hyunjin hastane koridorunda yürürken gözü felix'i arıyordu. cok geçmeden makinaya bağlı şekilde yatan felix, başı ucunda da seungmin'i görmüştü. utancından olsa gerek yavaşça yanlarına yaklaşıyordu.
seungmin çok geçmeden onu farketti.
"iyi mi?" diye sordu hyunjin.
"iyi olacak.. midesini yıkadılar." hyunjin hızla konuştu. "ne?" sesi biraz yüksek çıkmıştı.seungmin de hızla yerinden kalktı. "neden şimdi onu önemsemeye başladın! biraz geç kaldın hyunjin, ihtiyacı olan son kişisin."
"neden-" hyunjin'in bu soruyu sorması seungmin'in sinirlerini yeterince arttırdı."lanet buluşmaya gitmen gerekiyordu? onun hislerini azcık olsa önemsedin mi!?" seungmin'in söylediklerine hyunjin cevap veremeden araya doktor girdi. "yakını olmalısınız değil mi?"
seungmin hızla atıldı. "evet, kardeşiyim. fakat o değil." doktor hyunjin'e baktığında hyunjin yavaşça alanı terk etmesi gerektiğini anlamıştı.
-
eve geldiğinde babasının salonda tek başına oturduğunu gördü. "annem nerede?" babası elindeki sigarayı kenarı bırakırken cevap verdi.
"çantasını topladı ve teyzenin yanına gitti."hyunjin hızla konuştu. "ne? ayrıldınız mı!?"
babası kafasını salladı. "tabii ki hayır.. yani.." sessiz kaldı bir süre babası. "sana özürünü iletmemi istedi." hyunjin kaşlarını çattı."neden istesin ki? onun suçu muydu?" babası devam etti. "ilişkiler karmaşıktır, bazen kendini suçlamamalısın-" hyunjin hızla babasının lafını böldü.
"zaten kendimi suçlamıyorum, seni suçluyorum." babası konuşmak için bir şeyler mırıldandığında sesini yükseltti bu sefer hyunjin. "kapa çeneni! niye gitmesine izin verdin!?"
"hyunjin.. yapamazdım-" hyunjin hızla salonun içinr yürürken konuşmaya devam etti. "çünkü işe yaramaz aptalın tekisin!" eline telefonu alıp babasına uzatırken devam etti. "o benim annemdi! onu arayacak ve gönlünü alacaksın."
dedikten sonra salonu terk etti.
slm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐛𝐫𝐨𝐨𝐤𝐥𝐲𝐧 𝐛𝐚𝐛𝐲' 𝐡𝐲𝐮𝐧𝐥𝐢𝐱
Fanfiction"jisung so lovely, 'jisung my boy.. i love him, i love him, i love him!' so hey, wow, fuck you hyunjin!"