gösteri bu akşam olduğu için ögrencilerin bir kısmı kendi aralarında ne kadar heyecanlı olduklarını tartışırken, bir diğer kısım kendi partlarının hareketlerini tekrar ediyordu.
hyunjin öğrencileri kontrol ederken yanına gelen kostüm şefiine döndü. "kıyafetler değişti. tam istediğin gibi bembeyaz. beyaz tüyleri de ekledik."
dedi. sesinin bu kadar neşeli çıkmasından belliydi, kıyafetlerin çok iyi olduğu.
hyunjin son anda kostümlerin siyah renkten beyaza gecmesine karar vermişti. bu herkesi biraz zora soksa da, eski halinden daha guzel gozuktugu icin yorgunluklarının ve streslerinin buna değdiğini düşünüyorlardı.ardından hyunjin'in tek başına otrudugu gören felix son bir kez, sadece son bir kez daha şansını denemek icin sevgilisinin yanına doğru koşar adımlarla gitti.
"kostümler değişmiş." dedi bilmemezlikten gelerek.
"değişeceğini söylemiştim hayatım."
felix omuzlarını silerek, "aklımdan çıkmış." dedi.
ardından bedenini hyunjin'e döndürdü.
"sevgilim bak, ilk kez böyle bir şey istiyorum senden, lütfen sadece ufacık bir fark istiyorum diğerlerinden." dedi. tüm mimiklerini ve cazibesini kullanıyordu sevgilisini ikna etmek için."yongbok," dedi hyunjin "bu sadece baş dansçının parladığı bir gösteri değil, hepiniz birisiniz bunu kaç kere konuştuk lütfen." hyunjin kendinden emindi herhangi bir değişiklik olmayacaktı.
felix sesini istemeden de olsa biraz yükselterek,
"ya o kadar büyük bir şey istemiyorum ki senden.
küçücük bir aksesuara bile razıyım sadece ufak bir fark.""ses tonunu ayarla felix." dedi hyunjin elindeki ajandaya bir şeyler karalarken "ve herhangi bir değişiklik de olmaycak." diyip ayağa kalktı.
"arkadaşlar toparlanın yavaştan, sanat merkezine gideceğiz hazırlanmamız lazım."felix asık ve sinirli ifadesiyle kafasını kaldırmış hyunjin'e bakıyordu. hyunjin'le gozleri birleştiğinde hyunjin'in de bir o kadar sinirli olduğunu fark etti.
ve aralarında bu konuşma geçerken,
ikisinin de onları dinleyen biri olduğundan haberleri yoktu.
_______________________________________________________
sanat merkezine gelmişlerdi ve arkada cok fazla telaş vardı. gösteriye dakikalar kalmıştı ve herkesin aceleyle son dokunuşları yapılıyordu.
felix makyaj masasının önünde oturmuş makyajında dağılan bir yer olup olmadığını kontrol edip bir yandan da küpelerini takıyordu.
o sırada masanın üstünde lee yongbok felix'e yazan bir kutu gözüne ilişti.
çokta buyuk olmayan beyaz zarif bir kutuydu.
elindeki küpeyi bırakıp etrafına bakındı. ardından yavaşca kutuyu açtı.
siyah kartın üzerine beyaz kalemle ışıl ışıl parlamana yazan isimsiz bir not vardı.
tekrardan kutuya baktığında içinde kırmızı bir tüy olduğunu gördü. hyunjin'in göndermediği apaçık belliydi. hem hyunjin gönderseydi üzerinde isim olurdu diye düşündü."gösteriye son iki dakika!"
felix o an hyunjin'in dediklerini umursamadan, kafasındaki beyaz tüylerin arasına sıkıştırdı kırmızı tüyü.
"işte." dedi "başından beri istediğim tek şey buydu."
bunu der demez ışıkalar kapanmıştı. sahneye çıkma zamanı gelmişti.
"adeta birer kuğu gibiler diye düşündü." hyunjin perdelerin arkasında öğrencilerini izlerken.
sıra ana kısma yani felix'ın kısmına geldiğinde sahne en coşkulu anındaydi.ve felix sahneye çıkar çıkmaz kafasındaki kan kırmızısı tüy kendini belli ediyordu.
hyunjin bunu gördüğünde kaşları çatıldı, tüm kanın beynine sıçradığını hissetti ve sinirli sesiyle fısıldadı kasvetli ortama."sikeyim ne halt yiyorsun sen felix?"
bolum attıgima gore kiyamet bugundur ya ummeti muhammet
saka maka yani cürüdü fic hatta biraz daha bolum atmasam iki bolumle 1k olurdu fic
hala yb bekleyen veya okuyan varsa helal olsun
best don giovonni okuyucuları sizsiniz
umarım dorduncu bolumu kısa surede atarım :))
optum sizi hadi baysss
![](https://img.wattpad.com/cover/261275230-288-k140498.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
don giovanni | hyunlix
Random"baş dansçı olmadığım gösteriye çıkmam ben. bu yüzden hyunjin, o baş rolü bana vereceksin." hwang hyunjin & lee felix, düzyazı