır gibi yaptı.

Gülümsedim ve arka kapıyı açtım. Dışarı çıkıp bir kaç adım atmıştım ki arabanın kapısı açıldı. Arkamı döndüğümde Aras bana doğru geliyordu.

"Bugün gerçekten çok eğlendim Asya. "
"Ben de." dedim.

Ne isteyeceğini ya da ne diyeceğini kestirememiştim.

"Ben şey.. numaranı isteyecektim." Dedi.

Gözlerinin içine baktım. Yemyeşillerdi.

Yanakları hafif kızarma başlamıştı. O da utangaçtı. Benim gibi.

Elimi uzatıp telefonunu aldım ve kendi numaramı tuşladım.

"Tamam akşam konuşuruz o zaman." Dedi.

"Tamam görüşürüz dedim ve gökdelene yürümeye devam ettim.

Evin kapısına geldiğimde evde kimsenin olmadığını ve anahtarımın evde kaldığını hatırladığımda bıkkınlıkla yanaklarını şişirdim. Aklıma Aslı'yı aramak geldi.
Hemen numarasini tuşlayıp 'Ara'ya bastım.

Ilk çalışta açtı.
"Umarim evdesindir çünkü kapıda kaldım." Dedim bir çırpıda.

"Hayır tatlım üzgünüm. Anneannem hastaymış, annemlerle onu ziyarete geldik. Ceyda yanındaysa söylersin."
"Aa geçmiş olsun. Ceyda yanımda değil Berkeyle buluşmaya gitti." Dedim.
"Neyse kapatmam lazım gelince haber veririm."dedi ve yine telefonu suratına kapattı.

Bütün umut kapılarımın bana kapanmasının ardından yapabileceğim başka şeyler düşünmeye başladım.

Evin kapısına sırtımı dayayarak aşağı doğru kayıp yere oturdum. Telefonumun 'Rehber' bölümünü açıp işime yarayacak birini bulmaya çalıştım. Saat 5e geliyordu ve bu saatten sonra kimsenin benimle buluşmayacağından emindim.

Annemi arayıp aramamak arasında gidip geliyordum. Arasam bir ton laf işiteceğimi bildiğim için bu fikri aklımda çıkardım.

"Ne yapıyorsun burda ?"

Gelen sesle ikildim. Sesin sahibini görmek için kafamı kaldırdığımda Bulut'la göz göze geldim.

"Grevdeyim katılmak ister misin ?" Dedim atarlanarak. Sinirimin ondan çıkarmak istemezdim de ordan bakınca ne yapıyor gibi duruyordum ?

"Dün aldığım kontrol kalemini bırakmak için gelmiştim. "

"Gördüğün gibi içeri giremiyorum yani bırakmayacaksin."

"Istersen maymuncukla açabilirim kapıyı ?" Dedi. Konuşma ilgimi çekmeye başlamıştı.

"Çok sevinirim." dedim. Başka çaremin olmadığını biliyordum.

"Bulmam biraz zaman alabilir istersen gel benimle. " O sırada içimden karmaya dil çıkartıyordum.

"Yapabilecek daha iyi bir işim yok zaten. " Dedim ve Bulut'un bana uzattığı elden destek oturduğum yerden kalktım.

DomuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin