TILSIM

4.Bölüm

Bunlar benim miydi?

Getirdikleri kıyafetlere bakmak için yatağa doğru ilerledim. Hepsi markalı iddali kıyafetlerdi.

Ben ne yapacaktım bunları benim hemen burdan çıkmam gerekiyor.
Çantam yoktu. Telefonla Boz abiye haber verebilirdim.

Tekrar cama doğru yöneldim.
Oldukça geniş bahçeli bir evdi kapıda duran güvenlik sayısı fazlaydı. Bu kadar güvenliğin ne işi vardı burada?

Bir yolunu bulup buradan çıkmam gerekiyor. Önce üzerimdeki kıyafetleri çıkarmam gerekiyordu.

Getirdikleri kıyafetler içerisinden bir tane kısa tişört ve kot bir şort alarak hemen üzerimi değiştirdim.

Gelen ayakkabılardan giydiğim spor ayakkabıyla hazırdım. Şimdi bir yol bulmalıydım.

Kapıya doğru yöneldim. Kapıyı yavaşça açtım. Ve odadan çıktım henüz etrafta kimse yoktu. Tam kaçmalık fırsattı.

Koridorda yavaş adımlar atarken biri elini omzuma koydu.

Ani dönüşümle elini çevirerek sırtını arkaya doğru çevirdim.

"Bırak beni abi çabuk gelin." Diye bağırdı.

Salağa bak hem suçlu hem güçlü.

"Kes sesini şimdi buradan çıkacağım sende bana yardım edeceksin yoksa o elini... neyse anladın sen." Dedim sesim solukluydu.

Kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Benim asabımı bozma it!" Dedim sinirle.

Çırpınıyordu. Ama kurtulamazdı bunlar için kaç yıl çalıştım bu dövüş hareketlerini artık kendim kadar iyi biliyordum.

Adam hala bağırıyordu.
"Abi patron nerdesiniz?" Diye bağırdı.

Duyduğum ayak sesleri ile geriledim.
Gediz tam karşımda duruyordu.
Korkmuş gözüküyordu.

"İz bırak onu." Dedi.

Adımı nereden biliyordu. Neler dönüyordu burada?

"Kesin sesinizi beni hemen bırakın." Dedim sinirli bir tavırla.

Adam elimi ısırarak hızla yanımdan ayrıldı.

"Puşta bak salak mısın ne yaptığını sanıyorsun." Dedim.

"Abi kolumu kırıyordu az kalsın." Dedi Gedizin yanına doğru adımlayarak.

"Sus oğlum Yaman duymasın sikicek şimdi hepimizi." Dedi Gediz ve adama bir tokat attı.

Bunların kafa gidik!

"Neler oluyor burada?" Diye sordu biri arkamızdan, ve bu tabiki Yamandı.
Oldukça sinirli gözüküyordu.
Üzerini değiştirmişti. Siyah bir takım giymişti.