"yani bana ayarladığınız kişi felix." jisung kafa salladı. "en yakın arkadaşım. eminim iyi anlaşırsınız, hem felix sevişmede oldukça iyidir. daha iyisini bulamazdık sana."
jisung'un konuşmasına kısaca cevap verdi hyunjin. "kim diyor?"
"herkes." karşısında oturan ikili aynı anda cevap verdiğinde kaşlarını kaldırarak yemeğine döndü. "okulda gay olan ve seninle sevişmek isteyen insan sayısının ne kadar az olduğunun farkındasın değil mi? kızlara da ilgin olsaydı belki daha kolay olabilirdi fakat.."
hyunjin minho'nun daha fazla gevelemesine dayanamayarak kafasını salladı. "tamam, her neyse."
jisung gülümsedi. "şuan klinikte fakat yarın eve dönecek, partide tanışırsınız." hyunjin kafa salladığında minho konuştu. "parti demişken, iyi bir parti olmasını istiyorsak biraz bir şeyler satmalıyız değil mi?" hyunjin anlamsızca bakarken minho devam etti.
"sana bir adres vereceğim sende 25 gram ot alacaksın." hyunjin kaşlarını çattı. "niye ben alacakmışım? sen al. hem parası ne olacak."
"yarın başka okula koroda şarkı söylemek için gideceğim. adam ile konuşursun parayı malı partide sattıktan sonra ödeyeceğiz." derin bir nefes bıraktı. "pekala, öyle yapalım."
günaydin, kahvalti da cayı sekerli içerim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐛𝐫𝐨𝐨𝐤𝐥𝐲𝐧 𝐛𝐚𝐛𝐲' 𝐡𝐲𝐮𝐧𝐥𝐢𝐱
Fanfiction"jisung so lovely, 'jisung my boy.. i love him, i love him, i love him!' so hey, wow, fuck you hyunjin!"
