Tam düşüyordum çok yüksekti.
Kendimi bu yüksekliğe ben çıkarmıştım . Hayallerimle.
Ruhum özgürlüğe düşkündü ama sevgiye muhtaç sahiplenilmek istiyordu.
En son gerçekten ne zaman sevilmiştim. Hiç.
Hiç mi ne kadar üzücü bilinmez.
Seviyorum diyen kimseye inanamamak üzüntüden boğulmak.
Ve kendine zarar verdiğini görmemek çevrendekilerin senin haline üzülmesi ne kadar kötü.
Ailenin emeğini boşa çıkarmaktan korkmak.
Ve yanlış tercih yaptığının farkına çok geç varmak.
Şuan herkesin imrendiği bir hayat yaşıyorum aslında yediğim önümde yemediğim arkamda bana gerçekten uyuyor. Ailem ne istersem yapıyor beni kırmıyorlar. Beni seviyorlar önemsiyorlar. Peki benim sorunum ne?
İnsanlara üzgün olduğumu söyleyince garipseyerek bakıyorlar.
Sanki ben üzgün olamazmışım gibi.
Hep güldüğümü söylüyorlar peki o gerçek ben miyim.
Hiç bilmiyorlar.
Üzülüyorum Allah ım üzülüyorum bir karınca gibiyim bu koskoca dünyada gidecek çok yer var ama her yer bana yabancı.
Ve kalbimi tanıyamıyorum artık kararlarıma çok saygısız.
Ne desem tersini yapıyor.
Ve yaralarım tam iyileşecekken yeni yaralar buluyor daha kötülerini daha acıtanlarını daha da acıtacakları.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unut
RomansaBiraz sen ve biraz da benden katıyorum sayfalara... Sayfalar hüzün dolu ruhum gibi. Ve gözlerim gökyüzünde. Çünkü yeryüzü pek sağlam değil.