"Huuk!"
Muyoung gözlerini açtı.Bütün vücudu soğuk terle kaplıydı.Terini silerken derin bir nefes aldı.
Whoo! Whoo!(Nefes alma sesi)
Garip bir şey hissedince hafifçe kaşlarını çattı.
'Nasıl nefes alabilirim?'
Ölüm Ormanı'nı yok ettikten sonra öldüğünü kesinlikle hatırlıyordu. Kalbi durduğu an da hayatını kaybettiğinin farkındaydı.
'Ben... yaşıyor muyum?'
"Ama şu anda hissettiğim bu canlılık nedir?"
Göksel seviyelere ulaşmış doktorlar bile onu iyileştiremezdi. Öleceği kesindi. Ama ölmedi.Durduğunu sandığı kalbi hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. Tüm koku, işitme, dokunma, tatma ve görme duyuları normaldi. Tek tuhaf olan noktalar bunlar değildi. Başını çevirdi. Etrafında neredeyse 50 kişi vardı.
"N-neresi burası?"
"Açıkcası şirketimde çalışıyordum?"
"Anne, anne!"
Çocuklardan yaşlılara kadar birçok farklı insan türü vardı. Muyoung bunu daha önce görmüştü.
Belirsiz, solmuş bir anıydı ama bu, 40 yıl önce Yeraltı Dünyası'na ilk çağrıldığında gördüğü sahneydi. Sonrasında yaşananları da hatırladı.
Ellerini incelerken, "Nasırım yok." diye düşündü. 40 yıldır silah kullanımından oluşan kaba nasırlar ortalıkta görünmüyordu. Vücudunun her yerinde bulunan delik deşik yaralar ve yara izleri de gitmişti.
'Her şey yenilendi.'
Geçmişte yaşadığı olaylar hiç yaşanmamış gibi gitmişti. Üstelik Muyong mükemmel olarak geri dönmüştü.
'Döndüm mü?'
İnanması zordu. Zaman yolculuğu.
'Ama bu gerçekten geçmişse, o zaman bunun neresi olduğunu öğrenebilirim.'
'Mavi Tapınak.' Yarı yıkılmış bir tapınak. Çağrılanların ilk geldiği yer orasıydı. Bir sonraki aşamaya geçmek için burada bir ay hayatta kalması gerekiyordu.
'Sanırım yakında ortaya çıkacak.'
Muyoung önüne baktı. Kısa bir süre sonra beklenen cümle ortaya çıktı.
<Silahını seç.>
"Ne?"
"Bize silah seçmemizi mi söylüyor?"
"Kahretsin! Bu ne demek!"
Herkesin kafası karışmışken, sadece Muyoung hareket etti. Duvara yayılmış yüz silah arasından mavi parlyan silahı kavradı. Sonra önüne bir mesaj geldi.
İsim: Güç PalasıDerece: ESınıflandırma: Koruma Kenarı takılı (ÇN: "Flange-mounted" bu kelimeyi tam olarak çeviremedim. Anladığım kadarıyla güçlendirmek ve korumak için takılı düz çıkıntılı bir kenardan bahsediyor)Dayanıklılık: 300Etki: Güç +1
'Ha!'
Öncekiyle aynıydı.
Tek farkı, diğerlerinden daha hızlı tepki vermesi ve hareket etmesiydi.
<Solomon'un Yasası gereği, görevini ilk tamamlayana 'Deri Zırh' verilecektir.>
Herkes Muyoung'a bakmak için döndü. Kısa süre sonra, aniden deriden yapılmış bir zırh önünde yüzmeye başladı. Muyoung tek kelime etmeden zırhı aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The King of the Battlefield
Fantasyİnsanlık yıkımın eşiğindeydi. Ölüm Ormanı'ndan bir suikastçı olan Muyoung, dizlerinin üzerine düştü. Etrafında cesetler vardı. Yıllarca Ölüm Ormanı için çalışmış ve sonunda onları yok etmeyi başarmıştı. Şimdi, kendisi ölmek üzereydi. Kalbinin atmayı...