"Domuz " derken ?Doruk'un attığı mesajı tekrar tekrar okudum. Yanlış görme ihtimaline karşı. Neden domuz ?
Kendime geldiğimde karşımda suratıma karşı elini sallayan bir Melis gördüm. Başımı sallayıp şaşkınlığımı üstümden atmaya çalıştım.
Melis anlamayan gözlerle bana bakıyordu.
"Sanırım bütün 'Günaydın' deme stoklarimi sana kullandım." Güldü. "Kızım öyle dalmışsın ki geldiğimden beri bininci kez sana günaydın diyorum."
Boş boş suratına bakarken kendimi iyice toparlamaya zorladım.
"Şey.. Kanka kusura bakma dalmışım. Iii şeyi düşünüyordum şeyi... Heh edebiyat ödevi vardı ya yarına onu nasıl yapayım diye düşünüyordum."
Kesinlikle doğaçlama yapamadığımı anlamış oldum.
"Pek inanamadım ama neyseee."
Melis meraklı bir kızdır. Onu çok severim ama bazı konularda ağzını tutamadığı için bu konuda ona güvenmezdim. Hem daha ben bile ne olduğunun farkında değilken.
"Kızım bizim serviste dün üst dönemler kavga etti. Var ya efsayneydi...."
Melis anlatmaya devam etti. Onu kırmak istemediğim için dinliyor gibi yapıp başımı salladım.
Aklımda sadece Doruk ve o -kelime bulamıyorum- mesajını düşünüyordum.
Kesinlikle gitmeliydim. Bana neden böyle davrandığını öğrenmeliydim. Hem Bulutların evindeyken aradığında dediklerinin de bir anlamı olmalı.
****
Anlamsız geçen bir okul gününden sonra hızla hazırlanıp servis arkadaşım Aslı'yı bile beklemeden çantamı toplayıp sırtıma taktım. Okulun çıkış kapısında yine izdiham yaşanıyordu.
Normalde en arkada bekler herkes geçtikten sonra geçerdim. Çünkü çok uzun süre böyle kalabalık yerlerde bulunduğunda nefesim kesiliyor, panik oluyordum.
Ama bugun gözüm kadarmış bir şekilde milleti yararak bir yandan da herkese 'Özür dilerim.' 'Pardon.' diyerek çıkışa ulaştım. Koşar adım çıkış kapısına gittim. Ezilmeyi bile umursamayarak yola atladım. Önüme çıkan bütün araçlar kornalarına basıyordu ama ben hiçbirini umursamadım.
Karşıya geçtim ve okulun biraz uzağında bulunan taksi durağına ilerledim. Durakta bir amca oturuyordu. Ona yaklaşıp o durumda olabileceğim en şirin halimi takınıp
"Acilen taksiye ihtiyacım var acaba yardımcı olabilir misiniz ?" Diye sordum.
"Tabi kızım en öndeki araç boş." Dedi.
Telefonumu çıkarıp hemen Aras'ı aradım. Daha bir kere bile çalmadan telefonu açtı.
"Efendim ?" Sesi fısıltı şeklinde geliyordu.
"Şey buluşacaktık ya hani.."
"Evet ?"
"Nerede buluşuruz diye sormak için aradım." Cümlem biter bitmez aracın kapısına ulaşmıştım.
"Ben şuan dersteyim. Istersen Alp'i ara. Kapatıyorum." Dedi u yu uzatarak. Cevap bile vermeden yüzüme kapattı.
Kaşlarımı çatarak arabanın arka kapısını açtım. Oturup Alp'in numarasi bulup aradım. Telefon çalarken taksi şoförü içeri gelip oturdu.
"Nereye gidiyoruz ?" Diye sordu.
Tam cevap verecekken Alp telefonu açtığı için şoföre doğru işaret parmağımı kaldırıp beklemesini sağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Domuz
Teen FictionGöğüsüne yasladığım başımı kaldırarak "Ne yani benim için bunu yapmayacak mısın ?" dedim. Yüzünü yüzüme çevirdi. Gözlerimiz birbirine kilitlenmişti. "Sırf sen istedin diye böyle bir şey yapmayacağım Asya. Benimde kendi aklım ve fikirlerim var." Ben...