Mimarı sensin diye ben bu enkazı evim bildim.Bana hatıradır ateşin, yanarım. Hoş geldin.
Hoş geldin suç mahalline katilim. Seni istediğim şekilde ağırlayamamaktır korkum. 1460 günün birikimine hoş geldin.
Bugün ardına bakmadan gidişinin 1460. günü. Bugün saatler tam 1460. kez 21.54 ü gösterecek. Senin için bir anlam ifade edebilmesi için hatırlaman gerekirdi. Fakat eminim, ziyadesiyle unutuldum katilim tarafından. Bu unutuluştur ruhumu dikenli yollardan geçiren. Beni bu kadar kolay unutabilmeni, hiç hayatında olmamışım gibi davranmanı sindiremediğim 1460. gün.
Özür dilerim 1460. kez çiçeklerimizden, ezerek gittiğin için. Bu özrü birimiz dilemeliydi, ben senin yerine yaparım. Bir daha dokunma onlara yeter. Olmadığın her gün onları suladım, solmadılar. Merak etmiyorsun sen gerçi. Bazen kendimi şizofrenmişim ve her şey benim sanrımdan ibaretmiş gibi hissediyorum. Çünkü öyle kolay sildin ki beni, öyle kolay devam ettin ki yoluna ben bile bu kadar anının varlığından şüphe duydum. Bizi nasıl bırakabildin ?
Şarkıda diyor ya " Bana hatıradır ateşin, yanarım. " Gerçekten bana hatıra olarak bu yangını bıraktın değil mi ? Senden bir hatıra olduğu için ondan kaçmayı bıraktım. Onu da benimsedim, o yangın da artık benim. Canımı en az senin kadar yakıyor, merak etme. Mimarı sensin diye evim bildiğim bu enkaz ve senin hatıran olduğu için canımı yakmasından mutluluk duyduğum bu yangın... Gülümse, her şey istediğin gibi. Bin bıçak var sırtımda, hala biniyle de adaşsın. Bu seni gerçekten mutlu ediyorsa, üzülmeyeceğim.
Yokluğun da bana çok şey kattı, çok şey öğretti. Bir cümle ile bir gençlik nasıl yakılır öğrendim. Bir anı parçası vücudu nasıl delik deşik eder öğrendim. 3 ay, bir ömüre nasıl değişilmez öğrendim. Bir adam nasıl sevilir, ve bir kadın nasıl yarım kalır öğrendim. "Eğer o gün ölüm para ile satılıyor olsaydı satın alırdım " diyen teyzeyi anladım.
Bana " Bitirelim " dediğin o an sanki az önce yaşanmışçasına zihnimde tekrarlanıyor her gün 21.54 te. Senin tarafından bu şekilde katledilmeyi hak edecek hiçbir şey yapmamıştım. Sadece seni sevmiştim. Bazen gerçekten merak ediyorum o vicdanın rahat mı ? Her giden önce gideceği yeri bulur öyle gidermiş. Sahi ne zaman koydun aklına gitmeyi sevgili ? O gün ben nasıldım, gözüm senden başkasını görmezken nasıldım, beni sevdiğine inanırken nasıldım ? Dışarıdan bana baktığında fazla mı acınasıydım ? Planlarını o saflığına inandığım kalbinle nasıl yapabildin ?
Bir gün gözlerine bakacağım. Sen bu eve dönmüş olacaksın. Gözlerim kan çanağıyken sana bakacağım. O mavi gözlerinin uçurumundan atlayacağım o gün. Hangi hissiyatla bakarım bilmiyorum, ama mutlaka atlayacağım o uçurumdan. Beni itenin sen olduğunu anlamayacaksın.
Eğer elimde olsaydı o gün gerçekten atardım kendimi Aydos'tan. O tarifi olmayan acıyı bir kere tat isterdim, bir kere beni anla isterdim. Bizim davamız ahirette görülecek beni anlayamayacaksın bu dünyada. Eğer o gün ölüm satılıyor olsaydı, her şeyimi verirdim. Ki her şeyimi yitirmiştim bedenim de kalmasa ziyanı olmazdı.
Ezberimde yüzün, silmek öyle kolay mı?
Tam bir sene boyunca seni rüyamda görmediğim bir gün olmadı. O bir sene boyunca sabaha kadar oturdum, sokak lambası kaçta yanar bilir misin?
Ben bilirim. Gün kaçta aydınlanır bilir misin? Ben bilirim. Sabaha kadar oturdum, akşama kadar uyudum. Seni görmediğim bir rüya olmadı. Tarifsiz acılara uyudum, tarifsiz acılara uyandım. Rüyamda bile dindiremedim o yangını. Sen beyza orospusunun kollarında mutluluk pozları verirken, ben burada sen sen diye deliriyordum. Koluna taktığın her kızda bunu hatırla. Sana seni seviyorum diyecekler, sadece güleceğim ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
26 MAYIS
Teen Fiction365. Kez başıma yıkıyorsun bu evi, Hadi bu kez fotoğraflarımızı beraber asalım. " bitirelim." 18 Ağustos 21.54