"Başaaaaaaaaaaak!"
"Ne vaar.." dedim mırıldanarak.
"Uyansana açım ben!"
"Bana ne bun..."
"Yine uyumaya başlama!"
Kı*ıma atılan bir tekmeyle yere düşerek TAM anlamıyla uyanmış oldum.
"Ne yapıyorsun hayvan!" diye bağırıp Batıkan'ın peşinden koşmaya başladım.Saçlarından yakalayıp yere yatırdım ve tınaklarımı yüzüne geçirdim.
"Beni bir daha böyle uyandırırsan seni Betüş ve Aylin'in önüne yem diye atarım! Çiğ çiğ yerler seni!!"
"Bırak saçımı gerizekalı!! BABAAAA!"
Karnıma bir yumruk yiyince daha da çok hırslanıp kolunu döndürdüm.
"YA BABAAA! AAAĞHH! KOLUUUUM!"
"Sus bağırma!"
Merdivenden gelen ayak seslerini duyunca Batıkan'ın kolunu bırakıp yatağın kenarına attım kendimi.Karnımın acısını bahane ederek ağlama başladım.
"Yine mi kavga ediyorsunuz siz? Başak evlenecek yaşa geldin,hala şu kardeşinle kavga etmekten bıkmadın!"
"Baba tekme atarak uyandırdı beni,yere düştüm.Bir de üstüne karnıma yumruk attı."
Ağlamamı şiddetlendirip tiyatrocu kişiliğimle birleştirince Batıkan'a sinirli bir şekilde baktı.
"Baba..Yalan.."
Hayır yalan değildi,içten içe güldüm.,
"Yani doğru ama şu yüzüme baksana.Tırnak izi oldu her yanım."
"Kız kendini senin gibi bir canavardan korumaya çalışmış..Bir daha ablana bulaşırsan çok kötü olur.Haberin olsun oğlum."
"Haksızlık!" diye bağırıp odasına gitti ve kapıyı sertçe kapattı.Kahkaha attığım sırada karnım,attığı yumruk yüzünden acıyınca suratımı buruşturdum.Lavaboya gidip yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım ve odama geri döndüm.Nefret ettiğim,inekli pjamalarımı çıkartıp beyaz,üstünde kocaman bir kurukafa olan tişörtümü üstüme geçirdim.Altıma da gri dar kaprimi giydim.Saçlarımı topuz yaptım cüzdanımı ve telefonumu cebime sıkıştırıp aşağı indim.Kahvaltı hazırdı ama bugün kızlarla kahvaltı yapacaktık.
"Baba ben Nil'in evine gidiyorum.Kahvaltıyı onlarda yapacağız."
"Olmaz öyle şey,burada yediğini görmeden gidemezsin."
"Burada yersem oraya kahvaltıya gitmemin ne manası var acaba?"
"Cipsle kahvaltı yapacaksınız değil mi? Yanında kola,çikolata ve tabiiki dondurma? Onlara kahvaltı mı denmeye başlandı,yanlış mı biliyorum?"
"Baba..Onlara kahvaltıyı ben hazırlayacağım tamam mı? Ondan gidiyorum,beceremiyorlar.Biliyorsun çoğu konuda olduğum gibi yemek yapma konusunda da iyiyim." Göz kırptım ve omzuna hafifçe vurup evden çıktım.Nil'in evi bizim evimize biraz uzaktı ama yürümek istiyordum.Düzgün bir uyku çekememiştim,yürüyerek gitmenin uykumu gidereceğini düşünüp yürümeye başladım.Ve yarım saat sonra varabildim.
"Nerede kaldın?"
"Huh! Sonunda geldim."
Nil'i ittirip salona geçtim ve kendimi bir koltuğa atıverdim.Bir saat kahvaltı kavgası yaptık ben sinirlenip hiçbir şey yemedim.Aylin yanıma geldiğinde aa oyununu açıp onu takmıyormuş gibi davrandım ama yine de benimle konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sterliçya Adası
Novela JuvenilAdanın sahibi iki kardeş,adayı satın almak isteyen bir çocuk ve git gide artan taraflar..Peki ya bu savaşı kim kazanacak?