again

38 7 0
                                    


Baş ağrısını en derinden hisseden Roseanne, yavaşça gözlerini açmış ve onları narin elleriyle ovalamaya başlamıştı. Neden bu kadar çok ağrıyordu ki başı günün daha başında olmasına rağmen? Burnuna gelen tanıdık kokuyla sonunda tam olarak açmayı başardığı gözlerini sağına çevirmişti. Göz bebekleri aniden büyümüştü ve yorganı üzerine doğru çekip gerilemişti. Neden hiçbir şey hatırlamıyordu ve Lalisa yanındaydı? Sonunda aklına gelmiş olacak ki etrafına bakınmıştı. Tamamı siyahla döşenmiş bu oda, eski sevgilisinin odasının ta kendisiydi. Yani yeniden yeni mi demeliydi? Ne olduğunu kavrayamıyordu ve Lalisa karşısında bir melek misali uyuyordu.

Yutkunmasının ardından ayağa kalkmış makyaj masasının üzerindeki defteri eline alıp okumaya başlamıştı. Bu cümleler kendi cümleleri olmalıydı, ne zaman yazmıştı ki bunları? Daha birkaç satırı bitiremeden elleri boşlukla buluşmuştu. Defter gözünün önünden kayıp giderken arkasına dönmesiyle sinirli bir Lalisa'yla karşılaşmıştı.

" İzinsiz dokunma."

" Onlar benim cümlelerim değil miydi?"

Rose anlamamış bakışlarını küt saçlı kıza yöneltirken küt saçlı kız derin bir nefes vererek defteri çekmecesine kaldırmıştı. Okunmasından hiç hoşlanmadığı her hâlinden belliydi.

" Lalisa, seninle konuşuyorum."

" Yüzümü yıkayacağım."

Uzun sarı saçları beline dökülen kız Lalisa'nın arkasından öylece bakakalmıştı. Masaya yaslanırken boynundaki kolyeyi incelemeye koyulmuştu. Bu çok acıtıyordu, dibindeyken ondan ruhsal olarak çok çok uzakta olmak... Tahmininden çok daha fazla acıtıyordu.

Peşinden banyoya yönelen kız kapalı kapının ardından konuşmaya başlamıştı.

" Dün gece ne olduğu Lisa? Ben hiçbir şey hatırlayamıyorum çünkü."

Lalisa histerik bir kahkaha atmış ve banyonun kapısını açarak kenara yaslanmıştı. Şaşkın veya korkmuş olduğunu çözemediği bakışları sahibi Rose'ye fazla öfkelenmişti, lâkin bunu belli etmemeye çalışıyordu.

" Bir yudum alkolden dolayı sarhoş olacağını unutan aptal kafam, gitmemem için yalvaran seni de kıramamış olacak ki beraber uyuduk Roseanne. Sarhoş hâlinden yararlanacağımı düşünmen fikrine bile katlanamıyorum."

Derin bir nefes vermesinin ardından arkasını dönüp kafasını arkasında birleştirdiği ellerine yaslamıştı. Roseanne sorduğu soru için o kadar pişmadı ki... Ama amacı asla onu sinirlendirmek veya kötü hissettirmek değildi.

" Ben öyle bir şey demedim ki-"

" Çık git evimden Roseanne, ödevimizin kalanını ben halledeceğim."




"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
gone |chaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin