Yaklaştı yaklaştı beni kollarına aldı hastanenin karanlık korida yürüyordu
şaşkın gözlerle onu izledim bana yüzü çelik kadar sert duruyordu. Saç tutamları yüzüne düşmüştü. Karnımdaki dikişler patlamıştı bunu hissede biliyordum koridor bitmişti. Merdivenlerden indi zaten ikinçi kattaydık inmemiz fazla sürmedi. Beni taşıyan adamın kim olduğunu bilmiyordum ama sorgulayacak gücümde yoktu. Kendimi bırakmamak karanlığa gömülmemek için direniyordum yorulmuştum hırpalanmıştım bide üstüne kan kaybediyordum.
Hastaneden çıktık. Dışarıda kimse yoktu. Hastane'nin o kuru gürültüsü bitmişti bu olanlar muhtemelen kollarında olduğum.adamdan kaynaklanıyor
du zaman içinde bir zaman oluşturmuştu o zaman perdesin- den ilerliyordu . Artık daha fazla dayanamadım ve kendimi uykunun sonsuz karanlığına bıraktım. Son hatırladığım şeyse " seni bekliyecem cpırs"
demesiydi beni taşıyan adamın.Geçen seferki gibi bir ormanda
yürürken bulmuştum kendimi orman öncekinden daha ölüydü burnuma çürük kokuları geliyor
ama yinede ayaklarımın görürdüğü yere gidiyordum.Yine demir kapıya gittim ama bu sefer elim yanıyordu. Elimi kapıya doğru tutum kapı. açıldı kapıya doğru ilerledim.
Bu sefer bir ateş sardı etrafımı. Bir duvar gibi yükseldi alevler her saniyede bana yaklaşıyordu terlemiştim damla damla ter akıyordu. Ateş şaha kalkmış bir at gibi üzerime çullandı.Terler içinde göz kapaklarırı- mı açtım kirpiklerimin arsından etrafa baktık iyi aydınlatınmış bir odadaydım.
Karşımda alaca vardı gözlerimi tam açınca kendi evimde olduğumu anladım evimin salonundaydım hastahanede olanlar ve ordan çıkışımı hadırlayınca hiddetle kalktım.
Bu alacayı kurkutmuştu güçlü kollarıyla beni geri yatırırken- sakin ol daka sakin yarana daha yeni pansuman yaptım.
- o nerde beni getiren adam
-seni kim getirdiğini bilmiyoruz daka zamansal bir boşluk yaratmış bu sayede kimin getirdiğini anlayamadık.
- hastenedeki insanların hafızalarında var mıyım yoksa silmişmi
- evet silmiş. Seni çıkaran kişi nasıl biriydi daka
- siyah saçları vardı omzuna uzaman sarı gözleri ve beyaz bir teni vardı alaca
- bu bilgilerle bulabilirim belki ama emin değilim. Sence hangi ırktandı.
- kurt değildi olsaydı kokusundan anlardım.cadı yada büyücüde değildi elf olmadığida kesin yani bir fikrim yok bu arada hastanede bana saldıran yaratıklar hakkında bir bilgin varmı.
- hayır kimin gönderdiğini yada gönderilip gönderilmediklerini anlayamadık.
- hades amcamın haberi olmasın cihanı bir birine katar diğer cpırslarında ondan farkı yok alaca kimin bu olaydan haberi var
Yüzü düşmüştü bana baktı söyleyip söylememek arasında gidip geliyordu sonunda azını açtı
- antanansya ve lucifer biliyor daka o hala burda çatı katında matmazel noirle konuşuyor
Öfkelenmiştim lucifer'ın eve girmesi yasaktı bunu yasaklamıştım ama hayır girmişti abilerim arasındaki iblisti o . Hiddetle alacaya baktım bakışımı hemen tanımıştı ama geç kalmıştı kara bir duman olup yok oldum luciferla matmazelin yanına gitmiştim silahım kıyameti çağırdım. Kıyamet bir savaş baltasıydı.
