sarışın sevmiyorum ben.

247 38 10
                                    

sarışın sevmiyorum ben, 3. bölüm.

'jungwon

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


'jungwon

gecenki barda olacagiz

geliyor musun?'

telefonuma gelen mesajları bildirim ekranından okuduktan sonra telefonumu bir kenara atarak film izlemeye dönmüştüm. filme odaklanabildiğim söylenemezdi zira fazlasıyla düşüncelerim içinde kaybolmuştum.

planıma göre o bara gitmeyecek ve jay'in bir adım atmasına izin vermeyecektim. fakat içimden bir kısım gitmem gerektiğini söyleyip duruyordu.

"bunlar da sürekli barda takılıyor. düzgün bir yerde buluşup konuşsak olmuyor zaten."

kendi kendime söylenmenin bana bir faydası olmayacağının farkına vardığımda bu böyle olmayacak diyerek kalan son mısırları ağzıma tıkıp yerimden kalktım.

fazla uzun sürmeden hazırlanıp bisikletime atlamış ve bara doğru yola koyulmuştum. her ne kadar yüzleşmeye henüz hazır olmasam da merakım ve belki de içten içe söyleyeceklerini merak ediyordum. 

ve bu da en sonunda askılıktan montumu alıp evden çıkmama sebep olmuştu.

kısaca geleceğimi sunoo'ya mesaj atmıştım bir yandan bisikletime binerken.

bar kapısından girdiğim anda boğucu sıcak ve alkol kokusuyla yüzümü buruşturmuştum. bakışlarım tanıdık bir sima görme umuduyla etrafta geziniyordu.

"umarım söyleyeceğin şey star wars izlemeyi bölmeme değer."

öfkeyle mırıldanırken bir anda bana doğru gelen riki'yi görmüştüm.

"hey jungwon, gelmişsin!"

yüzüme bir gülümseme yerleştirerek ona el salladım.

"jay buralarda mı? bir şey söyleyecekti de."

jay dediğimde şaşkınlıkla kaşlarını çatmıştı.

"birbirinizden nefret ettiğinizi sanıyordum?"

"işimiz var, uzun mevzu. hâlâ aynı kısaca."

"ah anladım, jay hyung arka taraftaki masada, poker oynuyorlar. bitince yanımıza gel biz de şuradayız." oturdukları yeri bana gösterdikten sonra diğerlerinin yanına dönmüştü. ben de jay'in yanına gitmek için harekete geçmiştim.

ne görmeyi umduğumu bilmiyordum, beni beklemesini umuyordum belki de. fakat onun için bu kadar önemi olan bir şey değildi belli ki.

insanların arasında oturmuş birileriyle konuşup, gülüşüyordu. yanına gitmeli miydim? gururuma yenik düşmüş ve omuz silkerek geldiğim yönün tersine yürümeye başlamıştım.

yalnız bir opera, jaywon.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin