Karşımda kızıl duruyordu. O an farkettim ona nekadar benzediğimi oda benim gibi bembeyazdı ikimizinde gözleri farklıydı ama karakterlerimiz
benziyordu. Onun kandan bile daha kırmızı saçları vardı benimse saçlarım ten rengimle aynıydı beyaz.Kızıl tahtında oturmuştu yüzünde bir gülümsemeyle yaverini dinliyordu onların beni görmediklerini anlamam biraz sürmüştü. Yaverinin sözü bitince kızılın sesini duydum sesi bir buz gibi soğuktu ama aynı zamanda alaycıydı
-ah demek beni ay mahkemesine çağırıyorlar ha
Yüksek sesle kan donduruçu bir kahkaha attı. Gözlerinde benim kine benzeyen bir acımasızlık gördüm kahkahası bitince yaveri malum soruyu sordu
- gidicekmiyiz sultanım
- evet gidecem. Gelmiyorsun dedi bastıra bastıra.
- sultanım ya size birşey yaparlarsa bizim halimiz nice olur.
- bende bunu düşünürüm. Muhtemelen beni herkezin içinde öldürmeye çalışacaklar kimse onlara ve şeytana karşı çıkmasın diye göz dağı verecekler. ama ben bir cpırsım gerekirse yapamayacağım şey yok.
-sen geri çekil yaverim yarın büyük bir gösteri olacak halkımın ön sıradan izlemesini istiyorum.
- peki sultanım
Eğilip çıktı kızılsa tahtından kalktı. Odadada ki tabloya bakmaya başladı bende ona yaklaştım tabloya yakından baktım bu aile sembolümüzdü bir üçken ortasınfa bir hilal bir köşesinde aslan bir köşesinde kurt diğer köşesindeyse kartal vardı.
Taht salonuna biri girdi kızıl dönmedi
- yargılamanız başlıyacak sultanım
- harika ıh içimden bir ses birileri öleçek diyor açaba kim.
Gözlerini sağa ve sola sanki birilerine bakıyormuş gibi yavaşca bakındı sonra çiddileşti ve elini cebine attı saatini çıkardı zamana baktı ve kızıl bir duman bırakıp yok oldu bende onunla gitmiştim. Bunlar onun anılarıydı biri bunları saat araçılığıyla gösteriyordu .
Gelmiştik ay mahkemesine kızılın ellerı kelepçeliydi karşısında üç kişi vardı onu yargılayacak hiç birini tanımıyordum kızıla baktım pis pis sırıtıyordu yargıçlardan en korkunçu konuşmaya başladı
- sen kızıl cpırs karanlık lordun kurallarını çinedin gölge elçisini öldürdün cezası ölümdür kanun bu
-bunu sizmi söylüyorsunuz düşmüşmü
- adaletimizi mi sorgularsın diye kükredi hepsi birden ama o hala sırıtıyordu bir el hamlesiyle elindeki kelepçe tuzla buz oldu
Sahte bir referans yaptı ve konsey yargıçları' nın önünde eğilip mırıldandı.-sisin adaletinizden süphe edermiyim hiç konsey yargıçları. Ama beni öldüremesiniz tasmanız okadar uzun değil.
Son kelimeyi bastırarak vurgulayarak soylemişti. Birden yargıçların kafaları patladı her yer kana bulanmıştı.
Ay kana bulanmıştı kızıl başını kaldırdı yüzüne sıçrayan kanı yaladı ve yargıçların kanıyla aya cpırs sembolünü çizdi.Bu şeytana yani bizim deyimimizle düşmüşe bir mesajdı. SAVAŞ NARIMIZDI
Kızıl son olarak aya bir bakış daha attı büküçülük yeteneğiyle ayda olan her canlıyı öldürdü kanları ayı kızıla boyadı bu tüm dünyada görülecek ve anlaşılacak kadar büyük bir mesajdı.
Kızıl tekrar tuzla buz oldu onunla bende geldin yine tah odasındaydı hızlıca tahtına oturdu bem beyaz olan taçını düzelti. Kapının açılmasıyla olayı anladın gelenler komutanlar ve kaşiflerdi. Bir savaşa hazırlanıyordu bu kadarını biliyordum savaşa çıkacağımızı ama hayır sonrası nı bilemezdim ve bilmiyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin çocukları
FantasyOlaylar Geleçek ve geçmiş arasında geçer. Ölümün sesi yakındadır.....