Kıyameti lucifıra fırlattım baltamı eliyle tutmaya çalıştı
ama baltam yavaşca etini kesmiş ve kemiğini zorluyordu
Onu öldürmek için elime ejder hancerini aldım. Lucifer'ın boynuna saplamak için davrandım oda bana doğru mavi ateşini gönderdi.matmazel olayı korkuyla izliyordu çok iyi biliyordu birbirimizi öldürmeden durmayacağımızıMavi ateşi beni teğet geçti baltamı vere attı elinde derin bir kesik vardı kemiği gözüküyordu. Hanceri elimden atmak için bileğime sertçe vurdu. Açıtmıştı ama hayır hancerimi bırakmıyacaktım.
Bir enerji dalgası yarattım duvara hızla çarptı kara enerjimle onu yere sabitledim hareket edemedi- hadi ama kardeşim en azından adil şartlarda dövüşelim
- neden burdasın iblis dedim buz gibi soğuk mızrak gibi keskin bir sesle yarasından vurmuştum.onu
- merak etme bende gidiyordum bide duyduğuma göre saldırmışlar sana onlar demek eskisi kadar kadin bir varlık değilsim ha dakarya" dedi ve arkasında bir peltegram bırakıp gitti.
Haklıydı eğer eskisi gibi kadim bir varlık olsaydım. Bana yanaşamazlardı. İnsanlar arasına karıştığımdan beri kantlarımı kullanmamıştım.
Matmazel noire döndüm-iblisle ne konuştun
-sadece soybet ettik dakarya öfkelenme.
- peki dinlenmek istiyorum alcaya söyle yanıma gelsin
Dedim ve çıktım odadan koridordan yürüdüm merdivenlerden çıktım hızlıca metobolizmam yüzünden yaram iyleşmişti zaten tekrar kantmasaydım o gün iyleşirdi merdivenleri bitirip odama girdim hala hastane kıyafetiyleydim. Dolabımı açtım içinden bir yeşil bir şort ve metalik mavi bir tişort sectim yatağıma koyup banyoya gittim . Duş başlığını açıp üstümdeki kanın akmasını izledim tüm kan temizlenince artık çıkma varktiydi. Üzerjmi giydim kapım çaldı "gel" dedim
Alaca girdi içeri ıslak saçlarımı görünce dolabımdan havlu aldı kafama atıp
- durulan daka ıslak saçlarla durman salığın için iyi değil.
Güldüm saçımı durulamaya başladım işim bitince başımı alacaya yasladım kollarını etrafıma sardı. Alacanın saçları mavi bir geçeyi andırıyordu ve gri gözleri bir mermiyi andırıyordu.
Aklımda tek bir soru vardı kapıyı ben mi açmıştım. Kapı açılmıştı ki bu mahlukatlar dışarı çıkmıştı. Alacadan ayrılmadan konuştum
-max nerde
- evin etrafını kolacan ediyor son zamanlarda oda saldırıya uğradı daka.
-uyumak istiyorum yoruldum.ona baktım geri çelikdi omzumu sıvazlayıp gitti. Yatağıma uzanıp tavanı izledim uykuya
Bu sefer kapıdaydım kapı kapalıydı ama hareket edemiyordum.
Bir kadın geldi. Beline uzanan kırmızı saçları vardı gözleri kehribar rengindeydi. Kapıya doğru ilerledi elinde bir saat vardı köstekki bir saat altın zincirliydi yavaş yavaş kadından ve kapıdan uzaklaştımGözlerimi çok hafif açtım kulaklarımda bir tik tak sesi vardı. Gözlerimi açtım. Elimde o kadının elindeki saat vardı.
Saatin kapağını açtım tik tak sesleri bir birine değen kılıç seslerine dönüştü etrafım değişti .
Artık odamda değildim bir saray odasındaydım karşımda dorkas cpırs vardı şeytanın ordusunu dize getiren kadın dize getiren cpırs namı diyerKIZIL
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin çocukları
FantasyOlaylar Geleçek ve geçmiş arasında geçer. Ölümün sesi yakındadır.....